Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y
21. Hukuk Dairesi
    Başkanlığı

Esas       Karar   
1996/199   1996/352

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi   : Ankara 3. İş Mahkemesi   
Tarihi      : 20.12.1995
No          : 2727-3324
Davacı      : Mürüvet Bilgin Vek. Av. Süleyman Sarıbaş 
Davalılar   : 1-Bağ-Kur Genel Müdürlüğü Vek. Av. Nuran Verim
	      2-S.S.K. Genel Müdürlüğü Vek. Av. İsmet Küçüksezer

	Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının 1.3.1978 tarihinde sona erdiğinin ve
 bu tarihten itibaren de S.S.K. sigortalısı olduğunun tesbitine karar
 verilmesini istemiştir.
	Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar
 vermiştir.
	Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz
 isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Erkan Ertürk
 tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği
 düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

	 	K  A  R  A  R                  

	Dava, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının, hizmet aktine dayalı olarak
 çalışmaya başladığı 1.3.1978 tarihinden itibaren sona erdiğinin tesbiti
 istemine ilişkindir.
	Davacının, Maden Limited Şirketinin ortağı olması nedeniyle 1.10.1972
 tarihinde Bağ-Kur'a kayıt ve tescilinin yapıldığı ve bu tarihten itibaren
 zorunlu Bağ-Kur üyesi olarak primlerinin ödendiği 1.5.1978 tarihinden
 itibaren Bilgin Maden Limited Şirketine ait işyerinde sigortalı olarak
 çalışmaya başladığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık limited şirketin
 ortağı bulunan ve bu nedenle zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılan davacının,
 hizmet akdine dayalı olarak çalışmaya başladığı tarihten itibaren, zorunlu
 Bağ-Kur sigortalılığının sona erip ermeyeceği noktasında toplanmaktadır.
	Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın değişik 24.
 maddesine göre, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılanlar iki gruba ayrılmıştır.
 Birinci grup sigortalılar; 24. maddenin (a) bendinde sayılı ve sınırlı olarak
 belirtilen sigortalılar, ikinci grup sigortalılar ise; b, c, d, e, f, g,
 bentlerinde sınırlı olarak belirtilen şirket ortağı olan sigortalılardır. Hiç
 kuşkusuz, bir kimsenin sigortalı sayılması için ön koşul yukarıdaki bentlerin
 öngördüğü koşullara sahip olma ile mümkündür. Sigortalı olma ön koşullarının
 (a) bendi ile diğer bentler arasında belirgin farklılıklar gösterdiği madde
 içeriğinden anlaşılmaktadır.
	Şöyleki, 24. maddenin (a) bendi dışında kalan b, c, d, e, f, g,
 bentlerinde belirtilen sigortalılardan sayılmak için ön koşul b, c, d, e, f,
 g, bentlerinde sayılan şirketler "ortağı" olmak yeterlidir. Başka bir
 anlatımla, şirket ortaklarının zorunlu Bağ-Kur üyesi olması için 24. maddenin
 (a) bendinin öngördüğü koşullara sahip olmaları zorunlu değildir.
	Öte yandan, aynı Yasanın değişik 25. maddesinin (d) bendinde;
 şirketlerle ilgisi kalmayanların çalışmalarına son verdikleri veya
 ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği
 hükmü öngörülmüştür. Oysa, davacının Limited Şirketin ortağı olduğu şirketle
 ilgisini kesmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkca anlaşılmaktadır. Hal
 böyle olunca, davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği
 giderek 506 sayılı Yasanın 3-1/F maddesinin varlığı karşısında, Sosyal
 Sigortalar Kanunu anlamında sigortalı sayılmasına da yasaca ve hukukça olanak
 olmadığı açık-seçiktir. Bundan başka, 1479 sayılı Yasanın 25. maddesine 3396
 sayılı Kanunun 2. maddesi ile eklenen (g) bendinin 24. maddenin (a) bendinde
 sayılan sigortalıları kapsadığı (b) ve ondan sonra gelen bentlerde sayılan
 sigortalıları kapsamadığı madde ile ilgili gerekçenin incelenmesinde
 anlaşılmaktadır. Zira, madde gerekçesinde  aynen ... dernek veya oda
 kayıtları devam eden gelir vergisi ile ilgili kaydı bulunmayan şöför, tabip,
 esnaf, eczacı gibi meslek mensuplarının hizmet akdi ile çalıştıkları süreler
 için Bağ-Kur sigortalısı olamayacağı hükmünün getirildiği açıkca
 belirtilmiştir.
	Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
	O halde, davalıların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul
 edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
	SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.1.1996
 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                   Üye           Üye       Üye        Üye
Orhan YALÇINKAYA   A.Hamzaoğulları  U.Araslı  A.Güneren   Y.Yasun
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini