Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
Y A R G I T A Y
Onüçüncü Hukuk Dairesi

E.	1996/1734
K.	1996/2495
T.	18.3.1996

*   İLTİHAKİ SÖZLEŞMELER 
*   DOĞALGAZ ABONMAN SÖZLEŞMELERİ 
*   BAKANLIK TEBLİĞİNE GÖRE ÜCRET 
*   TÜKETİCİNİN KORUNMASI
*   GEÇERSİZ TARİFELER

ÖZET : Belediyelerin EGO İşletmeleri ile tüketiciler arasında düzenlenen
 "Doğalgaz Abonman Sözleşmeleri"; Özel Hukuk Kurallarına tabi, iltihaki
 sözleşmelerdir.

Hukukumuzda sözleşme özgürlüğü varsa da, tekel durumundaki İdareler,
 sözleşmelere, kamu yararına, kamu düzenine aykırı hükümler koyamazlar.

Bu nedenle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, "Doğalgaz Satış Fiyatı
 Kararları Tebliği"ndeki üst sınırı aşacak tarifeler ve sözleşmede bu
 tarifelerin uygulanmasına imkan verecek maddeler tüketiciyi
 bağlamayacağından, dava halinde, h‰kim, sözleşmenin İdari Yargıda iptal
 edilmesini istemeden, yasakoyucu gibi hareket etme yetkisine dayanarak, hukuk
 devleti ve sosyal adalet ilkesi gereğince tüketiciyi koruyacak şekilde,
 yasaya aykırı şekilde konulan sözleşme hükmünü yok sayarak, Bakanlık tebliği
 doğrultusunda gerçek alacak ve borç miktarını tesbit etmelidir.

 (2709 s. Anayasa m. 2, 5, 167, 172) (743 s. MK. m. 1, 2) (818 s. BK. m. 19,
 20, 21, 24) (YİBK., 5.4.1944 gün ve 4/12 s.) [KHK.- 186 s. (13.12.1983 Ta.)
 m. 2/e, 10/e] [KHK.- 397 s. (2.1.1990 Ta.) m. 1, 2]

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda
 yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik
 olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi
 üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, Ankara Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesi'nce (EGO.)
 düzenlenen fatura ile yöneticisi olduğu apartmanın doğalgaz tüketim bedelinin
 60.254.000 TL. olarak hesaplandığını, oysa 1995 tarihinden itibaren
 yürürlükte olan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın "Doğalgaz Satış
 Fiyatı Tesbit Kararı Tebliği'ne" göre, Botaş'tan doğalgaz alan, dağıtım
 kuruluşlarının (EGO.'nun), Botaş'ın satış fiyatına  30'dan fazla olmamak
 üzere zam yaparak, satış fiyatı tesbit edebileceğini, o nedenle davalının
 ancak doğalgaz azami satış fiyatını m3 için, KDV hariç 7424 TL. olarak
 belirleyebileceğini öne sürerek, yasalara aykırı ve haksız alınan 29.840.676
 TL. nin iadesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, abonman sözleşmesini imzalayan davacının; genel ve özel şartları,
 yürürlükteki ve yürürlüğe girecek yeni tarifeler ile doğacak tarife
 farklarını ödemeyi kabul ettiğini, doğalgaz tarifelerine göre fatura
 bedelinin doğru olduğunu savunmuş, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, Belediye Encümeninin fiyat belirlenmesine ilişkin kararının iptali
 yönünden idari yargıda dava açılmadığı, sözleşme hükümlerinin bağlayıcı
 olduğu, o nedenle tüketim bedelinin İdarenin tarifelerindeki esasa göre
 hesaplanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı kabul edilmiş, fazla ödenen
 725.532 TL.'nin tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm,
 taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; hemen belirtelim ki;
 uyuşmazlığın sağlıklı çözümü için yanlar arasındaki "Doğalgaz Abonman
 Sözleşmesi"nin kapsamı ve hukuki tanımı ile davada doğrudan uygulanması
 gerekli yasa maddelerinin incelenip tartışılması kaçınılmazdır.

