 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1996/4181
K. 1996/5830
T. 14.5.1996
* ECRİMİSİLİN FAİZ VE MASRAFLARLA
TAHSİLİ
* İŞGAL KONUSUNDA İSPAT YÜKÜ
* ECRİMİSİL İSTEMİNİN ÜST SINIRI
ÖZET : Mahkemece işgal konusundaki ispat yükünün davacıya düştüğü hususu
dikkate alınıp mümeyyiz davalıya, Almanya adresinde tebligat yapıldığı olgusu
da gözetilerek (anılan yıllar itibariyle) işgal durumunun belirtilen şekilde
açıklığa kavuşturulması gerekir.
Öte yandan; dava dilekçesindeki ecrimisil isteminin üst sınırının 1993 yılı
olmasına (esasen dava da 3.9.1993'de açılmıştır) karşın, anılan bilirkişi
raporundaki 1994 yılı için saptanan ecrimisile hükmedilmesi ve müteselsil
tahsil isteminde bulunulmadığı halde kararda ona da yer verilmesi, istem
aşılmasına yol açtığından usul ve yasaya aykırıdır.
(743 s. MK. m. 908) (1086 s. HUMK. m. 428)
Dava dilekçesinde, 9.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte
davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın 7.673.000 liralık
bölümünün kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalılardan İlhan tarafından
temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün
kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davada, davacının paydaşı olduğu sekiz parça tapulu taşınmazın davalılarca
işgal edildiğinden bahisle 1989-1993 yılları için ecrimisil istenmiştir.
Mahkemece; keşifte dinlenilen yerel bilirkişi anlatımlarına dayanılarak ve
1990-1994 yıllarına ilişkin olarak ecrimisil belirleyen 11.7.1995 tarihli
teknik bilirkişi raporu da hükme aynen esas alınarak davacının payı oranında
saptanan ecrimisilin, davalıların hepsinden müşterek ve müteselsilen
tahsiline karar verilmiştir.
Oysaki; davalılar dört kişi olup bunlardan temyiz eden davalıya, Almanya
adresinde tebligat yapılmıştır. Keşifte dinlenilen yerel bilirkişi; sözkonusu
taşınmazlardan bir kısmının, davalılarca işgal edildiğini bildirmiş, ancak
işgal eden davalıların adları açıklanmadığı gibi bunda tüm davalıların
iştiraki olup olmadığı da vurgulanmış değildir.
Bu bakımdan, işgal konusundaki ispat yükünün davacıya düştüğü hususu dikkate
alınıp mümeyyiz davalıya, Almanya adresinde tebligat yapıldığı olgusu da
gözetilerek (anılan yıllar itibariyle) işgal durumunun belirtilen şekilde
açıklığa kavuşturulması gerekirken, o yönden eksik inceleme ile hüküm
kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan; dava dilekçesindeki ecrimisil isteminin üst sınırının 1993 yılı
olmasına (esasen dava da 3.9.1993 de açılmıştır) karşın, anılan bilirkişi
raporunda 1994 yılı için saptanan ecrimisile hükmedilmesi ve ayrıca,
müteselsil tahsil isteminde bulunulmadığı halde temyize konu kararda ona da
yer verilmesi, istem aşılmasına yol açtığından usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan
temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.5.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|