 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1996/2069
K. 1996/2636
T. 4.6.1996
* VEKİLİN VAZGEÇMESİ
* MİRASÇILARIN VAZGEÇMESİ
* KOMŞU PARSEL KAYITLARI
ÖZET : Vekaletnamede açıkça vazgeçme (feragat) yetkisi verilmeyen vekilin
vazgeçmesi (feragat etmesi), hukuki sonuç doğurmaz.
Miras bırakan, Medeni Kanun yürürlüğe girmeden önce ölmüşse, mirasçıların
ayrı ayrı vazgeçmesi mümkündür. Ancak, Medeni Kanun girdikten sonra ölmüşse
iştirak halinde mülkiyet geçerli olduğundan mirasçıların tümünün vazgeçmesi
gereklidir.
Kadastro tesbitinden doğan davalarda, tapu kayıtları tesis ve tedavulleri ile
birlikte getirtilip revizyonları araştırılmalı, komşu parsel kayıtlarından
yararlanarak kapsamı belirlenmeli ve duruma göre hukuki değerini koruyup
korumadıkları araştırılmalıdır.
(743 s. MK. m. 623-629; 629-631) (1086 s. HUMK. m. 63)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün,
Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve
dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında nizalı olan taşınmaz vergi kaydı, miras yolu ile intikal ve
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden davalı Mahmut mirasçıları adına
tespit edilmiştir. İtirazı, Kadastro Komisyonunca reddedilen davacı Mustafa
ve arkadaşları Eylül 1338 tarih, 146 ila 152 nolu tapu kaydında 1/2 pay
maliki olan Reşit'in mirasçıları olduklarını, babaları Reşit tarafından sahip
olduğu hissenin davalıların murisine satılmadığını belirterek dava açmıştır.
Yargılama sırasında Mehmet ve arkadaşları bir başka tapu kaydına dayanarak
davaya müdahale etmiştir. Mahkemece, Mustafa ve arkadaşlarının davasının
feragat nedeniyle, müdahillerin davasının sübut bulmaması nedeniyle reddine,
taşınmazın paylı olarak davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm,
davacı Mustafa ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 63. maddesi gereğince açıkça yetki
verilmedikçe vekil davadan feragat edemez. Davacılardan Adile, Elif, Ahmet,
Beyaz ve Bekir'in vekaletnamelerinde, vekile davadan feragat yetkisi
verilmemiştir. Vekaletnamede verilmeyen bir yetkinin, vekil tarafından
kullanılması hukuken sonuç doğurmaz. Öte yandan, davacıların miras
bırakanının hangi tarihte öldüğü kesin olarak belirlenmemiş, terekesinin
mirascılara iştirak halinde mülkiyet şeklinde intikal edip etmediği
belirlenmemiştir. İştirak halinde mülkiyette, iştirakçilerin belirli payları
olmadığından iştirakçilerin tümü feragat etmedikçe, bir kısım mirascıların
davadan feragatleri hukukca değer taşımaz. Bu nedenle, miras bırakanın ölüm
tarihi belirlenmeli, Medeni Kanunun yürürlüğünden önce öldüğü sabit olduğu
takdirde mirascılardan Mustafa, Ayşe, İslim ve Mahmut'un feragatlerinin değer
taşıyacağı, Medeni Kanunun yürürlüğünden sonra ölmesi halinde ise değer
taşımayacağı düşünülmelidir. Hal böyle olunca, feragatlerin bağlayıcı olup
olmayacağı saptanarak davacıların dayandığı tapu kayıtları tesis ve
tedavülleri ile getirtilip revizyonları araştırılmalı, komşu parsel
kayıtlarından yararlanmak suretiyle mahalline uygulanmalı ve kapsamları
belirlenmeli, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin delilleri toplanmalı,
davacıların dayandığı tapu kayıtlarının hukuki değerlerini koruyup korumadığı
tartışılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar
verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Davacıların
temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), Yargıtay
duruşması için belirlenen 6.000.000. TL. vekalet ücretinin davalılardan
müteselsilen alınarak, duruşmada vekille temsil edilen davacılara
verilmesine, 4.6.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.
|