Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y 
18. HUKUK DAİRESİ

ESAS         KARAR
1996/3903    1996/4624

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi :Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi    :18.7.1994
Nosu      :1994/367-578 
Davacı    :İbrahim Ay vs. Vek.Av.Mustafa Güleç
Davalı    :BOTAŞ Genel Müd.Vek.Av.Salim Günaydın 

	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin artırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
 kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen Ziraat Bankası Bursa
 Şubesi Müdürlüğünün 9.4.1996 gün ve 2767-364 sayılı yazısına göre bedel
 arttırım davasına konu olan kamulaştırma ile ilgili olup bankaya yatırılan
 ihtilafsız bedel davalılardan İbrahim Ay'a 1.6.1987; Hasan Ay'a 12.10.1987
 tarihinde ödenmiş bulunmaktadır.
	Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca tutanaktaki eksiklik nedeniyle
 usulsüz olduğu saptanmış bulunan tebligat ise her iki davacıya 5.5.1987
 tarihinde yapılmıştır. Bu tebligatın Hukuk Genel Kurulu kararı karşısında
 usulsüz olduğunun kabulü doğru ise de; Tebligat Kanununun 32. maddesinin 1.
 fıkrası hükmü uyarınca tebligat usulüne aykırı olarak yapılmış olsa bile
 muhatabının tebliğe muttali olmuş olması halinde muteber sayılır. Her iki
 davacı tebligatı almaları üzerine aradan geçen kısa süre içerisinde
 tebligatta kendilerine bildirildiği üzere bankadaki ihtilafsız bedeli
 yukarıda sözü edilen tarihlerde bankadan çekmişlerdir. Maddenin 2. fıkrası bu
 gibi hallerde her ne kadar muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi
 olacağını hükme bağlamış ise de; yukarıda açıklandığı gibi davacıların
 muttali oldukları tarihler (bankadaki parayı çektiklerine göre) 1.6.1987 ve
 12.10.1987'dir. Aradan beş yıl geçtikten sonra davacıların tebliğe yeni
 muttali olduklarını beyan etmiş olmaları yukarıda sözü edilen olgu karşısında
 iyi niyet kurulları ile bağdaşmaz. Hakim her davada iyi niyetin mevcut olup
 olmadığını resen araştırmak durumunda olup bu suretle her davada mevcut
 olması gereken iyi niyet ilkesinin ihlal edilmiş olduğu aşikar olan hallerde
 bu hususu dikkate almak durumundadır. Tebligata muttali olduklarını, resmi
 bir işlem olan ve kendilerine yarar sağlayan, kamulaştırma bedelini çekmek
 işlemiyle belgeleyen davacılar, bu tarihten çok sonra olan dava tarihinde,
 tebligata yeni muttali olduklarını ileri süremezler. Böyle bir davranış
 hakkın suistimali olup yasalar karşısında himaye görmez.
	Bu nedenle davacılar İbrahim ve Hasan Ay'ın açtıkları davaların, sözü
 edilen Tebligat Kanununun 32. maddesi ve Medeni Kanununun 2. maddesi
 hükümleri karşısında Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinde sözü edilen sukutu
 hak süresi içerisinde açılmamış olduğunun kabulü ile buna göre hüküm tesisi
 gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
	Bundan ayrı diğer davacı Minire Ay ile ilgili olarak, geri çevirme
 kararına rağmen, ihtilafsız bedelin bankadan çekilmiş olup olmadığı
 bildirilmemiş olduğu dikkate alınarak yukarıda açıklanan esaslar
 doğrultusunda bu konuda gerekli araştırma yapılmadan bu davacının da
 davasının süresinde olduğunun kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 9.5.1996 gününde
 oybirliğiyle karar verildi.

  Başkan          Üye         Üye         Üye          Üye
Sait Rezaki     S.Erçoklu   M.Tutar   A.Nazlıoğlu   İ.N.Erdal
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini