 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
21. Hukuk Dairesi
Başkanlığı
Esas Karar
1996/2674 1996/2738
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Malatya İş Mahkemesi
Tarihi :14.11.1995
No :33-400
Davacı :Gülseren Yaşar (kendi adına asaleten çocuklarına velayeten)
vek. Av. İzzet Ünsalan
Davalı :TEK Gen. Müd. vek. AV. Sehavet Özgöngör
D.Davalı :SSK. Gen. Müd. vek. Av. Beyhan Gökuç
Davacılar, murisleri meydana gelen kazanın bir iş kazası olduğunun
tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar
vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz
isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği
düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Dava, zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması gerektiğinin
saptanması istemine ilişkindir. Zararlandırıcı sigorta olayının, sigortalının
işveren tarafından belirlenen yerde, servis aracını beklerken oluştuğu
uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, sigortalının işe gitmek için işveren
tarafından belirlenen durakta servis aracını beklerken üçüncü şahsa ait
aracın çarpması sonucu oluşan zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası
sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Sosyal Sigortalar Kanununun bu davanın yasal dayanağını oluşturan
11-(A) (e) maddesine göre; sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin
yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmesi sırasında bedence ve ruhça
arızaya uğratan olay iş kazasıdır. Somut olayda, sigortalı servis aracına
binmek üzere işveren tarafından belirlenen yerde beklediği sırada ruhca
arızaya maruz kaldığı açıktır. Hal böyle olunca ve özellikle zararlandırıcı
sigorta olayının, yukarıda sözü geçen maddenin (e) bendinde vurgulandığı
üzere sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere
toplu olarak götürülmesi sırasında, başka bir anlatımla, servis aracına
binmek üzere işveren tarafından belirlenen yerde beklediği sırada oluştuğuna
göre, sigorta olayının iş kazası sayılması gerektiği hukuksal gerçeği
ortadadır. Zira, (e) bendinde "götürülmesi sırasında" sözcüklerinin
sigortalıların işveren tarafından belirlenen yerde servis aracına binmek
üzere toplu olarak bulundukları hazırlık dönemini de kapsadığı söz götürmez.
Öte yandan, "götürme sırasında" sözcüklerinin salt-servis aracında geçen
süreyi değil, servis aracına binmeden önceki süreyi de kapsadığı biçiminde
yorumlamak, sosyal güvenlik hukukunun ilkelerine de uygun düşeceği
tartışmasızdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutumaksızın davanın
kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul
ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz
harcının istek halinde davacıya iadesine 14.5.1996 gününde oybirliği ile
karar verildi.
|