 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C. TUTUKLU
Y A R G I T A Y DURUŞMALI
4. Ceza Dairesi BOZMA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No :1996/772
Karar No :1996/2317
Tebliğname No:4/6462
Yaralama suçundan sanık Zehni Yetkin hakkında TCY.nın 456/3, 251.
maddeleri uyarınca sanığın 12 yıl ağır hapis cezasıyla hükümlülüğüne, TCY.nın
31. ve 33. maddelerinin sanık hakkında uygulanmasına ve tutukluluk halinin
devamına ilişkin BOLU Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 1994/129 Esas, 1995/159
Karar sayılı ve 19.12.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık
Zehni Yetkin müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan;
Yargıtay C.Başsavcılığının 6.2.1996 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle
12.2.1996 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve
kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler
ve gerekçe içeriğine göre yapılan duruşmalı incelemede olayın kanıtlanmasına
ve rapora yönelik başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yerel Mahkeme, verilen görevsizlik kararı üzerine, sanığın
savunmasını almış, katılanları dinlemiş ve daha önce görevsiz mahkemece
dinlenen tanıkların alınan anlatımlarıyla yetinerek hüküm kurmuştur.
Sağlıklı bir vicdani kanı yargısının oluşabilmesi için, duruşmanın
temel ilkeleri doğrultusunda, kanıt kaynaklarıyla yüzyüzelik ve doğrudanlık
kuralları uyarınca ilişki kurulmak, sözlülük kuralı gereğince de tanıklar
duruşma yapan yargıçlarca bizzat dinlenmek, duruşmadan edinilen izlenimlere
göre hüküm kurulmak zorunludur. Eğer dolaylı kanıt niteliğinde bulunan ve
yalnızca tanık anlatımlarını yansıtan tutanaklarla yetinilirse, kanıtlarla
doğrudan ilişki kurmayan ve sözlü olarak onları dinlemeyen yargıcın vicdani
kanısına göre hüküm kurulmuş olacaktır ve bu da hukuken yeterli değildir.
C.Y. Yasasının 242-244 ve 254. maddelerinin özleri de bu yöndedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerin ışığı altında yetersiz duruşmayla hüküm
kurulması,
2-Oluş ve ısrarlı savunma karşısında, Adli Tıp Kurumu 3. Uzmanlık
Kurulunun 21.8.1995 Tarih ve 6308 karar sayılı raporu kesin kanı doğuracak
nitelikte bulunmadığından, bütün raporlarla Dr. Mustafa Köprüoğlu'nun
açıklamalarını içeren tutanağın onaylı örneklerinin Adli Tıp Kurumu
Başkanlığına gönderilerek, mağdurun bitkisel yaşama girmesinin yalnızca
sanığın eylemi sonucu olup olmadığı, bundan kısa süre önce öbür sanığın
vurduğu tokatla da oluşmasına olanak bulunup bulunmadığı konularında Adli Tıp
Yasasının 15/a maddesi uyarınca, sözü edilen kuruluş Genel Kurulundan görüş
alınması gerekirken, eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Zehni Yetkin müdafiinin dilekçesinde ve
duruşmada ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmüş olmakla, tebliğnameye uygun
olarak, temyiz davasının kabulüyle HÜKMÜN BOZULMASINA, ilişkin oyçokluğuyla
alınan karar 14.3.1996 tarihinde Yargıtay C.Savcısı Kudret Yalçın Bal'ın
önünde, sanık müdafiinin yüzüne karşı açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.
18.3.1996
Sami Selçuk Muharrem Dinç Yücel Kocabay Erol Çetin Fadıl İnan
Başkan Üye Üye Üye Üye
KARŞIOY: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde açıklanıp tartışılan
elverişli kanıtlara, gerekçe ve takdire göre, Mahkemenin ulaştığı sonuçta
usul ve Yasaya aykırı yön bulunmadığından hükmün onanması gerektiği
düşüncesiyle sayın çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Muharrem Dinç Fadıl İnan
Üye Üye
|