 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
SAYI Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS l996 KARAR
l963 2570
MAHKEMESİ : Bursa 4.Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : l3.l2.l995
N0 : 232-l00l
DAVACI : Z.Berrin Özcan vekili avukat Fethiye Altıntaş
DAVALI : Ahmet Hamurcu vekili avukat Güner Aklan
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması
sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak
verilen hüküm süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş
ise de çağrı kağıdı gideri ödenmediğinden bu isteğin reddiyle incelemenin
evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği
konuşuldu.
KARAR
Davacı, kira aktini tek taraflı fesh edip tahliye olan kiracı
davalıdan bir yıllık kira parasının tahsili için yapılan takibe itirazın
iptalini istemiştir.
Davalı, davacı ile anlaşarak akdi fesh ettiğini savunmuş, davanın
reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir, hüküm davacı tarafından
temyiz edilmiştir.
Davacı kira sözleşmesinin süresinden önce tek taraflı feshine dayalı,
sözleşmede kararlaştırılan bir yıllık kira parasının tahsilini istemiştir.
Mahkemece davacı vekilinin 17.11.1995 tarihli oturumdaki beyanına dayanılarak
davanın reddine karar verilmiştir. Sözü edilen bu beyan dikkatlice
incelendiğinde en önemlisi dava dilekçesindeki açıklamalar
değerlendirildiğinde davacının kural olarak aktin tek taraflı olarak
feshinden dolayı davalının sorumlu olacağını iddia ederek 1 yıllık peşin kira
parasının tahsilini istediği görülmektedir. Anılan oturumdaki davacı
vekilinin kiralananın boş kaldığı sürenin tesbiti ile buna göre uğradığımız
zararın tazminini istemiyoruz şeklindeki beyanı, davalının esas itibariyle 1
yıllık kira parasından sorumlu olduğunu belirtmek amacıyla söylendiğini
doğrulamaktadır. Diğer bir ifade ile davacının davada daha fazla giderim
istediği anlaşılmaktadır. Çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince aynı
giderime dayanan bir davada koşullar oluşmadığı takdirde çoğa hükmedilmesi
yerine aza karar verilmesi gerekir. Bu durumda Mahkemece davacının bu
açıklaması yanlış yorumlanarak yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya
aykırıdır, bozma nedenidir. Hal böyle olunca Mahkemece yapılacak iş,
davalının akti tek taraflı feshetmesi sonucu B.K.nun 98. maddesi delaletiyle,
44. maddesi uyarınca, davacının zararın artmaması için teşebbüslerde bulunup
bulunmadığı ve ne kadar süre içinde aynı koşullarla kiralananı kiraya
verebileceği uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenmeli, bu süre için
davalının sorumluluğu kabul edilip hükmedilmelidir. Ne var ki davalı
17.1.1995 günlü oturumda sözleşmeyi davacı ile anlaşmak suretiyle karşılıklı
rıza ile feshettiğine dair davacıya yemin teklif ettiğini bildirmiştir. Az
yukarıdaki araştırmalardan önce davalıya bu hakkı hatırlatılmalı, davacı
davalının bu savunmasını yemin ile kabul etmediği takdirde, açıklanan
yöntemlere göre kira parası tesbit edilmeli, aksi takdirde sözleşmenin
karşılıklı irade ile feshedildiği kabul edilip dava reddedilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı
yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, l8.3.l996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan K.Kadıoğlu Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|