Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS  1996    KARAR
48            24

	 	Y A R G I T A Y  İ L A M I

MAHKEMESİ       : Keşan Kadastro Mahkemesi
TARİHİ	 : 20.7.1993
NOSU	 : 1982/192-1993/130
DAVACI	 : Hazine
DAVAYA KATILAN  : Tahir Sümer Elçin
DAVALI	 : Hasan Bakkal

	Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama
 sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından
 süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: 

	 	- K A R A R -

	Kadastro sırasında 1646 parsel sayılı 64 metrekare yüzölçümündeki
 taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik
 hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde
 davacı Hazine tarafından davalı Hasan Bakkal aleyhine açılan tapu iptali
 elatmanın önlenmesi ve binanın kali davası tapulama mahkemesine devir
 edilmiştir. Tahir Sümer Elçin  satın almaya dayanarak davaya katılmış,
 mahkemece çekişmeli 1646 sayılı parselin katılan Tahir Sümer Elçin adına
 tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
	1- Davaya katılanların çekişmeli taşınmazı tesbit tarihinden sonra
 noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesiyle satın aldıkları anlaşılmaktadır.
 Tapuda kayıtlı bulunan çekişmeli parselin 3402 sayılı Yasanın 40. maddesine
 uygun biçimde yapılmış bir satış işleminin varlığını kabul etme olanağı
 yoktur. Kadastro Mahkemesinin görevi bir taşınmaz hakkında kadastro
 tutanağının düzenlendiği günde başlar. Tesbitten sonraki uyuşmazlıkların
 Genel Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerekir. Mahkemelerin görevi kamu
 düzeni ile ilgili olduğu için yargılamanın her aşamasında kendiliğinden
 gözönünde bulundurulmaları zorunludur.
	Hal böyle olunca, davaya katılanların davaya katılma dilekçesinin
 görev yönünden reddine, tutanağın onaylı bir örneğinin dosya içerisinde
 bırakılarak dava dosyasının görevli Keşan Asliye Hukuk Mahkemesine
 gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi
	2- Dava konusu taşınmazın bulunduğu 87 hektar 5000 metrekare
 yüzölçümündeki taşınmaz 9.11.1964 tarihinde idari işlemle Belediye adına
 tapuya tescil edildiği ve Belediye tarafından çekişmeli parselin davalıya
 tapuda satıldığı ve dava konusu taşınmazın tapu kaydı kapsamında kaldığı
 tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli parselin bulunduğu
 alanın niteliği itibariyle tapuya tescilinin mümkün olup olmadığı noktasında
 toplanmaktadır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın kıyı şeridi dışında kaldığı
 kabul edilerek tapu kaydına değer verilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne
 varki, kıyı şeridi konusunda yapılan araştırma ve uygulama hüküm kurmaya
 yeterli değildir. Davacı Hazine öncesi bir bütün olan taşınmazların bitişik
 mer'a parsellerinin devamı olduğunu ileri sürmüştür. O halde ifraz yolu ile
 ayrılan ve tümü dava konusu yapılan parseller bir bütün kabul edilerek onları
 dıştan çevreleyen taşınmazlara ait tutanak örnekleri ile dayanağı kayıt ve
 belgeler ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte
 getirtilmeli, 3621 sayılı Kıyı Yasası uyarınca kıyı kenar çizgisinin idare
 tarafından belirlenip belirlenmediği araştırılmalı, belirlenmemiş ise anılan
 yasa hükümlerine göre idareden kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi istenmeli,
 üç kişilik jeolog bilirkişi aracılığı ile keşif yapılarak taşınmazın idare
 tarafından belirlenen kıyı kenar çizgisi içinde bulunan kumsal alan
 kapsamında kalıp kalmadığı, kıyı kenar çizgisi içinde kalmıyorsa iddia
 edildiği gibi bitişik mer'a parsellerinin devamı olup olmadığı bakımından
 usulen mer'a araştırması yapılmalı, bütünü dıştan çevreleyen parsel
 kayıtlarının idari yoldan oluşturulan Kasım 1964 tarihli tapu kaydının
 kapsadığı alanı ne olarak gösterdiği incelenerek bilirkişi ve tanık
 sözlerinin doğruluğu denetlenmeli, yapılan uygulama uzman bilirkişi
 tarafından düzenlenecek birleşik haritaya yansıtılarak keşfi izleme olanağı
 sağlanmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek
 sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması
 isabetsizdir.
	Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün
 açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA 22.1.1996 gününde oybirliğiyle karar
 verildi.

  Başkan           Üye             Üye         Üye           Üye
Hayri Karadoğan Süleyman Sezen Ali Özçelik İsmail Özmen Halil Kılıç
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini