 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Birinci Hukuk Dairesi
E. 1996/636
K. 1996/977
T. 1.2.1996
* SINIR TESBİTİ
* TESCİL İLAMI
* TESCİL KROKİSİ
ÖZET : Tescil ilamı uyarınca tesis edilen tapu kaydının dayanağı olan ilam ve
krokisi, bu tapuya dayanan davacıyı bağlar.
(743 s. MK. m. 645) (3402 s. Kadastro K. m. 20)
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan sınır tesbiti, tapu iptal ve
tescil davasının yapılan yargılamasında; mahkemece davanın kabulüne dair
verilen kararın, davalılar vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi,
gereği görüşülüp düşünüldü:
Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Medeni Kanunun 645, 3402 sayılı
Kadastro Kanununun 20. maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur.
Ancak, böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik
taşımıyorsa, öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri
ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi, gitti kayıtlarının
yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgeler
incelenip, doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması,
doğru esasa dayanmıyorsa, ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi, ayrıca
uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi,
böylece yanların dayandığı, usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler
toplandıktan, dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra
yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı
ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya
bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi; gerektiğinde sınırlar
hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden
taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması, komşu taşınmaz kayıtlarınında
aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi
gerekir. Öte yandan, sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak
kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı
kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen
memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya
bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam
olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.
Somut olayda, davacının dayandığı tapu, tescil ilamı esas alınmak suretiyle
oluşmuştur. Anılan ilamın ve dayanağı krokisinin davacıyı bağlayacağı
kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, tescil dosyasının yada ilamının krokisiyle birlikte ilgili
merciinden araştırılıp dosyaya getirtilmesi; ondan sonra yukarıda değinilen
ilkeler çerçevesinde uygulama yapılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması
gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilip yazılı olduğu üzere, karar
verilmesi isabetsizdir. Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle
hükmün açıklanan nedenlerden ötürü hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun
428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri
verilmesine, 1.2.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|