 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1996/6383 1996/7150
Y A R G I T A Y İ L A M I
Davacı Sezer Altınökçe ile davalı Milli Eğitim Bakanlığı aralarındaki
kamulaştırma bedelinin arttırılması davasına dair Kemalpaşa Asliye Hukuk
Mahkemesinden verilen 29.12.1995 günlü ve 1995/48-704 sayılı hükmün bozulması
hakkında dairece verilen 9.4.1996 günlü ve 1996/2021-3664 sayılı ilama karşı
davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Kamulaştırma Kanununun 11. maddesi taşınmazın gerçek değerinin, uzman
bilirkişi kurulunca verilecek raporlara göre belirlenmesini öngörmüş ise de,
hakim hüküm kurmadan önce bu raporların yasa hükümlerine, maddi olgulara ve
değerlendirme verilerine uygunluğunu denetlemek, gereken hallerde bu
konularda bilirkişi kurullarından ek raporlar almak durumunda olup, Yargıtay
da temyiz üzerine bu denetimin yapılıp yapılmadığını, varsa uygun görülmeyen
hususları bozma ilamına konu edip tahkikatın belirlediği doğrultuda ikmalini
isteyebilir.
Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinin, enflasyon ortamında taşınmaz
malikine zarar verdiği olgusu, taşınmaz değerinin gerçekte olduğundan fazla
hesaplanmasını ve özellikle gerekli tahkikatın eksik veya yanlış yapılması
halinde mahkeme kararının, gerekmesine rağmen Yargıtay'ca bozulmasından
kaçınmaya neden olamaz.
Bu itibarla davacı vekilinin yukarıdaki hususlara değinen karar
düzeltme nedenleri varit görülmemiştir.
Ancak bozma ilamının dava konusu taşınmazın imar parseli, emsalin ise
kadastro parseli olması halinde, düzenleme ortaklık payının taşınmazın
değerinde neden olacağı artışın dikkate alınmayacağına dair "2" numaralı
bendinde yer alan saptamanın, dava konusu taşınmazın imar düzenlemesine konu
edilmekle yüzölçümündeki azalmaya paralel olarak onun m2 değerinde imar
düzenlemesi sebebiyle kayba uğradığı oranda yükselmeye neden olacağının bu
defa yapılan karar düzeltme incelemesi sırasında kabul edilmesi gereği
karşısında varit olmadığı görülmüştür. Gerçekten, somut emsalin kadastro
parseli, dava konusu taşınmazın ise imar parseli olması halinde, dava konusu
taşınmazın imar düzenlemesi sebebiyle yüzölçümünde İmar Kanununun 18.
maddesinin 2. fıkrasında öngörüldüğü üzere, vaki azalmanın bu azalma oranında
m2 fiyatına yansıtılması, karşılaştırmada nitelik farklılığın giderilmesi
bakımından gereklidir. Ancak, dikkate alınması gereken bu kayba tekabül
edecek oran, dava konusu taşınmazda fiilen gerçekleşen miktarda olmalıdır. Bu
durum karşısında karar düzeltme isteminin bu yönden, belirtilen sınırlar
içinde kabulü ile, bozma ilamının "2" numaralı bendinin kaldırılmasına, onun
yerine;
"2- Bilirkişi raporlarında somut emsal olarak alınan 1674 parsel
sayılı taşınmazın henüz imar düzenlemesine konu edilmediği anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazın imar parseli olup emsalin bu nitelikte olmaması
nedeniyle, dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucunda uğramış olduğu
zayiatın dikkate alınmasında isabetsizlik yok ise de, bu zayiat sebebiyle
meydana gelen değer artışının bilirkişi raporlarında emsalin değerine
yansıtılan biçimiyle 35 oranında değil, dava konusu taşınmazda fiilen
gerçekleşen oranda olması gerekir. Dava konusu taşınmaz imar parseline
dönüşürken İmar Kanununun 18. maddesinin 2. fıkrası uyarınca kamu hizmetleri
için ayrılan miktarı, bu konuyla ilgili belediye encümeni kararı ve ilgili
belgeleri ile tapu kayıtları getirtildikten sonra saptanmalıdır. Bu
nedenlerle somut emsal ile dava konusu taşınmaz arasında bu yönde bir nitelik
dengesi kurulurken, dava konusu taşınmazın ancak imar parseli haline gelmesi
işleminde fiilen uğradığı alan zayiatı dikkate alınarak değer artış oranının
tesbiti gerekirken, zayiat ve değer artışının henüz imar düzenlemesine konu
edilip edilmeyeceği belirsiz olan emsale izafe edilip sözü edilen 18. maddede
öngörülen zayiat miktarının da en yüksek oranda (35) kabulü ile emsalin ve
dolayısı ile dava konusu taşınmazın değerinin bu yüksek oranda arttırılmış
olması" şeklindeki bölümün ikinci bozma nedeni olarak bozma ilamına
konulmasına, diğer bozma nedenlerine yönelik karar düzeltme istemlerinin
reddine, 10.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu M.Tutar A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|