 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
4. Ceza Dairesi
RET
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No :1996/4765
Karar No :1996/5285
Tebliğname No:4/47350
Zorlama ve sövme suçlarından sanık Yusuf İzzet Yüksel'in yapılan
yargılaması sonunda beraatine ilişkin KOZAKLI Asliye Ceza Mahkemesinden
verilen 1995/73 Esas, 1996/27 Karar sayılı ve 19.3.l996 tarihli hükmün temyiz
yoluyla incelenmesi Durak Metin tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş
olduğundan; Yargıtay C.Başsavcılığının 24.5.1996 tarihli ret isteyen
tebliğnamesiyle 3.6.1996 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası başvurunun
nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Duruşma sırasında yöntemince kamu davasına katılmadığı,
Anlaşıldığından CYY.nın 317. maddesi uyarınca Durak Metin'in
tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 7.6.1996 tarihinde
oyçokluğuyla karar verildi. 1.7.1996
Sami Selçuk Yücel Kocabay Hulusi Öğütçü Birol Kızıltan Fadıl İnan
Başkan Üye Üye Üye Üye
K.
KARŞIOY: C.Yargılama Yasasının 366. maddesine göre, davaya katılma bir
dilekçe ya da tutanak yazmanına yapılacak bir anlatımla olur. Bu ikinci
durumda, mahkeme başkanı ya da yargıcı tutanağı onaylar. Her iki durumda da,
yargılama diyalektiği gereğince, aynı Yasanın 31. ve 366/2. maddelerine göre
C.Savcısının düşüncesi alınacaktır.
C.Y. Yasasının 366/1. madde ve fıkrasında dilekçeyle başvuru olmadığı
takdirde, tutanak yazmanınca tutulacak anlatımda bulunma yolunun yasa koyucu
tarafından benimsenmesinin nedeni; duruşmanın tek oturumda bitmesi ve
bitmeyecekse yedek yargıç bulundurulması (md. 219, 381) ilkesi gereğince,
davaya katılma ve benzeri işlemlerin duruşma öncesinde çözülmesinin
zorunluluğundandır. Nitekim, yasalarını benimsediğimiz Batı ülkelerinde ve
Almanya'da durum böyledir. Duruşma tek oturumda aynı yargıçlarla yapılır ve
aynı yargıçlarla hüküm kurulur. Tersi uygulama mutlak butlanla sakat
bulunduğundan, duruşmalar kesintisiz sürerler. Yurdumuzda bu gereklere
uyulmadığından ve her şey duruşma aşamasında çözüldüğünden, yasa koyucunun
düşünmediği bir olgu sık sık yaşanmakta ve duruşmadaki katılma isteklerinde
dilekçe verilmesinde direnilmektedir. Oysa, duruşmada istek tutanağa
geçmiştir; yargıç, tutanak yazmanı ve C.Savcısı da duruşmada hazırdır.
Olayımızda C.Savcısı katılma isteğine itiraz ve bunu temyiz etmemiştir. Bütün
öğeler ve bileşenler eksiksiz olarak vardır. Duruşma dışı tutanağa geçirme ve
bunu onaylatmada katılmayı benimseyen bir yasanın böyle bir durumda katılmayı
haydi haydi benimseyeceği açıktır. İç. Birleştirme kararı da buna engel
değildir. Bu nedenlerle katılma kararı yerinde bulunduğundan esasın
incelenmesi gerekir.
Sami Selçuk
Başkan
K.
|