 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar İtirazname
1996/6-153 1996/163 23358
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 6.Ceza Dairesi
Mahkemesi : Uşak Ağır Ceza
Günü : 25.01.1996
Sayısı : 131-10
Davacı : K.H.
Davaya katılan : Hüseyin Erdoğan Vekili Av. Avni Yüksel
Sanıklar : 1-Uğur Gür, 2-Yıldız Kaya
Vekilleri Av. Ümit İnceefe
Yağma suçundan sanıklar Uğur Gür ve Yıldız Kaya'nın TCY.nın 497/1,
522, 59. maddeleri gereğince 13'er sene 4'er ay ağır hapis cezası ile
cezalandırılmalarına ve fer'i ceza tayinine ilişkin Uşak Ağır Ceza
Mahkemesince verilen 25.01.1996 gün 131/10 sayılı hükmün sanık vekilleri
tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi
08.05.1996 gün 3718/4673 sayı ile, "sanıkların eyleminin hırsızlık suçunu
oluşturduğu ve hükmün bozulması gerektiği" karşı oyu ile oyçokluğuyla
onanmasına karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı 12.06.1996 gün 23358 sayı ile;
"Müdahilin taksisine müşteri olarak binen sanıklardan Uğur ile müdahil
arasında benzin alınacak istasyon yüzünden münakaşa çıkmıştır. Sanık yumruk
vurup bıçak çekmiş, bunun üzerine müdahil arabayı durdurup kaçmıştır. Arabayı
kullanan sanık Yıldız taksiyi Antalya'ya götürmüştür.
Taksinin teslimi hususunda şikayetçiye baskı yapılmamıştır. Otonun
mülkiyetine yönelik bir amaçları da tespit edilememiştir. Müdahilin taksiyi
terketmesinden sonra taksinin götürülmesi hırsızlık suçunu oluşturmaktadır.
Otonun plaka ve taksi levhası sökülmüş ise de, hırsızlık suçunda da
sahiplenme düşünce olgusu mevcuttur. Olaydaki cebir, şiddet ile otonun alınıp
götürülmesi arasında nedensellik bağı bulunmadığından, hırsızlık suçu
oluşmuştur." gerekçesiyle itiraz ederek onama kararının kaldırılıp Yerel
Mahkeme hükmünün bozulması talep olunmuştur.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,
gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Dosya içeriğine göre, sanıklar Uşak'tan Antalya'ya gitmek için
taksicilik yapan müdahil ile pazarlık yapmışlar ve 6.000.000 liraya anlaşarak
gece saat 01.00 sıralarında yola çıkmışlardır. Müdahil, şehir çıkışında
benzin alacağını söyleyip para istemiş, sanık Uğur ise ilerideki tanıdıkları
benzinlikten benzin almasını istemiştir. Bunun üzerine aralarında tartışma
çıkmış, şikayetçi otoyu durdurup aşağıya inmiştir. Sanık Uğur Gür dışarı
çıkarak müdahile yumruk vurmuş, tekrar arabaya bindirmiş ve yola devam
etmişlerdir. Yolda sanık Yıldız ile münakaşa eden şikayetçi, benzin alacağını
söylediği benzinliğe 100-150 m. kala durmuş ve taksiden inerek benzinliğe
gitmiş, polise telefon etmiştir. Şikayetçinin arabayı terketmesi üzerine,
sanık Yıldız Kaya da direksiyona geçmiş ve Antalya'ya gitmişlerdir. Yolda,
arabanın plakası ile taksi levhasını ve taksimetreyi sökmüşler, arıza yapan
otomobili Antalya'da terketmişlerdir.
Sanıkların yağma suçundan TCY.nın 497/1, 522, 59. maddeleri gereğince
cezalandırılmasına ilişkin Yerel Mahkeme kararı Özel Dairece onanmış,
oyçokluğuyla verilen onama kararına, fiilin hırsızlık suçunu oluşturduğu
gerekçesiyle Yargıtay C.Başsavcılığı tarafından itiraz edilmiştir.
Çözümlenecek uyuşmazlık suç vasfının tayinine ilişkindir.
Yağma suçu, cebir, şiddet veya tehdit kullanılarak yapılan bir
hırsızlıktır. Malın alınması için cebir, şiddet veya tehdit kullanılmalıdır.
Yağma suçunun oluşması için;
1- Fail, fiili gerçekleştirmek için cebir, şiddet veya tehdit
kullanmalıdır.
2- Cebir, şiddet veya tehdit, malın zilyetine veya cürüm yerinde
bulunan kişilere yönelik olmalıdır.
3- Mağdur, malı teslime veya alınmasına karşı ses çıkartmamaya mecbur
bırakılmalıdır.
Maddi olayda, benzinin hangi benzinlikten alınacağı hususunda çıkan
tartışma üzerine, sanık Uğur, müdahile yumruk vurmuş, tekrar taksiye
binmesini sağlamıştır. Müdahilin dövülmesi, taksinin alınmasına yönelik
olmayıp yola devam edilmesi ve ilerideki benzinlikten benzin alınması
amacıyladır. Yola devam edildiği sırada, sanık Yıldız ile münakaşa eden
müdahil, kendiliğinden ve hiçbir zorlama olmadan arabayı durdurup benzinliğe
gitmiştir. Müdahilin arabayı terketmesinden sonra sanıklar arabayı almışlar,
sanık Yıldız'ın yönetiminde Antalya'ya gitmişlerdir. Sanıklar, arabanın
alınması veya terkedilmesi için cebir, şiddet kullanmamışlardır. Bu nedenle
yağma suçu oluşmamıştır. Şikayetçinin, çıkan münakaşa üzerine, cebir, şiddet
olmaksızın taksiyi terketmesinden sonra arabanın alınması hırsızlık suçunu
oluşturmaktadır.
Öte yandan arabanın, sahibinin rızası dışında alınmasından sonra yolda
plakasının sökülmesi, özel oto sanılması için taksi levhasının ve
taksimetresinin çıkartılması suç vasfına etkili değildir. Çünkü, fiili
gerçekleştirmek amacıyla cebir şiddette bulunulmamıştır. Araba alınıp olay
yerinden uzaklaşıldıktan sonra, takside yapılan değişiklikler de sanıkların
yağma suçunu işlemek amacıyla hareket ettiklerinin delili olamaz. Yağma
suçunun yasal unsurları oluşmamıştır. Bu nedenle itirazın kabulüne karar
verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri, "dövülen, tehdit edilen
müdahilin, can güvenliğinin bulunmaması, dövülmesinin sonucu olarak arabayı
terketmesi nedeniyle yağma suçu oluştuğundan C.Başsavcılığı itirazının reddi
gerekir" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C.Başsavcılığı
itirazının kabulü ile, Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme
direnme hükmünün bozulmasına, 02.07.1996 tarihinde oyçokluğuyla karar
verildi.
Birinci
Başkanvekili 1.C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk. 7.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN T.GÜVEN H.DOĞAN S.GENÇAY
Red
8.C.D.Bşk. 11.C.D.Bşk. 9.C.D.Bşk. M.Z.TURAN
M.N.ÜNVER S.KANADOĞLU D.TAVİL Red
C.YILMAZ G.KINIK T.ÜNERİ A.R.COŞKUNTÜRK
Red
N.APAYDIN B.KIZILTAN M.MIHÇAK Y.TURAN
Red Red
İ.YÜCEL M.F.İNAN S.ERKAN Ö.GÖĞÜŞ
İ.KÜRÜMOĞLU S.YETKİN N.BARAN Z.ASLAN
Red
Ü.BENLİ
|