 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onüçüncü Hukuk Dairesi
E. 1996/4169
K. 1996/5017
T. 20.5.1996
* SEBEPSİZ İKTİSAPTA ZAMANAŞIMI
* TAVİZ BEDELİNDE ZAMANAŞIMI
ÖZET : Sebepsiz iktisapta, geri isteme hakkına ilişkin bir yıllık zamanaşımı,
zarar görenin; mal varlığındaki eksilmeye neden olan eylem veya işlemin
haksız olduğuna kesin olarak inandığı ve mal varlığındaki eksilmenin miktarı
ile haksız mal edinen şahsı tam olarak öğrendiği tarihten itibaren işlemeye
başlayacağından, vakıflarla ilgili taviz bedelinin geri istenmesi
davalarında, zamanaşımı; davacının, davalı İdareye ödeme yaptığı tarihten
itibaren hesaplanmalıdır.
(818 s. BK. m. 60, 61, 66) (2762 s. VAK. m. 28)
Taraflar arasındaki taviz bedeli davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün
süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi,
gereği konuşulup düşünüldü.
Davacılar; ortaklaşa miras bırakanları Memduh'tan intikal eden Adalar - Büyük
Ada, Nizam Mahallesi, 191 ada ve 5 parselde kayıtlı taşınmazın, tapu
işlemleri sırasında davalı İdareye haksız olarak 23.10.1993 tarihinde
17.333.335 TL. taviz bedeli ödendiğini öne sürerek, istirdadına karar
verilmesini istemişlerdir.
Davalı, zamanaşımı def'inde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Öncelikle belirtelimki; uyuşmazlık, BK.nun 61. maddesinde anlamını bulan
alacağın sebepsiz iktisap kurallarına uygun iadesi isteminden
kaynaklanmaktadır.
Davada çözümlenmesi gereken sorun; BK.nunun 66. maddesinde öngörülen ve
sebepsiz iktisapta geri isteme hakkına ilişkin bulunan bir yıllık
zamanaşımının, hangi tarihte işlemeye başlayacağının çözümünde
toplanmaktadır. Yargıtay'ın sapma göstermeyen kökleşmiş içtihatlarında ve
bilimsel görüşlerde oybirliği ile benimsendiği gibi; haksız iktisap
davalarında bir yıllık süre, zarar görenin mal varlığındaki eksilmeye neden
olan eylem veya işlemin haksız olduğuna kesin olarak inandığı ve mal
varlığındaki eksilmenin miktarı ile haksız edilenin şahsını tam olarak
öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. O nedenle, sözü edilen
tarihten önceki noksan bilgiler ve tahminler bu zamanaşımının başlangıcına
esas alınamaz. Bu davanın temelini oluşturan olayda; davacı, davalı İdareye
ödeme yaptıkları 23.10.1993 tarihinde taviz bedeline ilişkin gerçek
alacağının ne olduğunu bildiği ya da enazından bilebilecek durumda olduğunda
kuşku ve duraksamaya yer bulunmamaktadır. Öyleyse, zamanaşımının başlangıç
tarihinin 23.10.1993 günü olduğunun kabulü kaçınılmazdır.
Beyoğlu Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1993/660 esasına kayden açılan
davada, her ne kadar Memduh mirasçıları adına mirasçılardan Ünsal denilerek
dava açılmış ise de, Ünsal miras bırakan Memduh terekesinin mümessili ve tüm
mirasçıların temsilcisi olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Kaldıki, sadece
bu davacının payına yönelik hüküm kurulmuştur. O nedenle bu dava, davacılar
yönünden zamanaşımı süresinin dolmadığını doğrulayan ve ondan hukuken
yararlanmalarına yol açan bir olgu olarak kabul edilemez. Tüm anlatılanların
ışığı altında; ödeme tarihi ile dava tarihi arasında bir yıldan fazla sürenin
geçtiği anlaşıldığından, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar
verilmesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulup davanın kabul
edilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Bozma içeriği altında
davalının diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
S o n u ç : Temyiz olunan Yerel Mahkeme Kararının açıklanan nedenlerle davalı
İdare yararına (BOZULMASINA), esasa yönelik temyiz itirazlarının bozma
nedenine göre incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde
iadesine, 20.5.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|