 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
21. Hukuk Dairesi
Başkanlığı
Esas Karar
1996/5418 1996/6635
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Gebze İş Mahkemesi
Tarihi : 13.9.1995
No : 241-305
Davacılar : Nurhayat Arda (Kendi adına asaleten çocuklarına velayeten)
vekilleri Av. Sait Karakaya
Davalılar : 1-Fikri Polat vs. vekilleri Av. İlter Özdemir
2-Leman Aydın vekili Av. Sabih Çerçi
3-Türkiye Emlak Bankası A.Ş. vekili Av. Hüseyin Ay
4-İsmail Doğu
İ.Edilen : Orhan Şibiroğlu vekili Av. İlter Özdemir
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi
tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar
vermiştir.
Hükmün, Leman Aydın dışındaki davalılar vekilleri tarafından temyiz
edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik
Hakimi Selahattin Şekercan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar
okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici
sebeplere göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazası sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin maddi ve manevi
tazminat istemlerine ilişkindir. Olay günü davalı maliklerin hissedar
bulunduğu apartman kapıcısı bulunan Servet'in bahçede yürürken komşu
inşaattan tuğla düşmesi sonucu öldüğü, olayda inşaat yüklenicisinin 60
oranında kusurlu bulunduğu, 40 oranında kaçınılmazlığın söz konusu olduğu,
uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık bu durumda davalıların istihdam eden
sıfatı ile sorumlu olup olmayacakları noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten 27.3.1957 gün, 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da
açıklandığı üzere, B.K.'nun 55. maddesi uyarınca istihdam edenin sorumluluğu
için kendisini veya çalıştırdığı kişinin kusuru olarak yerine
getirilmemesinden kaynaklanan kusura dayanmayan bir sorumluluktur. Ne varki
istihdam edenin sorumluluğu için, istihdam edenle istihdam olunan arasında
çalıştırma ve bağımlılık ilişkisinin bulunması, zararın hizmetin ifası
sırasında ve hizmetle ilgili olarak oluşması, eylemin hukuka aykırı olması ve
eylem ile zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekir.
Somut olayda zararın 3. kişinin kusurlu davranışı ve kaçınılmazlık
sonucu oluştuğu, nedensellik bağının kesilmesi nedeniyle giderek yukarıda
sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararına dayanılarak istihdam eden
durumundaki davalıların sorumluluklarına gidilemeyeceği açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve
özellikle anılan İçtihadı Birleştirme Kararına yanlış anlam verilerek maddi
ve manevi tazminat istemlerinin reddi yerine yazılı şekilde kısmen kabulüne
karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz
itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz
harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 29.11.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|