 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1996/2725
K. 1996/2708
T. 1.4.1996
* İDARİ PARA CEZASININ KALDIRILMASI
* İDARİ PARA CEZASININ İADESİ
ÖZET : Çalışanların, prim bordrolarının verilmemesinden dolayı; Sosyal
Sigortalar Kurumu'nun idari para cezası uygulaması halinde, Kurum ünitesine
itiraz edilmesi, itirazın reddi halinde de, yetkili Sulh Ceza Mahkemesinde
dava açılması gerektiğinden, bu hususlar yerine getirilmeksizin İş
Mahkemesinde menfi tesbit ve itiraz davası açılamaz.
(506 s. SSK. m. 79/1, 140)
Davacı, davalı Mustafa'nın çalışma gün ve ücretlerinin eksik bildirildiğinden
30 güne tamamlamadan dolayı verilen, 108.450.000.- TL. idari para cezasından
dolayı borçlu bulunmadığının tesbitiyle, davalı Kurum'a ödenen bu miktarın
reeskont faiziyle birlikte geri ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan SSK. Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz
isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından
düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü
ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Davacı Limited Şirketin, işçisi Mustafa'nın, 1994 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül
aylarına ilişkin aylık sigorta prim bildirgeleri ile aynı yıl Nisan ve Aralık
dönemlerine ait 4'er aylık prim bordrolarını, Kurum'a vermemesi nedeniyle,
idari para cezaları verilip davacı şirkete tebliğ edilmiştir. Davacı, bu
idari para cezalarına yasal süresi içerisinde Kurum'un ilgili ünitesine
itiraz etmemiştir. Sadece, ileride geri alacağını bildirerek, bu idari para
cezalarını Kurum'a ödemiştir. Daha sonrada, cezaya konu dönemlerde
sigortalının işyerinde çalışmadığının tesbiti ve ödenen cezaların geri
alınması konusunda, İş Mahkemesinde, işbu davayı açmıştır. Mahkeme davayı
kabul etmiş, karar davalı Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından temyiz
edilmiştir.
506 sayılı Kanunun 140. maddesinde idari para cezasını gerektiren haller,
cezayı uygulayacak makam, cezaya itiraz ve itirazı inceleyecek merci ve
itiraz üzerine verilen karara karşı hangi mahkemelerde dava açılabileceği,
özel bir şekilde belirlenmiştir.
Gerçekten, anılan maddeye göre cezayı gerektiren haller oluştukta, idari para
cezasını Kurum verir. Bu idari para cezasının tebliğinden itibaren 7 gün
içinde Kurum'un ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz reddedilmişse, ret
kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde yetkili Sulh Ceza Mahkemesinde
dava açılabilir. Yasal nedenleri gösterilerek, itirazın reddi kararının
kaldırılması ve Kurum ünitesine itiraz, takibi durdurmayacağından, bu arada
ceza tahsil edilmişse geri ödenmesi istenebilir. Olayda, davacı idari para
cezasına itiraz etmemekle, ceza kesinleşmiş ve tahsil edilmiştir. Davacı,
üniteye itiraz ve onun kararına karşı Sulh Ceza Mahkemesine başvurma
yollarını kullanmamış ve olanakları kaçırmıştır.
Bu durumda, anılan özel hükümleri ve prosedürü atlayarak, artık İş
Mahkemesinde menfi tesbit ve itiraz davası açamaz.
Giderek yersiz alınan primlerin geri verilmesine ilişkin 506 sayılı Kanunun
84. maddesine benzer bir kural, idari para cezaları konusunda kabul
edilmemiştir.
Bu düzenlemenin, idari para cezasının etkinliğini sağlayarak, artırarak,
ilgililerin 506 sayılı Yasadan doğan yükümlülüklerini, eksiksiz ve zamanında
yerine getirmelerini sağlamayı amaçladığı belirgindir.
İşbu fiili ve hukuki gerekçeler düşünülmeden, yazılı şekilde davanın kabulü
isabetsizdir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve
hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
1.4.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|