 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1996/3-110 1996/114 3/125980
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
Mahkemesi : NALLIHAN Sulh Ceza
Günü : 22.11.1995
Sayısı : 191/222
Davacı : K.H.
Davaya katılan : Nallıhan Orman İşletme Müdürlüğü
vekili Av. Tülin Bakır
Sanık : Durmuş Esenkar
6831 Sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Durmuş
Esenkar'ın, aynı Yasanın 91/2 ve 647 Sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca,
sonuçta toplam olarak 430.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına
ilişkin, Nallıhan Sulh Ceza Mahkemesince 29.3.1995 gün ve 55/42 sayı ile
verilen kararın, sanık ve C.Savcısı tarafından temyizi üzerine, dosyayı
inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 2.10.1995 gün ve 9787/10543 sayı ile;
(Sair itirazlar yerinde görülmeyerek,
Suç tutanağında sanığın odun kestiğinin belirtildiği ve savunmasında
da devrikten elde ettiğini beyan ettiği anlaşıldığına göre, devrikten kesilip
kesilmediği açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde noksan soruşturmayla
karar verilmesi) isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 22.11.1995 gün ve 191/222 sayı ile; hazır sanıktan
son sözü sormayarak, önceki karardaki gerekçe ile direnme kararı vermiştir.
Bu karar da, sanık ve C.Savcısı tarafından süresinde temyiz
edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 8.5.1996 gün ve
3/125980 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen
dosya, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü;
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
C.Y.U.Y.nın 251. maddesine göre; "En son söz sanığındır". Maddenin son
fıkrasında ise "Sanık namına müdafii tarafından müdafaada bulunulsa dahi,
müdafaaya ilave edecek başka bir şey olup olmadığı sanığa sorulur." hükmü
yeralmaktadır.
Bu hüküm uyarınca duruşma mutlaka sanığın son sözü ile bitecektir.
Sanıktan son sözü sorulduktan sonra, başkaca bir işlem yapılmaksızın karar
verilmelidir. Aksi halde, yani sanığın son sözü sorulduktan sonra yeni bir
usul işlemi yapılması, sanık müdafii olsa dahi bir başka kişinin beyanının
alınması halinde dahi, yeniden ve mutlaka sanıktan son sözü sorulmalı, en son
söz sanığa verilmelidir. Zira, ceza yargılamasında, sanığın en önemli hakkı,
savunma hakkı olup, bu hak hiçbir biçimde kısıtlanamaz, Son söz sanığa
verilerek, kendisinden önce dinlenenlere karşı diyecekleri ve müdafiinin
savunmasına ekleyecek bir husus olup olmadığı saptanmalıdır. Savunma hakkı
ile yakından ilgili bulunan bu usul kuralı buyurucu nitelikte olup,
uyulmaması C.Y.U.Y.nın 308. maddesinin 8. bendi gereğince yasaya mutlak
aykırılık oluşturmaktadır.
Bozmadan önceki aşamada geçerli olan ilke, bozmadan sonrası İçin de
aynen geçerlidir. Zira, hüküm bozulmakla ortadan kalkar ve son soruşturma
aşamasına geri dönülür. Son sözün bozmadan önceki aşamada verilmesi zorunlu
iken, bozmadan sonra devam eden yargılama aşamasında buna gerek yoktur
biçimindeki bir anlayışın yasal ve hukuksal hiçbir dayanağı yoktur.
Bu açıklamalardan sonra dosyaya bakıldığında, Yerel Mahkeme, bozmadan
sonra, direnme kararı verirken en son sözü sanıktan sormayarak C.Y.U.Y.nın
251. maddesine aykırı davrandığından sair yönleri incelenmeyen hükmün bu
usuli sebepten bozulmasına karar verilmelidir.
Karşı oy kullanan kurul üyeleri, bozmadan sonraki aşamada, son sözün
sanığa verilmesine gerek bulunmadığını ileri sürmüşlerdir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanık ve C.Savcısının temyiz
itirazları ile tebliğnamedeki bozma düşüncesi bu itibarla yerinde
görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen direnme kararının, bu usuli sebepten
BOZULMASINA, 28.5.1996 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Birinci
Başkanvekili 1. C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk. 2.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN T.GÜVEN S.SELÇUK M.ONAN
Gerek yok
5.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk. 3.C.D.Bşk.V. Y.KOCABAY
N.BENLİ N.MUTİŞ M.B.TÜZİNAL
C.ÖZDİKİŞ G.DEMİRBİLEK N.APAYDIN T.METEOĞLU
Gerek yok
C.ÖZER S.Ö.ÇETİNKOL M.MIHÇAK T.DEMİRTAŞ
Gerek yok
E.I.KOÇHİSARLIOĞLU S.ERKAN İ.KÜRÜMOĞLU S.YETKİN
N.BARAN A.İSAOĞLU Z.ASLAN H.GERÇEKER
|