Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y
21. Hukuk Dairesi
    Başkanlığı

Esas         Karar    
1996/3481    1996/3537

                          Y A R G I T A Y  İ L A M I     

Mahkemesi : Bolu 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi    : 3.5.1996
No        : 190-235
Davacı    : Emin Kalay vekili Av. İlhami Candemir
Davalı    : Bağ-Kur İl Müdürlüğü vekili Av. Turgay Özden

	Davacı, Kurum işleminin haksız olduğunu belirterek 10. basamaktan 7.
 basamağa indirilme işleminin iptali ile 11. basamaktan intibak işleminin
 yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
	Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar
 vermiştir.
	Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz
 isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Sultan Karagün
 tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği
 düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

	 	      K  A  R  A  R

	Davacı sigortalının, Bağ-Kur'ca intibakının 10. basamaktan 7. basamağa
 indirilmesi ve 11. basamağa intibakının engellenmesi sonucunu doğuran Bağ-Kur
 işleminin iptaline ilişkin istemi Mahkemece yerinde bulunmamıştır. Mahkeme,
 davacının 8., 9., ve 10. basamak primlerini ödediğini kabul etmiş, ancak,
 1988 yılında, eskiye dönerek 8. basamak primlerini ödediğinden bahisle,
 istemi yerinde bulmamışsa da, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
	Gerçekten, davanın yasal dayanağını 1479 sayılı Yasanın 50., 51., 52.
 ve müteakip maddeleri ve bu maddelere dayalı Bakanlar Kurulu Kararları
 oluşturmaktadır. Buna göre; bir sigortalının, altıncı basamağın üstünde
 seçeceği basamaklarda iki tam yılı doldurmak suretiyle basamak yükseltmek
 hakkı bulunmaktadır. Kurum, yasal olarak seçilmiş bulunan ve primleri ödenen
 basamaklara göre sigortalılarına yaşlılık aylığı bağlamakla yükümlüdür. Dava
 konusu olayda, sigortalının 1981 yılında 7., 1983 yılında 8., 1985 yılında 9.
 basamaktan intibaklarının yapıldığı ve primlerinin noksansız ödendiği, 1987
 yılında ise davacı sigortalının 10. basamak üzerinden intibakını istediği ve
 primlerini bu basamak üzerinden ödediği ne varki, intibak işlemlerine esas
 belgede basamak rakamını "10" yazacak yerde, maddi hata sonucu  "7" olarak
 yazdığı anlaşılmaktadır. İşte Kurum yapılan bu maddi rakam hatasını davacı
 sigortalı aleyhine yorumlamış ve davacının 7. basamağa dönüş yaptığını kabul
 ederek, intibak işlemini 11. basamak yapacak yerde, 8. basamak kabul ederek,
 yaşlılık aylığı işlemlerini buna göre yürütmek istemiştir. Bu tür bir yorum
 ve kabul ise, Kurumun Anayasal işlev ve sigortalılara karşı yükümlülükleri
 ile bağdaşmaz. Gerçekten, bir sigortalının Sosyal Güvenliğine ilişkin,
 yıllarca önce primlerini ödemek ve yükümlülüğünü yerine getirmek suretiyle
 elde ettiği bir haktan daha sonra vazgeçtiğini veya vazgeçmek istediğini
 kabul etmek, Sosyal Güvenliğin temel ilkeleri ile hayatın olağan akışına ters
 düşer. Kaldı ki, davalı Kurumun yapılan bu maddi hatayı farkettiği anda,
 sigortalının haklarını korumakla yükümlü bulunduğundan, durumu düzeltmesi
 veya en azından ilgilisine haber vererek gerçeği ortaya çıkarması gerekirdi.
 Bir Anayasal Sosyal Güvenlik Kurumunun iştirakçilerine karşı görevleri sadece
 primleri tahsil etmek değil, intibaklarını iktisap ettikleri basamak
 üzerinden gerçeğe uygun biçimde yapmak ve haklarını korumak ve gerektiğinde
 sigortalıları uyarmak ve onların hak kaybına uğramalarını önlemektir.
	Öte yandan, davalı Kurumun bu davranışı Medeni Kanunun 2. maddesinde
 ifadesini bulan iyi niyet kuralları ile dahi bağdaşmaz. Zira davalı, davacı
 sigortalının maddi yanılgı sonucu basamak yükselme formunda "10." yerine "7."
 basamak yazdığı ancak, 10. basamak üzerinden yatırdığı primleri kabul etmiş,
 sonuçta ise, intibakını 8. basamağa düşürmek suretiyle iyi niyet kurallarına
 aykırı hareket etmiştir. Sonuç olarak, yasal koşulların oluşması nedeniyle
 davacının istemini kabul etmek gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup
 bozma nedenidir.
	O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul
 edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
	SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz
 harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.6.1996 gününde oybirliğiyle
 karar verildi.
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini