 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
96/3210 96/3378
ÖZET: B.K. 225/2. maddesi uyarınca ihtiyari ihalede satış ihale ile
tamamlanır.
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı şufa davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz
edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, şufalı payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkeme davayı kabul etmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmazda müvekkilinin
paydaşı olduğunu, paydaşlardan hazinenin hissesinin ihtiyari ihale yoluyla
davalıya satıldığını, bu satışı dava konusu taşınmazın ortaklığının
giderilmesi için dava dilekçesinin tebliğ tarihi olan 20.9.1993 tarihinde
öğrendiğini ileri sürerek 22.9.1993 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile
şufalı payın iptal ve tescilini istemiştir.
Davalı, hak düşürücü sürenin geçirildiğini, davalının ihale gününü
bildiğini, payın ucuza satılması için ihaleye iştirak etmediğini iyi niyetli
olmadığını ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme istem gibi şufalı payın iptali ile davacı adına tesciline
karar vermiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık şufa hakkının bu dava yoluyla
kullanılmasının hak düşürücü süre içerisinde olup olmadığı noktasındadır.
Şufalı pay 14.7.1993 tarihli ihtiyari ihale suretiyle davalıya
satılmıştır. Bu satış resmi memur huzurunda yapılan satış akdi yerine geçer
ve B.K. 225/2. fıkrası uyarınca bu ihale ile satış akdi tamamlanmış olur.
Bundan sonra mülkiyetin geçmesi için gerekli tescili işlemi satım akdinin
tamamlanmasının bir unsuru değildir. Şufa hakkı satım akdi ile kullanılabilir
hale geldiğine göre, hakkın ihale tarihi nazara alınmak suretiyle
kullanılması icap eder. Şufa davalarının özelliği itibariyle hak düşürücü
sürenin geçirildiği savunması yapan davalı tarafın bu savunmasını kanıtlaması
icabeder. Davalı savunmasında davacının ihale gününden haberdar olduğunu,
ihalenin yapıldığını bildiğini ileri sürdüğüne göre, bu savunmasını kanıtlama
yönünden tanık dahil tüm delillerinin istenip ve toplandıktan sonra bir karar
verilmesi gerekirken noksan inceleme ile istem gibi kabul kararı verilmesi;
Usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde
peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.4.1996 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ö.N.Doğan S.Tamur S.Tükenmez Ş.K.Erol M.Tunaboylu
|