 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
ESAS KARAR YARGITAY İLAMI
1996/5296 1996/75l2
Mahkemesi :Tavşanlı Kadastro Mahkemesi
Tarihi :29.5.1996
Numarası :1994/76 1996/26
Davacı :Fahri Yavuz
Davalı :Hazine
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen
hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin yasal süresinde
olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği
görüşüldü:
Kadastro sırasında 153 ada 7 parsel sayılı 664 m2 yüzölçümündeki
taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu
belirtilmek suretiyle ham toprak niteliğiyle hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı Fahri Yavuz miras yoluyla geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine
dayanarak dava açmış; yargılama sırasında tapu kaydına ve mahkeme kararlarına
dayanmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi tapuya
tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye
yeterli değildir. Mahkemece davacının tapu kaydına dayanması iddianın
genişletilmesi olarak kabul edilerek dava reddedilmiş ise de davacı dava
dilekçesinde sair delillere dayanmış olup duruşma aşamasında delillerini
sınırlandırmamıştır. Bu durumda duruşmanın her aşamasında ileri sürülen
delillerin toplanması zorunludur. Ayrıca birinci ve ikinci keşiflerde yerel
bilirkişi olarak dinlenen Osman Alp çelişik beyanlarda bulunduğu halde
çelişki giderilmemiş, bu kişinin beyanları ile tesbit bilirkişilerinin
beyanları çeliştiği halde çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Eksik
soruşturma ile hüküm kurulamaz. O halde davacının dayandığı tapu kaydı
getirtilmeli, davacının tapu kayıt maliki ile miras yada akti ilişkisi
bulunup bulunmadığı saptanmalı, davacının bu kayda dayanma ve bu kayıttan
yararlanma hakkı bulunduğu takdirde yapılacak keşifde tapu kaydı yerine
uygulanmalı, taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, ayrıca yerel
bilirkişi ve tanıklar ile tesbit bilirkişileri yeniden dinlenerek beyanları
arasındaki çelişki giderilmeli, taşınmaz üzerinde davacının zilyetliği
bulunup bulunmadığı varsa hangi tarihde ne şekilde başladığı ve sürdürüldüğü
saptanmalı, sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklandığı şekilde inceleme,
araştırma ve uygulama yapılmaksızın hüküm kurulması isabetsiz, temyiz
itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
23.9.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
H.Örmeci G.Kaynak K.Tokman A.Alyaz G.Arıkan
|