Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.                             
 Y A R G I T A Y                              
Ceza Genel Kurulu

     S A Y I 
Esas            Karar           İtirazname   
1996/4-43       1996/51          46425          
        	 
                  Y A R G I T A Y  K A R A R I

Bozma kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 4.Ceza Dairesi
Mahkemesi                : NİKSAR Asliye Ceza
Günü                     : 9.11.1994
Sayısı                   : 417 - 472
Davacı                   : K.H.
Davaya katılan           : --
Sanık                    : Halil Özyurt

	Yedieminlik görevini suistimal suçundan sanık Halil Özyurt'un, TCK.nun
 276/2, 81/2, 647 Sayılı Yasanın 4, TCK.nun 72. maddeleri uyarınca sonuç
 olarak 343.333 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Niksar
 Asliye Ceza Mahkemesince 9.11.1994 gün ve 417/472 sayı ile verilen karar,
 sanığın temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince
 1.2.1996 gün ve 8669/896 sayı ile: Usul ve yasaya uygun görülerek
 tebliğnameye aykırı olarak onanmıştır.
	Yargıtay C.Başsavcılığının 4.3.1996 gün ve 46425 sayılı
 tebliğnamesiyle;
	"TCY.nın 81/3. maddesinde "zammı lazım gelen miktar" hükmü yer
 almaktadır. Bu ifade tarzından, sonraki suçun cezasına eklenecek toplam
 miktar anlaşılmaktadır. Olayımız ve benzeri olaylarda, sanığa hem hürriyeti
 bağlayıcı ceza ve hem de ağır para cezası tertip edildiğinde, TCY.nın 81/3.
 maddesindeki sınırın belirlenmesi önem kazanmaktadır.
	Sonraki suça verilen cezanın, inceleme konusu davada olduğu gibi hem
 hürriyeti bağlayıcı ceza, hem de para cezasını gerektirmesi halinde yukardaki
 kural ve uygulamadan ayrılmaya neden yoktur. Aksi halde hem uygulamadaki
 bütünlük bozulur, hem de sanıkların aleyhine sonuçlara yol açılır.
	Sonraki ceza, hapis ve para cezası olduğunda, TCY.nın 81/3.
 maddesindeki sınırı, hapis ve para cezaları için ayrı ayrı kabul edip buna
 göre uygulama yapmak aleyhe sonuçlar doğurduğu gibi hükmü, sonraki suçun
 gerektirdiği cezalara göre farklı uygulamaya sevk eder. Biz, TCY.nın 81/3.
 maddesindeki sınırı, sonraki suçun cezasına yapılan ekleme toplamı, sabıkada
 yer alan ceza miktarını aşmamalı şeklinde anlıyoruz.
	Yerleşen uygulamaya göre, sonraki cezanın hapis ve para cezası
 kısımlarına 81. madde ile ayrı ayrı ekleme yapmak elbette mümkündür. Ancak
 eğer, hapse yapılan ekleme ile sınıra ulaşılmış ise ayrıca para cezasına
 ekleme yapmak sınırın aşılması demek olacaktır.
	İnceleme konusu davada ilk mahkeme, para cezasını 43.333 lira olarak
 arttırmış, ayrıca hapse de 1 gün eklemiştir. Eklenen hapis cezasını 10.000
 lira hesap edersek, 53.333 liralık ekleme yapıldığı, tersi bir hesapta ise 5
 gün hapis eklemesi yapıldığı anlaşılır. Halbuki sabıka 46.666 liradır. Her
 iki şekildeki hesapta da bu miktarın aşıldığı görülmektedir.
	647 Sayılı Yasanın 5. maddesinin 6. bendinde 10.000 liranın artıkları
 sadece 10.000 liradan aşağı hükmolunan cezalara ilişkindir. Belirtilen
 nedenlerle TCY.nın 81/3. maddesindeki sınır aşılmış ve sanığa fazla ceza
 verilmiş olduğu" gerekçesi ile itiraz edilerek 4. Ceza Dairesinin 1.2.1996
 gün ve 8669/896 sayılı onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün
 bozulması istenmiştir.
	Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,
 gereği konuşulup düşünüldü :

