 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1996/7-22 1996/31 7/63898
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
Mahkemesi : GAZİOSMANPAŞA 2. Asliye Ceza
Günü : 17.5.1995
Sayısı : 198/393
Davacı : K.H.
Davaya katılan : -
Sanık : Karabey Varlı
551 Sayılı Markalar Kanununa aykırı davranmak ve emirlere uymamak
suçundan sanık Karabey Varlı hakkında yapılan yargılama sonunda,
a- T.C.Y.nın 526ncı maddesi uyarınca açılan davanın önödeme nedeniyle
T.C.Y.nın 119ncu maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına,
b- 551 Sayılı Yasanın 51/b maddesi uyarınca 8 ay hapis ve 160.000 lira
ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, ilişkin Gaziosmanpaşa 2nci Asliye
Ceza Mahkemesince 16.5.1994 gün ve 43/245 sayı ile verilen kararın, sanık
tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 7nci Ceza Dairesince;
29.12.1994 gün ve 12245/14782 sayı ile; "eksik soruşturma sonucu hüküm
kurulması" isabetsizliğinden, bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 17.5.1995 gün ve 198/393 sayı ile; sanıktan son sözü
sormadan önceki karardaki gerekçe ile direnme kararı vermiştir.
Bu karar da, sanık müdafii tarafından süresinde temyiz edildiğinden
dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istekli 26.1.1996 gün ve 7/63898
sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza
Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, görüşüldü;
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
C.Y.U.Y.nın 251nci maddesi gereğince, "en son söz sanığındır."
maddenin son fıkrasında ise; "Sanık namına müdafii tarafından müdafada
bulunulsa dahi, müdafaaya ilave edecek başka bir şey olup olmadığı sanığa
sorulur" hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm gereğince, duruşma mutlaka sanığın son sözü ile bitecektir.
Sanıktan son sözü sorulduktan sonra başkaca bir işlem yapılmaksızın karar
verilmelidir. Aksi halde, yani sanığın son sözü sorulduktan sonra, yeni bir
işlem yapılması, sanık müdafii olsa dahi bir başkasının beyanının alınması
halinde, yeniden ve mutlaka sanıktan son sözü sorulmalı, en son söz sanığa
verilmelidir. Zira bu husus sanığın savunma hakkı ile ilgilidir. Ceza
Yargılamasında sanığın en önemli hakkı savunma hakkı olup, bu hak hiçbir
şekilde kısıtlanamaz. En son söz sanığa verilerek, kendisinden önce yapılan
işlemlere karşı diyecekleri ve müdafiinin savunmasına ekleyecek bir hususu
olup olmadığı saptanmalıdır. Savunma hakkı ile doğrudan ilgili bulunan bu
usul kuralı buyurucu nitelikte olup, uyulmaması C.Y.U.Y.nın 308ncı maddesinin
8nci bendi gereğince Yasaya mutlak aykırılık oluşturmaktadır.
Son sözün sanığa verilmesi kuralı, bozmadan sonra başlıyan yargılamada
da, aynen geçerlidir. Çünkü, henüz dava sonuçlanmamış olup, yargılama devam
etmektedir. Gerek bozmadan önce ve gerekse sonra aynı usul hükümleri
uygulanacaktır. Buyurucu olan bu usul kuralının bozmadan önce geçerli olduğu,
bozmadan sonraki aşamada ise uygulanmasına gerek bulunmadığı biçimindeki bir
ayırımın yasal ve hukuksal dayanağı bulunmamaktadır.
İncelenen dosyada, Yerel Mahkeme direnme kararı verirken, duruşmada
hazır bulunan sanıktan en son sözü sormadığından, sair yönleri incelenmeyen
hükmün, öncelikle bu usuli sebepten bozulmasına karar verilmelidir.
Karşı oy kullanan Kurul Üyeleri; bozmadan sonraki aşamada, son sözün
sanığa verilmesine gerek bulunmadığını ileri sürmüşlerdir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanık müdafiinin temyiz itirazları ile
tebliğnamedeki bozma düşüncesi bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri
incelenmeyen direnme kararının, bu usuli sebepten BOZULMASINA 5.3.1996
tarihinde 2/3ü aşan oyçokluğuyla karar verildi.
Birinci Başkanvekili 1.C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk. 3.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN T.GÜVEN H.DOĞAN S.N.DEDA
M.
11.C.D.Bşk. 5.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk.V. C.ÖZDİKİŞ
S.KANADOĞLU N.BENLİ M.M.DİNÇ
M.
K.GÜVEN S.ÇELİK T.ÜNERİ A.İ.HEKİMOĞLU
H.ÖĞÜTCÜ G.DEMİRBİLEK N.APAYDAN O.ŞİRİN
M. M.
S.Ö.ÇETİNKOL M.MIHÇAK T.DEMİRTAŞ Y.TURAN
M. M.
M.F.İNAN S.ERKAN Ö.GÖĞÜŞ İ.KÜRÜMOĞLU
M.
Z.ASLAN
|