 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
19. HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I
Esas Karar
96/2453 96/4976
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi: İstanbul 8.İcra Tetkik Mercii Hakimliği
Tarihi : 12.12.1995
Nosu : 533-1343
Davacı : Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.vek.Av.Recai Metilli
Davalı : Beyoğlu Vergi Dairesi Müd.lüğüne izafeten Maliye ve Gümrük
Bakanlığı İstanbul Muhakemat Müd.lüğü vek.Av.Fikret Ediz
Taraflar arasındaki derece kararına itiraz davasının yapılan
yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne
yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi
üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen
sıra cetvelinde Halk Bankasının ipotekli alacağının 1. sıraya, işçi kıdem ve
ihbar tazminatlarının 2. sıraya, Beyoğlu Vergi Dairesinin alacağının 3.
sıraya alındığını, Beyoğlu Vergi Dairesinin 26.7.1991 tarihli 1.609.577.697.
TL.lık haczi ile 29.7.1991 tarihli 692 ve 693 yevmiye nolu hacizlerinin
düştüğünü, bu nedenle müvekkilinin 12.8.1991 tarihli haczinin önüne
geçemeyeceğini, davalı Vergi Dairesinin 25.6.1993 ve 29.7.1993 tarihli
hacizlerinin ilk hacze ancak garameten iştirak edebileceğini ileri sürerek
sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mercii Hakimliğince davalı vergi dairesinin satışa konu taşınmaz
üzerindeki 26.7.1991 ve 29.7.1991 tarihli hacizlerinin süresinde satış
istenmemesi nedeniyle düştüğü, davacının alacağı ile vergi dairesinin
sonradan koyduğu hacizlerle ilgili alacakların iştirak ettirilerek kalan
bakiyenin garameten paylaştırılması gerektiğinden sözedilerek sıra cetvelinin
iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vergi dairesi vekilince temyiz
edilmiştir.
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki 6183 sayılı kanun özel
nitelikte olup, açık bir gönderme olmadıkça, icra ve iflas kanununun konuya
ilişkin maddelerinin uygulanması mümkün değildir. Anılan yasanın 84.
maddesinde haczin yapıldığı tarihin üçüncü gününden itibaren üç ay içinde
haczedilen şeyin satışının yapılacağı belirtilmiş ise de, belli süre
içerisinde satış ifa edilmediği veya istenmediği takdirde haczin düşeceğine
dair bir hüküm yoktur. Takibi açan, haczi uygulayan ve satışı gerçekleştiren
alacaklı durumdaki vergi dairesi olduğundan, satış için ayrıca belli
sürede istek aranmasına gerek de yoktur. Bu nedenle mercii hakimliğinin
süresinde satış istenmemesi nedeniyle vergi dairesinin haczinin hukuki
değerini yitirdiğine ilişkin gerekçesi ve kabulü yerinde değildir. Vergi
dairesinin haciz tarihinden satışın yapıldığı tarihe kadar 6183 Sayılı
Yasanın 51. maddesi de gözetilerek bulunan alacağı kadar, sonra gelen Bilecik
Vergi Dairesi alacağı yönünden de aynı hüküm ve 6183 Sayılı Yasanın 79.
maddesi gözetilerek pay ayrılması gerekir. Bu dağıtımdan sonra para kalırsa
sonra gelen hacizler dikkate alınarak paylaştırma yapılmalıdır. Mercii
hakimliğince bu yönler gözetilmeden şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin
iptali usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın
istek halinde iadesine 21.5.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Y.Mete Günel G.Nazlıoğlu İ.Erdemir K.O.Şengün Y.Özdilek
|