 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı :
Esas Karar
96/6295 96/7416
Y A R G I T A Y İ L A M I
1.7.1996
Özet:Asliye hakiminin sulh hakiminin kararına itiraz üzerine verdiği
karar kesindir. Ancak bu nitelikte olmayan mahcura ait malın pazarlıkta
satışının tasvibine ve bu onay isteğinin reddine dair asliye hakimi kararının
temyizi kabildir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.7.1994 tarihli 2/384- 501 sayılı
kararı münhasıran Medeni Kanunun 372. maddesi uyarınca itiraz üzerine verilen
karara ilişkin olup Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.12.1993 tarihli
2-384-870 sayılı kararla asliye hakiminin Medeni Kanunun 388/2. madde
uyarınca ittihaz ettiği karar incelenerek bu nevi kararların temyizinin kabil
olduğu ortaya konmuş olup asliye hakiminin Medeni Kanunun 388/2. maddesine
göre verdiği kararların temyizinin kabil olduğuna sayın Nedim Turhan ve Şevki
Duran Kabukçuoğlunun muhalif oylarına karşın oyçokluğu ile karar verilip işin
esası incelendi.
Hükmün esas yönünden incelenmesine gelince;
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere
ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde
bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün
ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/b maddesi gereğince harç alınmasına yer
olmadığına oyçokluğuyla karar verildi. 1.7.1996
Başkan Üye Üye
Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukcuoğlu Özcan Aksoy A.İhsan Özuğur
(muhalif) (muhalif)
1.bentte 1.bentte
MUHALEFET ŞERHİ
Sulh Hakiminin, taşınmazın pazarlıkla satışa ilişkin kararları Medeni
Kanunun 388/son maddesi gereği asliye mahkemesinin onayı ile geçerlilik
kazanır. Sulh hakiminin denetimini sağlayan asliye mahkemesine ait kararlar
kesindir. Temyiz edilemez. Medeni Kanunun 372-374 maddelerine göre sulh
hakiminin onaya tabi kararlarıyla ilgili asliye mahkemesince verilen
kararlarıyla kesin olduğu kabul edilmiştir. (HGK. 6.7.1994 2/384-501 S.
kararı) Bu kabul şeklinin benzetme yolu ile somut olaya da uygulanması
gerekir.
Bu nedenle sayın çoğunluğun 1. bentteki görüşlerine katılmıyoruz.
Üye Üye
Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu
|