 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
SAYI:
ESAS 1996 KARAR
5231 5474
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ : Ankara 22 Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27.2.1996
NO : 226-114
DAVACI : Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili avukat
Güldal Babaoğlu
DAVALI : Rıdvan Hatipoğlu
Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik
olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi
üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 1994 ve 1995 yıllarının bir kısım aylarına ait ödenmeyen kira
paraları toplamı 37.002.000 TL.nın tahsili için yapılan takibe davalının vaki
itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 13.755.000 Tl. için itirazının iptaline karar verilmiş
hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik
bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasında düzenlenen Ankara 29. Noterliğinin 10041 yevmiye
numaralı ve 13.6.1994 günlü kira sözleşmesinin 5. maddesinde (yıllık kira
bedelinin ilk bir aylığı sözleşme düzenlenirken nakten ve peşin alınır, takip
eden aylık kira ise aylık olarak her ayın kira gününü izleyen ilk beş gün
içerisinde Belediye veznesine ödenir. Kiraların zamanında ödenmemesi halinde
sözleşme sonuna kadar işleyecek kiraların tamamı için icra takibine geçilir)
sözlerine yer verilmiştir. Görüldüğü şekilde kira paraları her ayın kira
gününü izleyen ilk 5 günü içinde Belediye veznesine ödeneceği ve zamanında
ödenmemesi halinde sözleşme sonuna kadar işleyecek kiraların tamamı için
alacaklının takibe geçileceği de kararlaştırıldığı çok açıktır. Vade
borçlunun gelecekte ifayı gerçekleştirmekle yükümlü olduğu tarihtir. Vade
taraflarca akitle tayin edilebilir. Gerçekte de alacağın ne zaman muaccel
olacağı hususu BK. 74 hükmünce taraflarca saptanabilmektedir. Öyleyse bu
sözleşmenin tarafları alacağın muaccel olacağı tarihi birlikte tesbit ve
tayin edebilecekleri gibi bunu taraflardan yanlız birinin tayin edebileceği
veya bir taliki şartın gerçekleşmesine bağlı olabileceği konusunda da
anlaşabilirler. Bu anlaşma hukuken gerçerlidir ve tarafları bağlar. Az
yukarda açıklanan sözleşmedeki hükmün anlatılan hukuk kurallarına uygun
muacceliyet koşulu olduğunda kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Hal böyle
olunca davacı kira paralarının muaccel hale gelen tamamını istemekte
haklıdır. Mahkemece sözleşmenin yanlış yorumlanması sonucu ve anılan yasal
kurallar düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya
aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının
reddine, hükmün 2. bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA,
peşin harcın istek halinde iadesine, 3.6.1996 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan K.Kadıoğlu Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|