 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1996/411 1996/1592
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Kadıköy 1.Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi :15.6.1995
Nosu :1989/1183-1995/579
Davacı :Cevat Nuhoğlu mirasçıları Vek.Av.İsmail Demirbilek
Davalı :1-Muazzez Şugın (Öldü) Vek.Av.Server Devge
2-Muazzez Şugın tereke mümessili Vek.Av.İhsan Erol
3-Mustafa Özüpekoğlu vs.
Dava dilekçesinde ilave bağımsız bölüme arsa payı verilerek tapuya
tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm
davalı Mukaddes Sevil ile davalı Muazzez Sugun tereke mümessili tarafından
temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, kat irtifakı tesis edilmiş olan yapıda, 2981 sayılı Kanunun 16.
maddesine 3290 sayılı Kanunla eklenen fıkra hükmü gereğince kazanılmış
bağımsız bölüme arsa payı verilmek suretiyle tescile ilişkindir. Dosyadaki
bilgi ve belgelere ve hakimin karar gerekçesindeki kabulüne göre çatıdaki
bağımsız bölümün yarısı davacıya, diğer yarısı ise arsa sahibi olan bir kısım
bağımsız bölüm maliki Muazzez'in mirasçılarına aittir. Bu husus daha önce
Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.12.1994 gün 1991/150 Esas 1994/1034
Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile de tesbit edilmiştir.
Bu durumda davacı kazanılmış bağımsız bölümün tamamına malik
olmadığından ancak diğer yarısının malikleri ile birlikte tescil isteyebilir.
Bu husus Medeni Kanunun müşterek mülkiyeti düzenleyen amir hükümleri
gereğidir. Diğer yarı pay malikleri her ne kadar bağımsız bölüm maliki
sıfatıyla davalı olarak davaya dahil edilmişlerse de bu kişilerin tescil
konusunda bir dava açıp açmadıkları dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır.
Mahkemece öncelikle bu konuda gerekli araştırma ve inceleme yapılıp böyle bir
dava açılmışsa bu dava ile birleştirilmesi gerekir.
Diğer taraftan, sözü edilen yasa hükmü uyarınca tescile karar
verilebilmesi için, arsa payına karşılık hesap edilen değerin kat malikleri
adına bir milli bankaya bloke ettirilmesine de karar verilmelidir.
Ayrıca, tescile ilişkin mahkeme kararında bilirkişi raporuna yollamada
bulunulmakla yetinilmeyerek, adına tescil yapılan kişi veya kişilerle,
tesciline karar verilen bağımsız bölümle birlikte diğer bağımsız bölümlerin
her birinin yeni arsa paylarının da hüküm yerinde tesbiti gereklidir.
Bu hususlar dikkate alınmadan verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.2.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|