a) Yasal düzenlemeler : 9.2.1990 günlü Resmö Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe
 giren 397 sayılı "Doğalgazın Kullanımı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
 1. maddesi ile; ithal edilen veya yerli doğalgazın satışı; satış fiyatının
 tesbiti ve ülke içinde dağıtımına ilişkin yetki Botaş'a verilmiştir. 3.
 maddenin 2. fıkrasıyla da; "doğalgazın ithali, satışı, satış fiyatının
 tesbiti ve dağıtımı konusu ile ilgili olarak 1580 sayılı Belediyeler Kanunu;
 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun ve diğer Kanun
 ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde bulunan hükümler dikkate alınmaz"
 denilmiştir.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki
 Kanunun 2/e ve değişik 10/e maddeleriyle, yeraltı ve yerüstü Enerji ve Tabii
 kaynaklar ile ürünlerinin üretim, iletim, dağıtım ve fiyatlandırma esaslarını
 tesbit etmek, kamu yararı ve piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak tüketiciye
 yapılan her türlü enerji satışısnda taban ve tavan fiyatlarını belirlemek ve
 uygulanmasını denetlemek görevi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na
 verildiği görülmektedir. Bu yasal görev ve yetkilerle donatılmış anılan
 Bakanlık, 31.1.1995 günlü Resmö Gazete'de yayınlanan 1995/1 sayılı Doğalgaz
 Satış Fiyatı Tesbit Kararını tebliğ etmiş "Dağıtım Kuruluşlarının Botaş'tan
 aldıkları gazın şehirlerde konut, resmö daire ve ticarethane tüketicilerine
 uygulayacakları satış fiyatları:

- Alt sınırı; Botaş'ın bu kuruluşlara satmış olduğu ve her üç ayda bir
 açıkladığı fiyatın az olmamak,

- Üst sınırı ise; Botaş'ın bu kuruluşlara satmış olduğu ve her üç ayda bir
 açıkladığı fiyatın  30'dan daha fazlası olmamak üzere Bakanlığımızca tesbit
 edilmiştir" duyurusunda bulunmuştur.

b) Sözleşme hükmü : Yanlar arasında düzenlenen "Ankara Elektrik Havagazı ve
 Otobüs İşletme Müessesesi'nce Isınma ve İhtiyaçları ile sınai tatbikatta
 Kullanılan doğalgaz satışına dair Abonman Sözleşmesi'nin IV. Bölüm, Tarifeler
 Başlıklı 24. Maddesiyle, doğalgaz satış bedelleri davalı Kurum'un yetkili
 kurullarınca kabul olunan tarifeler uyarınca tahakkuk ettirileceği
 kararlaştırılmıştır. Görüldüğü üzere, fiyat belirleme yetkisi, sözleşmeye
 konan hüküm ile davalı Kurum'a tanındığı, böylece, yasa ve sözleşme
 hükümlerinin çatışmakta olduğu açıktır. şu durum karşısında, birbirine aykırı
 yasa normu ile sözleşme hükmünün hangisine üstünlük tanınacağının
 belirlenmesi zorunludur. Türk Hukuk Sisteminde kural olarak, sözleşme
 serbestliği ilkesi kabul edilmiş olduğu tartışmasızdır (BK. md. 19). Kural
 olarak kişiler; Özel Hukuk alanında diğer kişilerle olan ilişkilerini hukuk
 düzeni içinde kalmak, özellikle emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak
 koşuluyla serbestçe düzenler ve diledikleri konuda, diledikleri ile sözleşme
 yapabilirler. Ancak bu özgürlüğe; kamu düzeni açısından bazı sınırlamalar
 getirilmiştir (BK. md. 19, 20). Gerçektede, bir sözleşmenin bünyesinde
 topladığı hak ve borçlar,yasaların kesin surette emreylediği hukuki
 normlarıyla yasalarla ve kamu düzeni ile çatıştığı takdirde hukuka aykırıdır
 ve geçerli olmaz (BK. md. 19, 20/1). Bu yönü h‰kim, doğrudan gözetmekle
 yükümlüdür. Kamu düzeni, kamu yararı düşüncesi ile konulmuş Özel Hukuk
 düzenidir (Bkz., Becker H., Borçlar Kanunu, Çev. Bülent Olcay, Ank. 1967, Sh.
 97). Yine, buyurucu hukuk kuralları, yanların tersini kararlaştırmalarına
 izin verilmeyen, kesinlikle uygulanması gereken kurallardır. Sözleşmenin
 içeriği buyurucu hukuk kurallarıyla çatışması halinde hukuka yakırılık ortaya
 çıkar.

Belirtilen hukuk kurallarının ışığında, az yukarda açıklanan yasa hükümlerinin
 metnine, yazılış biçimine ve güttüğü amaca bakıldığında; doğalgaz ürünlerinin
 tüketiciye yapılan satışında taban ve tavan fiyatlarını belirlemek ve
 uygulamak yetkisinin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na verildiği, kamu
 yarar ve düzenini korumak amacıyla buyurucu normlar olarak düzenleme
 yapıldığında, kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Nitekim, yasanın sözünde
 dahi "Kamu Yararı" sözcüğüne özellikle yer verilmesi de, bu sonucu doğrulayan
 diğer bir unsurdur. Hal böyle olunca, sözleşmenin 24. maddesi ile fiyat
 belirlemeye yönelik yetkinin davalıya bırakılması sözü edilen yasanın amir
 hükümlerine aykırı olduğu için, BK.nun 19. maddesi gereğince hükümsüzdür. O
 nedenle, sözleşmenin bu koşulu davacıyı hukuken bağlamaz ve onu doğalgaz
 satış fiyatları yönünden bir edim yükümü altına sokmaz. Dahası, sözleşme
 serbestiyesi ve özgürlüğü kuralına sığınarak doğalgaz satış fiyatlarının
 tesbitini ilgili Bakanlık tekeline veren, aksine başka kurumların
 düzenlenmesini yasaklayan buyurucu hükümlerden sıyrılmak için, sözleşmeye 24.
 madde ile düzenleme getirilmesi yasaya karşı hileye başvurma olur ve doğrudan
 doğruya emredici hukuk kuralına aykırı davranma ile özdeş anlamdadır. Yine
 Hukuk Devletinde; bir kurumun, yasaların emredici hükümlerini ihmal ederek,
 iltihaki sözleşmelere özgü avantajlardan yararlanmak suretiyle kendi yararına
 sözleşmeye hüküm koyması, yetki gasbı niteliğinde olup, MK.nun 2. maddesine
 aykırıdır. Bu tip girişimler hukuk düzenin ve genel hukuk duygusunun ağır
 şekilde zedelenmesine yol açar ve hukuki güven sarsılır. Davada; birde
 "İltihaki Sözleşmeler"in hukuki yapısı yönünden de tartışma açmakta yarar
 vardır. İltihaki sözleşmeler; (Contrada d' addesion) bir kamu hizmeti ifa
 edip, hukuken veya eylemli olarak tekel durumu arzeden ve tüketicinin
 bağlanması gereken (nakliye müesseseleri, elektrik, havagazı, doğalgaz, PTT
 sözleşmeleri gibi) standart hükümleri içeren ve tüketicilerin olduğu gibi
 bağlanmak zorunluğunda kaldığı sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde, taraflardan
 biri olan İdare, önceden sözleşme koşullarını hazırlayarak bir icap şeklinde,
 umuma arzeder ve hizmetten yararlanma ihtiyacı içinde olan yurttaş bunları
 zimnen kabul etmek suretiyle bağlanır. Genel koşulları önceden tesbit eden
 taraf, bunlarda değişiklik yapma olanağına sahiptir. Ekonomik bakımdan güçlü
 olduğu için karşı tarafın ileri sürebileceği değişiklikleri kabule yanaşmaz.
 Bu durumda taraflardan birinin kendi şartlarını diğerine dikte etmesine yol
 açan bir sözleşme özgürlüğü; özgürlük olmaktan çıkıp bir ayrıcalık halini
 kazanır (Bkz. 5.4.1944 gün ve 12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,
 Tüketicilerin Korunması ve Sözleşme Özgürlüğünün Bu Açıdan Sınırlanması,
 Prof. Dr. HalŞk Tandoğan, Ankara-1977, Sh. 24 vd.).

Tüketicinin korunmasının ortaya çıkardığı sorunlardan birisi de, tüketicilerin
 genel işlem şartları yoluyla sömürülmesinin önlenmesidir. Ekonomik bakımdan
 güçsüz olanların korunması, Anayasamızda belirtilen "Sosyal Hukuk Devleti" ve
 "İktisadi ve Sosyal Hayatın Adalete Göre Düzenlenmesi", eş söyleyişle "Sosyal
 Adalet" ilkelerinin bir gereğidir. Sırası gelmişken hemen vurgulayalım ki,
 h‰kim, Medeni Yasanın 1. maddesinin kendisine tanıdığı yasa koyucu gibi
 hareket etme yetkisine dayanarak, özellikle hakların kullanılmasında ve
 borçların yerine getirilmesinde objektif iyiniyet kurallarına uymayı öngören
 MK. md. 2/F.I; kişiliğin korunmasını düzenleyen MK. md. 24; ahlaka aykırı
 sözleşmeleri yasaklayan BK. md. 19/F.II gibi genel kurallar altında sözleşme
 özgürlüğüne tüketiciyi koruyucu sınırlamalar getirebilir. Gerçektede
 mahkemeler, somut olayın kendine özgü verileri ve koşullarının gerçekleşmesi
 halinde ve yasal genel kurallar çerçevesinde; dikkati özel olarak
 çekilmeksizin sözleşmeye konan ve alışılmamış şartlarla, tüketiciyi bağlı
 tutmamalı ve hükümsüz saymalıdır. En önemlisi, yargı kararları ile
 tüketicinin bu yolda korunması hukuk devleti ve sosyal adaletin bir gereği
 kabul edilmelidir.

Mahkemece dava reddedilirken doğalgaz satış tarifesine ilişkin Encümen
 Kararının iptali yönünden dava açılmadığı nedeninede dayanılmıştır. Oysa,
 davada öne sürülen maddi olgular Encümen Kararının yasal dayanaktan yoksun
 olduğu iddiasını da kapsamakta olup, satış fiyatlarını belirleyen Encümen
 Kararı idari bir tasarruftan kaynaklanmamaktadır. Encümen Kararı, Özel Hukuk
 Kurallarına tabi Abonman Sözleşmesinin 24. maddesinden güç alarak
 çıkarılmıştır. O nedenle, bu davanın içinde  çözümlenecek bir sorunun,
 açılacak ayrı bir dava içinde çözümlenmesini düşünmek isabetsizdir (Bkz.
 5.4.1944 gün ve 12 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).

Şu durum karşısında; davalı Kurum, ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar
 Bakanlığı'nca 31.1.1995 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 1995/1 "Doğalgaz
 Satış Fiyatı Kararları Tebliği"ndeki alt ve üst sınırlar olarak belirlenen
 değer arasında kalan miktar için; konut, resmö daire ve ticarethane doğalgaz
 tüketicilerine, yapacağı satışlara ilişkin olarak fiyat tesbiti yapabilir.
 Anılan Tebliğ ile davalıya tanınan yetkinin sınırları bu şekilde çizilip
 tahdit edildiğinden, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın tesbit ettiği
 üst sınırı aşan davalı Kurum'ca düzenlenen tarife hükümleri hukuken
 geçersizdir. Davacıyı bağlamaz ve buna dayanılarak, hüküm kurulamaz. O
 nedenle, sözleşme ve yasa hükümleri yanlış yorumlanarak, yazılı şekilde
 davanın reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
 Mahkemece yapılacak iş; 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe giren 1995/1 sayılı
 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın "Doğalgaz Satış Fiyatı Tesbit Kararı
 Tebliği" hükümleri uygulanmak suretiyle, yanlar arasındaki gerçek alacak ve
 borç miktarı tesbit edilmeli hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar
 verilmelidir.

2- Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek
 görülmemiştir.

S o n u ç : Bir nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Yerel Mahkeme
 Kararının davacı yararına (BOZULMASINA), 2. bent uyarınca davalının temyiz
 itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, 18.3.1996 gününde oybirliğiyle
 karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini