 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
SAYI
ESAS l996 KARAR
1614 2226
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Bornova 1.Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : 18.12.1995
NO : 823-972
DAVACI : Mustafa Gülusoy vekili avukat M.Ömer Tamer
DAVALI : Rüstem Yenicay vekili avukat Dengiz Bekir
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine
yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz
edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, davalılarla düzenledikleri Tellallık sözleşmesindeki
edimlerini ifa ettiği halde ücretinin verilmediğini öne sürerek 18.000.000
Tl. ücretinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı ve
davalılar temyiz etmiştir.
1-Hemen belirtelim ki tellaklık sözleşmesinin tellal ile tellalın
hizmetinden yararlanan kişiler arasında karşılıklı hak ve yükümlülükleri
içerecek şekilde yazılı düzenlenmesi gerekir. (BK. md. 404) Bu yön
sözleşmenin geçerlilik koşuludur ve doğrudan göz önünde tutulması gerekir.
Davada dayanılan 18.8.1993 günlü satış vaadi sözleşmesi davalılar arasında
aktedilmiş davacı bu sözleşmeye sadece tanık sıfatıyle imza koymuştur. Anılan
sözleşmeye bakıldığında B.K. madde 404.ün özüne ve sözüne uygun bağımsız
yazılı bir sözleşmenin varlığından söz edilemez. En önemlisi bu sözleşmede
davacı Mustafa Güçlüsoy'un tellal olarak karşı tarafa yönelik bir irade
bildirimi de bulunmamaktadır. Eş anlatımla sözleşmenin inikadi için zorunlu
olan iradelerin birleşme koşulunun vücut bulmadığı çok açıktır. O nedenle az
yukarda açıklanan yasal kurallar altında sözleşmede yer alan "her iki taraf
ayrı ayrı 9.000.000 TL. komisyon bedelini ayrı ayrı ödeyecektir "şeklindeki
sözler ile de davacı ile davalılar arasında hukuken geçerli bir tellallık
sözleşmesinin düzenlenmiş olduğuna ilişkin bir sonuca kavuşulması da mümkün
değildir.
Aksinin düşünülmesi halinde yasa koyucunun B.K. madde 404 ve ve
ardından gelen maddelerle amaçladığı yasal geçerlilik koşuluyla bu tür
ilişkileri disipline etmek amacının ortadan kaldırılmış olacağı
kaçınılmazdır. Şu durum karşısında yasanın aradığı anlamda hukuken geçerli ve
tarafları bağlayan bir tellallık sözleşmesi bulunmadığından davanın reddine
karar verilmesi gerekir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer
olmadığına;
SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenler altında mahkeme kararının
davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz
itirazlarının incelenmesine gerek görülmediğine, peşin harcın istek halinde
iadesine, 11.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan K.Kadıoğlu M.Yüksel Ş.Yüksel S.Özyörük
|