 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1996/1865 1996/2646
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi:İznik Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi :18.12.1995
Nosu :1994/311-1995/353
Davacı :Gül Köy Sit.Yön.Vek.Av.Mesut Yüksel
Davalı :Ayşe Yücekutlu Vek.Av.Metin Uzunoğlu
Dava dilekçesinde ödenmeyen ortak gider avanslarının tahsili
istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm
davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici
sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine
göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, kat
maliklerinden herbiri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça bazı
hizmetlere eşit olarak, diğer bazılarına da arsa payları oranında ortak gider
ödemekle yükümlüdürler. Dosyaya getirtilen yönetim planının 11. maddesinde
tüm ortak giderlerin arsa payları oranında ödenmesi öngörülmüştür.
Yönetim planı, Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesine göre tüm kat
maliklerini, külli ve cüz'i haleflerini bağlayıcı nitelikte olup, aynı
zamanda 20. maddenin yukarıda sözü edilen hükmüne göre, kat malikleri
arasındaki bir anlaşmayı da yansıttığından, yönetim planının bu hükmü usülüne
uygun biçimde değiştirilmedikce, ortak giderlerin hesaplanması bakımından
geçerli olacaktır. Her bağımsız bölüm maliki kendisi yönünden yönetim planı
hükmünün uygulanmasını resen isteme hakkına sahiptir.
Dosyaya getirtilen karar defteri örneğine göre 10.7.1993 tarihinde kat
malikleri kurulunca alınan kararda, davalının yönetim planının uygulanmasına
ilişkin istemi (aidatın arsa payına göre alınması) reddedilerek, aidatın eşit
olarak ödenmesi, davalının muhalefeti ile toplantıya katılanlarca kabul
edildiği görülmüştür. Bu kararın altında 27 adet imza mevcut olup, getirtilen
tapu kaydına göre anagayrımenkul A, B ve C bloklarında 17 bağımsız bölümden
oluşmaktadır. Kat malikleri kurulunca alınan bu kararın yönetim planının
yukarıda sözü edilen 11. maddesini değiştiren nitelikte kabul edilebilmesi
için öncelikle Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesinde öngörülen 4/5
oranındaki çoğunluğun sağlanmış olması gereklidir. Karara imzasını koyan kişi
sayısı malik sayısından çok olduğu anlaşılmakta olup, bunların tümünün kat
maliki olup olmadığı saptanmamış ve tapudaki malik isimleriyle
karşılaştırılmıştır. Kaldı ki yönetim planında yapılacak değişikliğin geçerli
olabilmesi için sözü edilen 28. maddede öngörüldüğü şekilde tapuya da tescili
gerekir.
Bu hususta dikkate alınması gereken diğer bir konu da, dosyaya
getirtilen belgenin geçerli ve 634 sayılı yasanın öngördüğü kurallara uygun
bir yönetim planı olup olmadığıdır. Tapu kaydına göre anagayrımenkul 107
parsel üzerinde 3 bloktan ve 17 bağımsız bölümden oluşmaktadır. Oysa yönetim
planında yazılı parsel numarası bundan değişiktir. Bu yönetim planının 107
parsel üzerindeki anagayrımenkule ait olup olmadığı, sitenin başka parselleri
de kapsayıp kapsamadığı araştırılmalı, kat mülkiyeti rejiminin ancak tek bir
parsel üzerinde mevcut yapı yada yapılarla ilgili olarak kurulabileceği
gözetilerek, bu yönetim planının Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesinde sözü
edilen yönetim planı mı, yoksa bu ismi almış olmakla beraber site bir çok
parselin bir araya gelmesi ile oluştuğu için gerçekte bu nitelikte olmayıp,
site sakinleri arasında geçerli bir sözleşme niteliğinde olup olmadığı
saptanmalı, bu niteliğe göre Kat Mülkiyeti Kanunu ve yukarıda sözü edilen 28.
madde hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeli, bu belge yönetim
planı olmayıp sözleşme niteliğinde ise, kat malikleri kurulunun ekseriyetle
bunun aksine karar alamayacağı kabul edilmelidir. Bunun aksine sitenin tek
bir parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin
uygulanması gerektiği için yönetim planı olarak geçerli olduğu sonucuna
varıldığı takdirde ise, sözü edilen 10.7.1993 tarihli toplantıda alınan
kararın yönetim planı değişikliği niteliğinde olup olmadığı, Kat Mülkiyeti
Kanununun 28. maddesi hükmü dikkate alınarak değerlendirilmeli, bunun bir
değişiklik niteliğinde olmadığı sonucuna varıldığında ise davalının yönetim
planı hükmünün uygulanmasını bu konuda kat maliklerinden alınacak karara
rağmen isteyebileceği kabul edilerek, aidat borcu yönetim planında
öngörüldüğü üzere arsa payı dikkate alınarak belirlenmeli ve davalının
sorumlu olduğu miktar saptanmalıdır.
Diğer taraftan ve kabule göre, dava tarihinden sonraki gecikme
tazminatına asıl alacak üzerinden hükmedilmesi gerekirken dava tarihine kadar
geçen süre için hesaplanan gecikme tazminatını da kapsayan toplam meblağ
üzerinden hesaplanmış olması da doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönününde tutulmaksızın
yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle
yerinde olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K'nun 428. maddesi gereğince
BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
18.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen M.Tutar İ.N.Erdal
|