Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi

E.	1996/4090
K.	1996/3991
T.	19.9.1996

*  KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
*  ÇAY METRUKATI

ÖZET : Tarıma elverişli olması koşuluyla, metruk çay yada ırmak yataklarının
 zilyetlikle iktisabı mümkündür.

Davacı; zilyetliğe dayanarak Hazine adına yapılan tesbitin iptalini istediğine
 göre, mahallinde tesbit bilirkişileri, tanıklar, jeoloji ve ziraat
 mühendislerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetiyle birlikte keşif
 yapılıp, zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi, sürdürülüş biçimi, taşınmazın
 ırmağın etkisi altında kalıp kalmadığı, kalıyorsa bu durumun davacının
 kullanımına engel olup olmadığı saptanmalıdır. Eksik incelemeyle hüküm
 kurulması doğru değildir.

(3402 s. Kadastro K. m. 14, 17)

Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda;
 davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Mevlüt tarafından süresi içinde
 temyiz edilmekle; dosya incelendi gereği düşünüldü:

Kadastro sırasında 110 ada 3 parsel sayılı 3462.20 metrekare yüzölçümündeki
 taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden iken, 1982
 yılından itibaren tarım alanına dönüştürüldüğünden Hazine adına tesbit
 edilmiştir. Askı ilan süresi içinde Mevlüt irsen intikal, taksim ve
 kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece,
 davanın reddine ve dava konusu parselin davalı Hazine adına tapuya tesciline
 karar verilmiş; hüküm, davacı Mevlüt tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
 Taşınmazın, ırmak (çay metrukatı) olduğu uzman bilirkişi raporunda açıkça
 vurgulandığı gibi, bu yön mahkemenin de kabulündedir. Mahkemenin kabulünün
 aksine, tarıma elverişli olması koşulu ile metruk çay yada ırmak yataklarının
 zilyetlikle iktisabı mümkündür. Bilgisine başvurulan tanıklardan Hamza,
 taşınmazın davacıya babasından kaldığını bildirmekle beraber, davacı ve
 babasının zilyetliklerin toplam süresi ile ilgili bir açıklamada bulunmamış,
 diğer tanık Ahmet ise, taşınmazın davacıya dedesinden geldiğini, davacının
 babası Mehmet tarafından ölünceye kadar kullanıldığını ve genelde çavdar
 ekilen bir yer olduğunu söylemişlerdir. Bu hali ile tanık beyanları, soyut
 içerikli ve kanaat verici olmaktan uzaktır. Diğer taraftan, jeolog bilirkişi
 raporunda taşınmazın hangi tarihten beri ziraat edildiği belirtilmemiş,
 oluşum süresi ile ilgili mütalaada bulunulmakla yetinilmiştir. Bunun yanında,
 zilyetlik ve süresi ile ilgili tanık sözleri tutanak içeriğine aykırı düştüğü
 halde tesbit bilirkişilerinin tanık sıfatı ile dinlenilip, aykırılığın
 giderilmesi yoluna da gidilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O
 halde, önceden dinlenen tanıklarla tesbit bilirkişileri hazır edilmek sureti
 ile yerinde yeniden keşif yapılarak davacı ve babasının zilyetliklerinin
 başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi, taşınmazın ırmağın etkisi
 altında kalıp kalmadığı, kalmakta ise hangi mevsimlerde ve ne müddetle
 kaldığı, bu durumun davacının kullanımına engel teşkil edip etmediği olaylara
 dayalı olarak bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı sorulup saptanmalı,
 bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık doğduğunda giderilmeli,
 yanlızca jeolog bilirkişi raporu ile yetinilmeyip, jeoloji ve ziraat
 mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan taşınmazın
 niteliği, toprak yapısı ve karakteri, hangi tarihten beri ziraat edildiği,
 ırmağın etkisi altında kalıp kalmadığı, kalmaktaysa bu durumun davacının
 yararlanmasına mani olup olmadığı konularında teknik verilere dayalı
 gerekçeli rapor alınmalı, zilyetlik süresi yönünden gerektiğinde komşu parsel
 maliklerinin tanık sıfatı ile bilgilerine başvurulmalı, ondan sonra toplanan
 delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar
 verilmelidir.

Davacı Mevlüt'ün temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan
 nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz
 edene geri verilmesine, 19.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini