 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5.CEZA DAİRESİ
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No:1996/381
Karar No:1996/949
Tebliğname No:5/95-63267
Elbistan Devlet Hastanesinde Bevliye uzmanı olarak görev yaptığı
sırada cebri irtikapta bulunmaktan sanık İsmail Onat'ın yapılan yargılaması
sonunda; eylem görevi kötüye kullanma niteliğinde görüldüğünden TCK. nun 240,
59, 647 sayılı kanunun 6. maddeleri gereğince 5 ay hapis, 233.333 lira ağır
para cezasıyla mahkumiyetine, 5 ay süreyle memuriyetten yasaklanmasına ve
cezalarının ertelenmesine dair (ELBİSTAN) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen
16.5.1995 gün ve 1995/28 Esas, 1995/50 Karar sayılı hükmün süresi içinde
Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı
C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi.
Hükmolunan cezanın nevi ve miktarı itibariyle sanık vekilinin duruşma
isteğinin CMUK. nun 318. maddesi uyarınca reddiyle duruşmasız inceleme
yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve
takdire göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Olay tarihinde Elbistan Devlet Hastanesinde Bevliye uzmanı olan
sanığın, sevkli olarak kendisine müracaat eden jandarma eri müştekiden
kendisini sünnet etmek için bir milyon lira para istediği, müştekinin o gün
bir şey demeden oradan ayrılıp bilahare 20.3.1995 tarihli dilekçeyle bu
durumu C.Savcılığına bildirdiği, tesbitli bir milyon lira para ile müşteki ve
jandarma erleri tanıklar Erkan Aktaş ve Muhterem Portakal'ın Hastaneye
giderek sanığı buldukları, sanığın "hazırladınız mı" demesi ve tanık Erkan'ın
da "tamam" cevabını vermesi üzerine müştekinin ameliyathaneye alındığı, 10 15
dakika sonra hasta bakıcı İsmail'in ameliyathaneden çıkıp adıgeçen tanıkların
yanına gelerek "Doktor beyin emaneti varmış, onu istiyor" diyerek tanık
Erkan'ın verdiği bir milyon lira parayı alıp ameliyathaneye girerek sanığa
verdikten bir süre sonra yapılan operasyon sonucu sanığın parayla
yakalandığı anlaşılmış olmasına göre sanığın müştekiyi sünnet etmek için
isteği paranın getirilip getirilmediğini anlamak için "hazırladınız mı" diye
sormasına "tamam" cevabını aldıktan sonra ameliyatı yapmasından ibaret
eyleminin TCK.nun 212/1, son maddesine uygun yapmaya mecbur olduğu şeyi
yapmak için vaki anlaşmaya dayalı olarak rüşvet alma niteliğinde bulunduğu
gözetilmeden suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek hakkında görevi
kötüye kullanma suçundan ceza tayini,
Kabule göre de; cebri irtikap suçundan iddianame ile açılan kamu
davasının yargılaması sırasında suçun mahkemece belirlenen niteliğine göre
Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanun uyarınca yargılamanın gerekliliğine dair
karar alınması ve bu nedenle muhakemenin yapılması şartının gerçekleşmesi
için CMUK. nun 253/4. maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiğinin
gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde görevi kötüye kullanmadan
hüküm verilmesi,
Yasaya aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden
CMUK. nun 321. ve 326. maddeleri gereğince ceza miktarı ve nevi itibariyle
kazanılmış hak sakla kalmak kaydıyla (BOZULMASINA), 28.3.1996 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
N.Benli A.Saysel A.Öncül N.Apaydın K.Azizoğlu
|