	 	CEZA GENEL KURULU KARARI

	Sanığın yedieminlik görevini suistimal suçundan cezalandırılmasına
 karar verilen olayda Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluş ve
 sübutta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözümlenecek sorun, sanığın eski
 hükümlülüğü nedeniyle cezasına yapılacak arttırım yöntem ve miktarına
 ilişkindir.
	TCK.nun 81. maddesinin 3. fıkrasında; "İkinci suç için tayin edilecek
 cezaya tekerrürden dolayı zammı lazım gelen miktar, hiç bir suretle evvelki
 suç için hükmedilmiş cezaların en ağırından ziyade olamaz" denmektedir.
	İtiraz yazısındaki düşünceye göre; "Sonraki ceza hem hapis, hem para
 cezası olduğunda 81/3. madde hükmü gözetilirken her iki ceza için yapılan
 arttırımların toplamına bakmak gerekecektir. Bu düşünce olayımıza
 uyarlandığında geçmiş hükümlülük kaydındaki 46.666 lira ağır para cezasından,
 hapis cezasına eklenen 1 günün, 10.000 lira üzerinden paraya çevrilerek
 düşülmesi ve para cezasının, kalan 36.666 lira kadar arttırılması
 gerekmektedir. Tersi uygulamada 81. maddenin 3. fıkrasındaki kural çiğnenmiş
 olacaktır".
	Ceza Genel Kurulunun ve Ceza Dairelerinin tümünün yerleşik ve sürekli
 uygulamasına göre, tekerrüre esas alınacak önceki mahkumiyet, incelenen
 dosyada olduğu gibi para cezasından ibaret olduğu takdirde, son hükümdeki hem
 özgürlüğü bağlayıcı ceza, hem para cezası 81. maddenin 1 ve 2. fıkralarının
 izin verdiği ölçüler içinde artırılarak, yapılan her artırım, tekerrüre esas
 alınan önceki mahkumiyetteki miktarı aşıyorsa, aşan miktar 81. maddenin 3.
 fıkrası uyarınca yapılacak artırımdan düşülecektir. Yani, 81. maddenin 3.
 fıkrası gözetilirken itirazda olduğu gibi son hükümdeki hapis ve para
 cezalarına yapılan artırımların toplamına değil, hapis ve para cezalarında
 yapılan artırımların "her birinin" geçmiş hükümlülük kaydında yazılı miktarı
 aşıp aşmadığına bakılacaktır.
	İtiraza konu dosyada;
	Sanık, Niksar Asliye Ceza Mahkemesinin 28.5.1990 gün ve 74/113 sayılı
 kararıyla TCY.nın 276/2, 19, 276/5, 72. maddeleri ile içtima sonucu 46.666
 lira ağır para cezası ile cezalandırılmış, bu cezası 2.10.1990 tarihinde
 infaz edilmiştir.
	Yerel Mahkeme, sanığa önceki aynı neviden suçtan dolayı verilen 46.666
 lira ağır para cezasını tekerrüre esas alarak TCK.nun 81/2. maddesi gereğince
 1/6 artırım oranını uygulamak suretiyle, sonraki suçunun 7 gün hapis cezasına
 1 gün, 260.000 lira ağır para cezasına da 43.333 lira eklemek suretiyle
 tekerrür uygulaması sonucu sanığın cezasını 8 gün hapis ve 303.333 lira ağır
 para cezası olarak tesbit etmiştir.
	Yukarıdaki açıklamalara göre; sonraki suçun hapis cezasına eklenen 1
 gün hapis cezasının karşılığı 10.000 lira tekerrüre esas alınan 46.666 lira
 ağır para cezasını aşmadığı gibi, para cezasına eklenen 43.333 lira da bu
 miktarı aşmamaktadır.
	Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar
 verilmelidir.
	SONUÇ	: Yukarda açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığı itirazının
 REDDİNE, 19.3.1996 günü oybirliği ile karar verildi.

Birinci 
Başkanvekili	10.C.D.Bşk.	7.C.D.Bşk.	8.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN	H.DOĞAN	 S.GENÇAY	M.N.ÜNVER

11.C.D.Bşk.	9.C.D.Bşk.	6.C.D.Bşk.	M.B.TÜZİNAL
S.KANADOĞLU	D.TAVİL	 M.MUTİŞ	

Y.KOCABAY	E.ÖCAL	 O.K.KESKİN	E.ÇETİN

V.SAVAŞ	 K.GÜVEN	 S.ÇELİK  Y.YAZICIOĞLU

İ.KILINÇ	A.ÖNCÜL	 M.S.ASLAN	N.APAYDIN

M.MIHÇAK	Y.TURAN	 Ö.GÖĞÜŞ  A.İSAOĞLU
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini