 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
17.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1996/1695 1996/1807
-Y A R G I T A Y İ L A M I-
MAHKEMESİ :Afşin Kadastro Mahkemesi
TARİHİ :25.4.1995
NOSU :1995/13-26
DAVACI :Seyit Mehmet İmamoğlu mirasçıları ve arkadaşları
DAVALI :Mehmet Bardız
DAVAYA KATILAN :Müesser Topaktaş ve arkadaşları
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama
sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacılar ve katılanlar
tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli
değildir. Tarafların ayrı ayrı dayanmış oldukları tapu kayıtlarından davalı
taraf tapusunun 14 nolu parseli davacıların dayandıkları kayıtların ise dava
konusu 14 nolu parselle birlikte dava dışı 13, 15, 16, 17 ve 20 nolu
parsellere aidiyeti yerinde yapılan keşif, uygulama ve bilirkişi sözleriyle
saptandığı gibi bu yön mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık hangi taraf
tapusuna değer verileceği yönünde toplanmaktadır. Davalının dayandığı tapu
kaydının dayanağı olan tescil ilamının tarafı olmadığından davacıları
bağlaması düşünülemez. Muhittin Gök'ün dayanmış olduğu murisi Kazım Gök adına
kayıtlı Ağustos 1974 tarih 9 nolu tapu kaydı Kanunisani 329 tarih 1 nolu
kayıttan gelmektedir. Diğer davacıların dayandıkları kayıtlar ise idare
meclisi kararlarıyla oluşturulmuştur. Hal böyle olunca mahkemenin davacıların
dayandıkları tapu kaydının doğru temele dayanmadığı yolundaki görüşünde
isabet yoktur. Diğer taraftan Ohannes efendi adına kayıtlı iken Ağustos 1974
tarihinde Ahmetoğlu Kazım Gök adına intikal gören 7,5/40 pay üzerinde intikal
tarihine kadar davalının sürdürdüğü zilyetliğin hukuki değeri de yoktur.
Nisan 1926 tarih 33 ve Mayıs 1926 tarih 22 nolu pay tapu kayıtlarının
maliklerinden İmamoğlu Mehmet dışındakilerin ölüm tarihleri kesin olarak
belirlenmemiş, tutanağın edinme yerinde sözü geçen ortaklığın giderilmesi ile
ilgili dosya içerisindeki 21.12.1964 günlü taksim mukavelesi yerine
uygulanmamış, davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin başlangıç tarihi,
süresi ve sürdürülüş biçimi de kesin olarak saptanmamıştır.
Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde Kanunisani 1329 tarih 1
nolu tapu kaydının intikalleri, Nisan 1926 tarih 33 ve Mayıs 1926 tarih 22
nolu tapuların ise geldi ve gittileri kayıtlı oldukları yer Tapu Sicil
Müdürlüğünden getirtilmeli, tapuların aynı kökten gelip gelmediği yönünde
Tapu Sicil Müdürlüğü nezdindeki kayıtlar üzerinde uzman bilirkişi aracılığı
ile araştırma yaptırılmalı, gerektiğinde bu yön Tapu Kadastro Genel
Müdürlüğünden sorulmalı, davacı taraf tapu kayıtlarında yazılı paylara göre
noksan kalan 1,5/40 payın akıbeti araştırılmalı, önceden dinlenen bilirkişi
ve tanıklarla tesbit bilirkişileri huzurunda yerinde yeniden keşif yapılarak
21.12.1964 günlü taksim mukavelesi yerine uygulanıp taşınmazla ilgisi
belirlenip kayıt malikleri arasında tapu dışı taksim yapılıp yapılmadığı
üzerinde durulmalı, davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin başlangıç
tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı
olarak ayrı ayrı sorulmalı, davalının zilyetliğinin süresi ve niteliğine göre
Nisan 1926 tarih 33 ve Mayıs 1926 tarih 22 nolu tapu kayıtlarının (kayıt
maliklerinin ölüm tarihleride gözönünde bulundurularak) hukuki değerini
yitirip yitirmediği üzerinde durulmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında
aykırılık doğduğunda giderilmeli, ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte
değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Davacıların ve katılanların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile
hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek
halinde temyiz edene geri verilmesine 3.4.1996 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hayri Karadoğan S.Sezen N.Ertuğrul İ.Özmen H.Kılıç
|