 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1996/742
K. 1996/1973
T. 8.4.1996
* BENİMSENEN SÖZLEŞMENİN
GEÇERSİZLİĞİ
* KATMA DEĞER VERGİSİNDEN MUAFLIK
* FAİZ ALACAKLARI
ÖZET : İnşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici, inşaatı belli bir seviyeye kadar
yapmış ve iş sahibi kooperatifce de ödemeler gerçekleştirilmişse, sözleşme
taraflarca benimsenmiş olduğundan, geçersiz olduğu dava konusu yapılamaz.
Kooperatiflere ait 150 m2'ye kadar konut inşaatları katma değer vergisinden
muaf olduğundan, yükleniciler ancak, temin ettikleri inşaat malzemeleri için,
vergi dairesine ödemiş olmaları kaydıyla katma değer vergisi isteyebilirler.
Faiz alacaklarına katma değer vergisi uygulanamaz.
Geç ödenen hakedişler ve katma değer vergisi alacakları için temmerrüde
düşürülmek kaydıyla reeskont faizi istenebilir.
(818 s. BK. m. 355, 356, 357, 358) (3065 s. KDV. K. geçici m. 8,9) (1086 s.
HUMK. m. 74)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı
vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici
nedenlere ve özellikle taraflar arasındaki inşaat sözleşmesi uyarınca davacı
yüklenicinin inşaatı belirli bir seviyeye kadar yapmış ve davalı iş sahibi
kooperatifçe de ödemede bulunulmuş ve böylece sözleşmenin benimsenmiş
olmasına göre artık bu aşamada sözleşmenin geçersiz olduğundan söz
edilemeyeceğine, öte yandan davadaki istek kalemlerine göre sözleşmenin
feshinin haklı olup olmadığının bu davada inceleme konusu yapılmasına gerek
bulunmadığına, ve ayrıca sözleşmede yanlarca 13181 sayılı kararnamenin
uygulanacağının kararlaştırılmış olmasına, bu kararnamede değişiklik yapan
6019 sayılı fiyat farkı kararnamesininde 01.07.1994 tarihinden sonraki imalat
ve ihzarat fiyat farkı için uygulanmasının tabii bulunmasına göre davalının
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi
gerekmiştir.
2- Davacı, sözleşmenin 17. maddesine göre hakedişlerin geç ödenmesi veya
ödenmemesi halinde ödenmeyen veya geç ödenen bedel için 3095 sayılı Yasanın
2/3. maddesi uyarınca reeskont faizi ödeneceğinin kararlaştırıldığını
belirterek, 7 ve 8 nolu hakedişlerin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin 17.
maddesi uyarınca 75 üzerinden 495.831.033 TL. faiz talep etmiştir. Bu
durumda talebe göre sadece 7 ve 8 nolu hakedişlerin ödenmesi gereken tarihten
dava tarihine kadar değişen oranlar gözetilmek ve 75 talebi geçmemek
kaydıyla sadece 7 ve 8 nolu hakedişler için faiz hesaplanması gerekirken
HUMK. nun 74. maddesine aykırı şekilde talep aşılmak suretiyle tüm hakedişler
için faiz hesaplanması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, sözleşmenin 17.
maddesine dayalı dava dilekçesindeki toplam talebin aşılarak 1.882.828.809
TL. üzerinden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
3- Diğer taraftan, sözleşmenin 12. maddesinde yükleniciye yapılmış ve
yapılacak bütün ödemelere ayrıca 12 KDV eklenmek suretiyle ödeme yapılacağı
belirtildiğinden davacı buna dayanmak suretiyle KDV isteminde bulunmuştur.
3065 sayılı Yasanın ek geçici 8 ve 9. maddelerine göre 150 m2 kadar olan
kooperatiflere ait konut inşaatları KDV'den istisna edilmiştir. Bu itibarla
Dairemezin yerleşmiş içtihatları ile de belirtildiği gibi, davacı yüklenici
ancak temin ettiği malzeme için KDV talep edebilir. Bunun dışında
sözleşmenin 12. maddesine dayanarak tüm ödemelere KDV isteyebilmesi için
ilgili vergi dairesine KDV ödemiş olması gerekir. Bu itibarla davacıya
yaptığı inşaat nedeniyle KDV ödemiş ise buna ilişkin belgelerin ibraz
ettirilmesi ve ödemenin sabit olması halinde 12. madde uyarınca işlem
yapılması aksi halde, sadece malzemeye ödediği KDV saptanarak buna göre
hüküm tesis edilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan bir ayrım
yapılmaksızın tüm hakedişler için KDV hesaplanması da usul ve yasaya
aykırıdır.
4- Öte yandan, davacı dava dilekçesinde ödenmeyen KDV için yıllık 75
üzerinden reeskont faizi olarak 605.210.372 TL. talep etmiştir. Davacının bu
talebi ancak hakedişlere ait KDV'yi ilgili vergi dairesine ödemesi halinde
talep edebilir. O halde, mahkemece sözü edilen hakedişlerle ilgili KDV'nin
ödenip ödenmediği araştırılmalı ödenmiş ise ödenen miktar bakımından
davalının temerrüde düşürüldüğü tarihten dava tarihine kadar KDV alacağı için
faiz hesaplanmalıdır.
5- Mahkemece ayrıca bilirkişi raporunda hesaplanan faiz alacağına 15
nisbetinde KDV ilave edilmiştir. Davacının faize KDV uygulanmasına ilişkin
dava dilekçesinde bir talebi olmadığı gibi, faizin 3065 sayılı Yasada
belirtilen mal ve hizmet kapsamına girmeyeceğinden faize KDV uygulanmaması
gerekirken, aksine düşünce ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de usul
ve yasaya aykırıdır.
6- Yanlar arasındaki sözleşmenin 11. maddesinde yükleniciye yapılmış ve
yapılacak ödemelere ayrıca 15 nakliye bedeli eklenerek ödemenin bu şekilde
yapılacağı hükme bağlanmış ise de, kooperatif yönetim kurulu sözleşme
tarihinden bir gün sonra 23.05.1992 günlü kararı ile bu hükmün
değiştirilmesi, yapılacak nakliye ödemelerinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
inşaat işleri nakliye birim fiyat analiz formuna göre ödenmesinin karara
bağlandığı ve uygulamanın bu doğrultuda yapılmak suretiyle 11. maddenin
taraflarca tadil edildiği gözardı edilerek tadil edilen şekli yerine sözleşme
hükümlerince yüklenici alacağına ayrıca 15 nakliye bedeli hesaplanıp bulunan
bu alacağın hüküm altına alınması da doğru olmadığı gibi, davacı yüklenici
tarafından düzenlenen hakedişlerden 1 ve 2. dışında sadece KDV alacağı
yönünden itiraz yöneltildiği halde, itiraz edilmeyen hakediş bedellerinin
yeniden saptanması ve bir kısım hakediş içeriklerini değiştiren bilirkişi
raporu ile bağlı kalınıp bulunan bu alacağın hüküm altına alınması da
yanlıştır.
Bu durumda mahkemece, taraflardan açıklanan hususlara ilişkin eksik delilleri
istenip toplanmalı, bilirkişi kurulundan yukarıda değinilen ilkeleri kapsar
ek rapor alınmalı, böylece oluşacak sonuç doğrultusunda hükme varılmalıdır.
Eksik araştırma ve inceleme ile sözleşme hükümlerine yanlış anlam verilerek
davanın yazılı şekilde kabulü doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın 2-3-4-5-6, bentlerde açıklanan nedenlerle
davalı iş sahibi yararına (BOZULMASINA), 1. bent gereğince diğer temyiz
itirazlarının reddine, 750.000 TL. duruşma vekillik ücretinin davacıdan
alınarak kendisini duruşmada vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
08.04.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|