 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
SAYI:
1996
ESAS KARAR
3880 6l63
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ : Bakırköy l.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29.l2.l995
NOSU : 834-l005
DAVACI : Fahriye Sezer vekili avukat Ahmet Evin
DAVALI : Şarkay Hastane ve Sağlık Tesisleri A.Ş. vekili
avukat Mübeccel Ertem
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması onunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine
yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz
edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı
vekili avukat Kürşat Haşer gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan
onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü
açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez
temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği
konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, CHECK-up için davalı Şarkay Hastane ve Sağlık Tesisleri A.Ş.ne
müracaat ettiğinde, akciğer röntgeni, endoskopi ve çift kontrast kolon
grafisi istemiyle laboratuvara alındığını, 6.l2.l990 tarihinde akciğer filmi,
7.l2.l990 tarihinde de Barium Lavmanı yapılarak kolon grafisi çekildiğini;
Bariumlu Kolon grafisinin neticesi beklenilip inceleme yapılmaksızın aynı gün
hava verilerek kolon grafisinin yeniden çekildiğini akabinde tüm vücudunun
şiştiğini; durumunun ağırlaşmasıyla davalı personeli tarafından acilen
İnternational Hospital'a kaldırılıp hemen ameliyata alındığını ve Kolostomi
(Kalın bağırsağın herhangi bir bölümünün gayri tabii olarak karın duvarına
ağızlaştırılması operasyonu) yapıldığını, iki ayı aşkın süre büyük abdestini
ağızlaştırılan karın duvarından yapıp, günün 24 saati dışkı dolu torbayla
yaşamak ve onu taşımak zorunda kaldığını, iki ağır ameliyat daha geçirdiğini
daha sonra ameliyat yerinde oluşan fıtığın giderilmesi için üçüncü bir
ameliyatın önerildiğini; davalı A.Ş.nin elemanlarının dikkatsizlikleri, ağır
kusurlu davranışları sonucu hayati tehlikeye maruz kaldığını öne sürerek
50.000.000 TL. maddi 500.000.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline;
Hükmün Türkiye'de yayınlanan bir gazetede ilan edilmesine karar verilmesini
istemiştir.
Davalı, görevlendirdikleri uzman tarafından öncelikle; Davacının
Bariumlu Kolon grafisinin çekilip tetkik edildiğini bu safhada herhangi bir
kaçak görülmediğini, ancak hastada Divertükül olduğunun tesbit edildiğini,
teşhis konulabilmesi için bunun karekterinin belirlenmesi gerektiğini, o
nedenle doktorun talimatına uygun olarak pnomokolon aletiyle hastaya havalı
kolon grafisi uygulandığını bu aletin delici özelliği olmadığını,
perforasyon'un divertikülden ileri geldiğini hastaya gereken her türlü
ihtimamın gösterildiğini İnternational Hospital'e naklinden sonra uygulanan
tedavinin kendileriyle bağlantılı hiç bir yönü olmadığını olayda kasıt, hata
ve kusurlarının bulunmadığını savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Yüksek Sağlık Şurası ve Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas
Kurulundan alınan raporlarla davalı elemanlarının dikkatsiz ve tedbirsiz
hareketleri sonucu davacının ciddi şekilde sağlığının bozulduğu ve başka
ameliyatlar geçirdiği kabul edilmiş 28.047.288 TL. maddi 70.000.000 TL.
manevi tazminatın davalıdan alınmasına kararın gazetede yayınlanması ile
fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
l-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik
bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz
itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı ile davalı Şarkay Hastahane ve Sağlık Tesisleri A.Ş. arasında
sağlık yardımı yönünden akdi bir hukuki ilişkinin kurulduğunda uyuşmazlık
bulunmamaktadır. Davalının sorumluluğu B.K.nun 55. maddesinde anlamını bulan
kusursuz sorumluluk ilkesine dayanmaktadır.
