 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
SAYI:
1996
ESAS KARAR
2290 2831
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : 328.3.1995
NOSU : 58-184
DAVACI : Gülören Ballıkaya vs. vekili avukat H.Hüseyin Evin
DAVALI : Erka İnşaat San. ve Tic.Ltd. vekili avukat Yusuf
Çiftçi
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması
sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak
verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine
ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat
Cengiz Ballıkaya gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun
yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması
dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz
dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup
düşünüldü.
KARAR
Davacı, Datça Tatil Köyünde devre mülk satın alınmasına dair
sözleşmenin davalı tarafından tek yanlı feshinin hukuken geçersiz olduğunun
tesbitini, devre mülk hakkının kullanılmasına vaki müdahalenin önlenmesini
istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından
temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında satışa konu edilen villanın (devre-tatil) hakkının
nitelikleri 22.2.1994 tarihli "Billur Kent Datça Tatil Köyü" devremülk villa
satış sözleşmesi "başlıklı" sözleşmede belirtilmiş özellikle 2. maddesinde
alıcının borçları bölümünde bu hakkın taşınmaz mal üzerinde mülkiyetten gayrı
aynihak tesis edilmesini satıcıya yükümlediği vurgulanmıştır.
Şu durum karşında öncelikle belirtelim ki tapulu taşınmazın
mülkiyetinin devrine mülkiyetten gayri ayni bir tesisine ilişkin
sözleşmelerin resmi biçimde düzenlenmesi gerekir. (BK. mad 213. MK. mad. 634,
Tapu Kanunu md. 26), Ne varki taşınmaz mal harici sözleşmeye rağmen satın
alana teslim edilmiş ve onun egemenlik alanına karşılıklı rıza ile
bırakılmıştır. Somut olayın Bu özelliği karşısında M.K.nun 2. maddesi
uyarınca sözleşmenin geçersizliğinin savunulamayacağı çok açıktır. Gerçekte
de satıcı satın alana gerekli güveni verip sözleşme yaptığı halde alıcının da
tüm ifa edimlerini yerine getirmesine rağmen bu kez sözleşmenin
geçersizliğine dayanması ve bundan kendisine yararlar çıkarması çelişkili bir
durum olup, objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmaz. Dosyadaki bilgi ve
belgelerden devre mülk konusu taşınmaz malın 1.8.1994 tarihinde davacıya
teslim edildiği belirgindir. Esasen dosya tümüyle incelendiğinde ve sav
savunma değerlendirildiğinde görüleceği üzere taraflar arasındaki
uyuşmazlığın salt satın alınan devre mülk yönetim giderlerinin ödenip
ödenmemesi noktasında toplandığı ve aktin feshinin de bu olguya
dayandırıldığında kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Hal böyle olunca
mahkemenin sözleşmenin geçersizliğine dayanılarak akdi fesih etmesi hem HUMK.
mad. 76 hemde az yukarıda açıklandığı şekilde M.K.nun 2. maddesine aykırıdır.
Öte yandan 22.7.1994 günlü sözleşmenin 1. sayfasının 3. bendinde alıcının
borçları olarak belirtilen bölümün 4. maddesinde davacı alıcının tatil
köyünün yönetim ve genel giderlerine payı oranında ve yönetim planına göre
ödemede bulunması yükümlenmiş ise de bunun ödenmemesi durumunda davalının
davacıyı temerrüde düşürmediği özellikle BK. 106 maddesine uygun önel
vermediği açıktır. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi
gerekirken yanlış değerlendirme ve nitelendirme sonucu davanın reddine karar
verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
Davada dayanılan ve dosyaya konulan dairemizin 1994/9034 esas ve 10529
karar numaralı 28.11.1994 tarihli ilam da bu davadaki maddi olgularla ayniyet
arzetmediği özellikle taşınmaz malın teslim edilmemiş olması durumu gözönünde
tutulduğunda emsal olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle davacı
yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.3.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan K.Kadıoğlu Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|