 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
96/7566 96/7981
ÖZET:Kira alacağı bonoya bağlanmış ve bononun tahsili sonuçsuz
kalmışsa alacaklı temerrüd ihtarı gönderebilir.
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz
edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve 4.400.000.- lira kira
alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş,
hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere
göre alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Kiralananın tahliyesine yönelik temyize gelince:
Davacı tarafından davalıya tebliğ edilen 3.10.1994 keşide ve 3.10.1994
tebliğ tarihli ihtarda 1994 yılı Eylül ve Ekim ayları kira bedelleri için
2.200.000.-'er liradan 2 adet bono verildiğini bu bonoların vadesinde
ödenmediğini iddia ile 2 adet bona tutarı 4.400.000.- liranın 30 gün içinde
ödenmesi istenmiştir.
Davalı istenen aylar kira bedellerini ödediğini belirterek davanın
reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki 1.1.1994 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira
sözleşmesinden aylık kiranın 2.200.000.- lira olduğu, kira bedellerinin bono
ile ödeneceği 1994 yılı Eylül ayı kirası için 2.9.1994 vadeli, aynı yıl Ekim
ayı kirası için 2.10.1994 vadeli bonolar verildiği ihtilafsızdır. Davacı kira
bedelleri karşılığı bonoyu kabul etmekle, ticari senetlere ilişkin ödeme
şekline peşinen rıza göstermiş demektir. Ticari senetle ödenmesi vaadedilen
borç aranan borç niteliğindedir. Kira borcunun götürülüp alacaklının
ikametgahında ödenmesi gerektiği halde bu borcun bonoya dönüşmesiyle
götürülen değil aranan borç niteliğini aldığını, böylece vasfının
değiştiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca senedi elinde bulunduran
kişinin borçluya ihtarda bulunması, onu takip etmesi ve ayağına kadar giderek
senedi verip karşılığı olan parayı alması gerekir. Türk Ticaret Kanunun 667.
maddeside buna amirdir.
Bono ciro edilmek suretiyle elden ele geçebileceğinden, borçlunun
peşinen ödemeyi kime yapacağını bilmesi mümkün değildir. Bu bakımdan senedi
elinde bulunduran şahsın öncelikle senet borçlusuna ihbarda bulunması
gerekir. Davacının da aynı şekilde önce ihbar etmesi, ondan sonra temerrüt
ihtarı göndermesi icap eder. Doğrudan doğruya temerrüt ihtarı göndermeye
hakkı yoktur. Bu hususlar nazara alınarak kiralananın tahliyesi talebinin
reddine karar verilmesi gerekirken kabulü,
Usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün tahliyeye ilişkin kısmının
bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda 1 numaralı bendde yazılı nedenle alacağa ilişkin
kısmının ONANMASINA, 2 numaralı bendde yazılı nedenle kiralananın tahliyesine
ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA, Onanan kısım için istek halinde aşağıda
yazılı temyiz giderinin temyiz edene iadesine, 30.9.1996 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ö.N.Doğan S.Tamur M.Elçin S.Tükenmez Ş.K.Erol
|