Mahkemenin de hükmüne esas tuttuğu Adli Tıp Kurumu ve Yüksek Sağlık
Şurası'nın birbirini doğrulayıp tamamlayan raporları ile; Davacının, Check-Up
yaptırmak için başvurduğu dahiliye uzmanı tarafından özel bir laboratuvara
gönderildiği bazı tetkiklerle birlikte lavman yoluyla baryum verilerek kolon
filmi çekildiği, daha sonra çekilen grafiler hakkında ilgili hekime bilgi
verildikten sonra hava verilerek çift kontrast kolon tetkiki yapıldığı, bu
sırada hastanın karın, göğüs ve boyun cildinde şişmeler olduğu, genel
durumunun bozulduğu, hemen müdahale edilerek özel bir hastahaneye götürüldüğü
ve ameliyata alındığı, ameliyat anında kolon perforasyonu ve buradan rektum
arkasına baryum ve serbest havanın kaçması sonucunda cilt altı anfizesinin
kapatıldığı, ameliyat yerinde herni oluştuğu kolon divertikülü mevcudiyetinde
baryumlu kolon tetkikine ilave olarak çift kontrast tetkikinin
uygulanabileceğini, ancak bu tetkikin komplikasyonların önlenmesi açısından
çok dikkatle yapılması gerektiği, yeterli özenin gösterilmediği durumlarda;
Kolon divertikülü olan hastalarda perforasyon oluşabileceği, bu nedenle
davalı şirkette hastanın çift kontrast kolon grafisini çeken görevlilerin
dikkatsiz ve tedbirsiz davrandıkları, söz konusu işlem sonrası oluşan kolon
perforasyonu sonucu davacının daha sonraki operasyonlara maruz kaldığı iki
ayı aşkın bir zaman içinde büyük abdestini ağızlaştırılan karın duvarından
yaparak dışkı dolu torbayla yaşadığı çok açık bir şekilde belirlenmiştir.
Hakim; B.K.nun 47. maddesi hükmünce manevi tazminatı somut olayda
beliren özel hal ve şartları M.K.nun 4. maddesi uyarınca değerlendirerek hak
ve nasafete adalete uygun takdir etmekle yükümlüdür.
Manevi tazminat zarara uğrayanda bir huzur duygusu vermeli, ruhi
ızdırabın dindirilmesini amaç edinmelidir. Esasen manevi tazminatın
fonksiyonu bu noktada toplanmaktadır. O nedenle tazminatın miktarı tayin
edilirken, bu amaç ve fonksiyonun gözardı edilmemesi kaçınılmazdır. Gerçekte
de; 22.6.l966 günlü ve 7/7 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının
gerekçesinde; takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal
ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Özel hak ve şartlar olayın özellikleridir.
Bunlar her olayın somut veri ve özelliklerine göre değişiklik arz
edeceğinden Hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan
nedenleri de kararında objektif ölçülere ve delillere göre isabetli bir
şekilde göstermek zorundadır. Az yukarıda açıklanan davaya konu olayın
gelişimi; Özelliği değerlendirildiğinde; Davalının insan hayatıyla doğrudan
ilgili olan ağır kusuru ile dahası bu kusurun dışında kalan hiç bir etken ve
nedenlerde olmaksızın davacının birden fazla operasyonlar geçirerek, hayati
tehlike içinde yaşatılabildiği açıkca görülmektedir. En önemlisi; Uzun bir
süre Kolostomi olarak adlandırılan büyük abdestin ağızlaştırılan karın
duvarından yapılabilmesi ve tüm günlerin dışkı dolu torbayla birlikte
geçirilmesi şeklinde bir hayat yaşamına davacının maruz bırakılması elem; acı
ve ızdırabın büyüklüğünü tartışmasız ortaya koymaktadır. Bu ve diğer özel
şartlar karşısında 70.000.000 TL. üzerinden hüküm altına alınan manevi
tazminatın adalete uygun düşmediğinin kabulünde kuşku ve duraksamaya yer
olmamalıdır. O nedenle daha uygun ve daha üst düzeyde bir miktara
hükmedilmesi için karar davacı yararına bozulmalıdır.
SONUÇ: Birinci bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının reddine,
ikinci bentte açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme Kararının BOZULMASINA, peşin
harcın istek halinde iadesine, l7.6.l996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.Yüksel Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|