 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
5. Ceza Dairesi
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 1996/579
Karar No : 1996/1332
Tebliğname No : 5/96-13615
Reşit olan Selma Güney'i zorla kaçırıp alıkoymaktan ve adı geçenin
zorla ırzına geçmeye eksik teşebbüs etmekten sanık Süleyman Karadağ'ın
yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 429/2, 416/1, 59, 71, 2918 sayılı
kanunun 119. maddeleri gereğince 6 sene 21 ay 10 gün ağır hapis cezasıyla
mahkumiyetine, sürücü belgesinin süresiz geri alınmasına, hakkında 31, 33.
maddelerin tatbikine, emanetteki bıçak ve silahın müsaderesine dair (ANKARA)
8. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.12.1995 gün ve 1995/255 Esas, 1995/229
Karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi
sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından
tebliğname ile daireye gönderilmekle 3.4.1996 Çarşamba saat 14.00 duruşma
günü tayin olunarak sanık vekiline davetiye gönderilmişti.
Belli günde hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay
C.Savcılarından Günsal Albayrak hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık adına
gelen avukat Sevil Kulafçı huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra
uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık hakkında (DURUŞMALI),
inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra
işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör Üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık vekili temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili
hakkındaki hükmün (BOZULMASINI), istedi.
Yargıtay C.Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık vekili savunmasına ilave edecek bir cihet
bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak
üzere duruşma 17.4.1996 Çarşamba saat 14.00'e bırakılmıştı.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş
olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde açıklanan delillere,
mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve
takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre sair temyiz itirazları
yerinde görülmediğinden reddine,
Ancak;
Sanığın yönetimindeki servis aracı ile mağdureyi kaçırıp tenha bir
mahalle götürmesini takiben ona sonradan oyuncak tabanca olduğu saptanan
silahı çekip tehdit ederek cinsel ilişki teklif ettiği, mağdurenin kabul
etmeyip araçtan inerek kaçmak istemesi üzerine de inip onu yakaladığı ve
boğazını sıkmaya başladığı, ancak yere düşürdüğü oyuncak tabancayı mağdurenin
alıp başına ateş etmek istediğini görünce duygulanıp "sen namusuna düşkün bir
kadınsın, kendini öldürmek istiyorsun, ben sana bir şey yapmayacağım, seni
evine götüreceğim" diyerek mağdureyi araca bindirip evinin yakınında indirmek
suretiyle serbest bıraktığı anlaşılmış, oluş mahkemece de bu şekilde kabul
edilmiş olmasına göre işlemeyi tasarladığı zorla ırza geçme suçunun icra
hareketlerinden ihtiyarıyla vazgeçtiği nazara alındığında eyleminin tamam
olan kısmının sarkıntılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden ve ihtiyarında
olmayan engel nedenin ne olduğu da karar yerinde açıklanmadan zorla ırza
geçmeye eksik teşebbüsten cezalandırılması,
Yasaya aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları ile duruşmalı
inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün
CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 17.4.1996 tarihinde
oybirliğiyle karar verilerek Yargıtay C.Savcılarından Günsal Albayrak hazır
olduğu halde sanık vekilinin yüzüne karşı tefhim olundu.
Başkan Üye Üye Üye Üye
N.Benli A.Saysel A.Öncül N.Apaydın K.Azizoğlu
|