Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.                                   
 Y A R G I T A Y                              
Ceza Genel Kurulu

      S A Y I 
Esas            Karar           Tebliğname   
1996/6-305      1997/21         6-27561                 

                   Y A R G I T A Y  K A R A R I

Bozma kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 6.Ceza Dairesi 
Mahkemesi                : Giresun Asliye Ceza 
Günü                     : 1.2.1996
Sayısı                   : 62-11
Davacı                   : K.H.
Davaya katılan           : --
Sanık                    : Muradiye Öztürk Vekili Av. Erol Dikbaş 

	Görevli memurlara yalan beyanda bulunmak suçundan sanık Muradiye
  Öztürk'ün T.C.Y.nın 343/1, 59, 647 Sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince
 375.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ve bu cezasının teciline
 ilişkin Giresun Asliye Ceza Mahkemesince verilen 5.4.1995 gün 176-105 sayılı
 hükmün C.Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.
 Ceza Dairesi 18.12.1995 gün 13499/13617 sayı ile; 
	"Sanığın Almanya'daki Stutgart Türkiye Başkonsolosluğuna pasaportu
 bulunmadığı halde kaybettiğini bildirmek suretiyle memura yalan beyanda
 bulunarak seyahat belgesi almak şeklinde gelişen eyleminde T.C.Y.nın 5.
 maddesi hükmünün gözetilmemesi" isabetsizliğinden bozmuş,
	Yerel Mahkeme 1.2.1996 gün 62-11 sayı ile; "Elçilikler o ülkenin
 toprak bütünlüğünün bir parçası olup ikili anlaşmalarla bu gibi yerlere
 imtiyazlar tanınmıştır. Bu nedenle Başkonsoloslukta işlenen suç, Türkiye'de
 işlenmiş sayılacağından T.C.Y.nın 5. maddesiyle bir ilgisi bulunmamaktadır.
	Eylemin yabancı ülkede işlendiğinin kabulü halinde ise, sanığa
 verilecek hürriyeti bağlayıcı ceza üç yıldan az olduğu için şikayet
 aranacaktır. Bu suçun mağduru yabancı olmayıp Türk Devleti olduğundan
 T.C.Y.nın 5. maddesi ve maddede sayılmadığından 4. madde uygulanamaz."
 gerekçesiyle önceki hükümde direnilmiştir.
	Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde
 istenildiğinden dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istemli 4.12.1996
 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca
 okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

	 	CEZA GENEL KURULU KARARI 

	Pasaportu olduğu halde vize alamadığı için Yasa dışı yollardan kaçak
 olarak Almanya'ya giden sanık, orada iki yıl kaldıktan sonra Türkiye'ye
 dönmek için Stutgart Başkonsolosluğuna müracaat etmiş pasaportunu
 kaybettiğini söylemiştir. Stutgart Başkonsolosluğu tarafından pasaportunu
 kaybettiğini söyleyen sanığa, yurda dönüşünü sağlamak amacıyla 10.2.1995 gün
 13 sayılı seyahat belgesi düzenlenmiştir. Sanığın yurda dönüşünde pasaport
 süresinin uzatılması için Emniyet Müdürlüğüne başvurması üzerine olay ortaya
 çıkmış ve sanığın Almanya'da yetkili makamlara yalan beyanda bulunduğundan
 bahisle T.C.Y.nın 343/1, 59, 647 Sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince
 cezalandırılmasına karar verilmiştir.
	Ceza yasaları kural olarak, o ülke sınırları içinde işlenen suçlarda
 uygulanacaktır. Gerçek anlamda ülke aynı egemenliğe bağlı kişiler tarafından
 işgal edilen, komşu devletlerden sınırlarla ayrılmış bulunan toprak parçası
 ve bu sınırlar içindeki nehirler, göller ve her türlü sular, karasularıdır.
 Farazi anlamda ülke ise Devletin savaş gemileri, açık denizlerdeki yük ve
 yolcu gemileri ile askeri işgal altında bulunan yerlerdir. Yabancı ülkede
 görevde bulunan diplomasi memurlarının, mahalli yasalara tabi bulunmaması, o
 ülkede yargılanmamaları Devletler Hukukunda kabul edilen örf ve adetlerin
 sonucu olup, Devletler Umumi Hukukunun prensip ve teamülleri Viyana
 Sözleşmesinde yer almıştır. 18 Nisan 1961 tarihinde kabul edilen ve
 Türkiye'nin 6.11.1984 gün 84-8724 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile katıldığı
 (24.12.1984 gün 18615 Sayılı Resmi Gazete) Diplomatik İlişkiler Hakkındaki
 Viyana Sözleşmesinin önsözünde, "diplomatik temsilcilere tanınan yargı
 muafiyetinin amacının, fertleri yararlandırmak olmayıp, devletleri temsil
 eden diplomatik misyonların görevlerini etkin şekilde yapmalarını sağlamak
 olduğu" belirtilmiştir. Öte yandan, konsolosların hukuki durumları da
 milletlerarası sözleşmeler ve milli kanunlara göre düzenlenmektedir.
 Konsolosluk sözleşmeleri ile, konsoloslara belirli alanlarda yargı muafiyeti
 tanınmıştır. Bu muafiyetler de konsolosluk görevleri ile ilgili fiil ve
 işlemlerle sınırlıdır. Resmi elçilik evi ile eklentilerine ve diplomasi
 memurlarının görevlerini yaptıkları binalara girilememesi yani
 dokunulmazlığının bulunması, diplomasi memurlarına verilen görevlerin gerekli
 şekilde yerine getirilebilmesini sağlamak amacına dayanmaktadır. Kaldı ki,
 diplomasi memurunun bu muafiyetlerden vazgeçebileceği de kabul edilmektedir.
	Sözleşmelerle kabul edilen muafiyet, diplomasi temsilcileri ve
 maiyetleri hakkındadır. Konsolosluklarda suç işleyen ve burada görevli
 olmayan kişilerin de bu muafiyetlerden yararlanacaklarına ilişkin bir
 düzenleme  bulunmamaktadır. Bu itibarla, diplomasi muafiyet ve dokunulmazlığı
 bulunmayan kişiler yabancı ülkede konsolosluk binasında olsa bile suç
 işlemeleri halinde yerel yargıya tabi tutulacaklardır.
	Olayımızda sanık, yurt dışında Türk Konsolosluğuna başvurduğunda yalan
 beyanda bulunmuştur. Sanık, diplomasi dokunulmazlığına sahip olmadığı gibi,
 suçu işlediği yer yasalarının uygulanmayıp Türkiye'de yargılanmasının zorunlu
 olduğuna ilişkin bir hüküm mevcut değildir. Ancak Türk Ceza Yasasının 5.
 maddesinde, "Bir Türk dördüncü maddede yazılı cürümlerden başka, Türk
 Kanunlarına göre aşağı haddi üç seneden eksik olmayan  şahsi  hürriyeti
 bağlayıcı  bir cezayı müstelzim cürmü yabancı memlekette işlediği ve kendisi
 Türkiye'de bulunduğu takdirde Türk kanunlarına göre cezalandırılır.
	Eğer cürmün aşağı haddi üç seneden az şahsi hürriyeti bağlayıcı bir
 cezayı müstelzim ise takibat icrası zarar gören şahsın veya yabancı hükümetin
 şikayetine bağlıdır.
	Mağdur yabancı ise bu fiilin, işlendiği mahal kanunlarında da cezayı
 müstelzim olması şarttır." hükmü yer almaktadır.
	Bu itibarla yabancı ülkede suç işleyen sanık hakkında, T.C.Y.nın 5.
 maddesinin uygulanması gerektiğinden direnme hükmünün bozulmasına karar
 verilmelidir.
	SONUÇ   : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün
 BOZULMASINA, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak 25.2.1997 günü oybirliğiyle
 karar verildi. 

Mehmet UYGUN           H.DOĞAN          S.SELÇUK       S.GENÇAY 
Birinci Başkanvekili   10.C.D.Bşk       4.C.D.Bşk.     7.C.D.Bşk.

S.N.DEDA               M.N.ÜNVER        N.BENLİ        N.MUTİŞ 
3.C.D.Bşk.             8.C.D.Bşk.       5.C.D.Bşk.     6.C.D.Bşk.

Y.KOCABAY              E.ÖCAL           A.SAYSEL       E.ÇETİN 

İ.KILINÇ               A.İ.HEKİMOĞLU    Y.KALAY        M.MIHÇAK 

O.KÖSEBALABAN          S.ERKAN          S.YETKİN       N.BARAN

Z.ASLAN                K.AZİZOĞLU       H.GERÇEKER     Ü.BENLİ 
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini