 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onsekizinci Hukuk Dairesi
E. 1996/1792
K. 1996/2595
T. 14.3.1996
* BEDEL ARTIRIM DAVASI
* FAİZ BAŞLANGICI
* ELATMA TARİHİNİN TESBİTİ
* EDA VE TESBİT DAVASI
ÖZET : Kamulaştırma bedelinin artırımı davası ile birlikte faiz de istenirse,
faizin başlangıç tarihi için İdarenin elkoyma tarihinin araştırılması
gerektiğinden, elkoyma tarihinin tesbiti için ayrı olarak açılan tesbit
davasının, eda davasının açılacağı hallerde tesbit davası açılamayacağından
reddi gerekir.
(818 s. BK. m. 113) (743 s. MK. m. 618, 908) (2942 s. Kamulaştırma K. m. 11)
Dava dilekçesinde, elkoyma tarihinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece, davanın
kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Dava, davalı İdarece yapılan kamulaştırma sebebi ile açıldığı anlaşılan bedel
artırım davalarından faiz başlangıcına esas alınmak üzere taşınmaza İdarece
elatma tarihinin tespitine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde tahkikat icra
edilip hüküm kurulmuştur.
Kamulaştırma sebebi ile bedel arttırımı davalarında faiz, Yargıtay
uygulamalarına göre bu arttırım davaları ile birlikte istenebileceği gibi,
diğer yasal koşullar mevcut ise, bağımsız bir davaya da konu olabilir. Her
iki halde faiz başlangıcı, bu davalarda verilecek kararın unsuru olduğundan,
iddia ve müdafaa çerçevesi içersinde araştırılıp tespit edilir. Bedel
artırımına ilişkin davada faiz istenmiş, veya faiz istemi ayrı bir dava
konusu edilmiş; ya da dava açılmamış olsa bile faiz bu hallerin birinde
istenebilir ve dava konusu edilebilir ise, faiz başlangıcı, edayı içeren bu
davalarda tahkik ve tesbit edilecektir. Eda davasına konu olabilecek veya eda
davası içersinde incelenip hüküm altına alınabilen bir hususun tesbit
davasına konu edilmesinde davacının hukuki yararı yoktur.
Yargıtay'ın öteden beri yerleşmiş ve istikrar bulmuş uygulamalarına göre, eda
davası açılması mümkün olan hallerde davacının tesbit davası açmakta hukuki
yararı yoktur. Bu kural karşısında mahkemece görülen başka bir eda davasında,
faizin başlangıcı olacak elatma tarihinin belirlenmesi için davacının dava
açabileceğine karar verilmiş olması, yukarıdaki açıklamalar karşısında
davacıya bu konuda dava açma hakkı bulunduğunun kabulünü gerektirmez ve
davayı gören hakimi bağlamaz. O nedenle davanın reddi gerekirken yazılı
olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin
harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.3.1996 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|