 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2.CEZA DAİRESİ
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No :1996/1581
Karar No :1996/2552
Tebliğname :72431
Yetkili mercilerce verilen emirlere riayetsizlikten sanık Adnan
Ulukanlı ve dokuz arkadaşının yapılan yargılamaları sonunda: Mahkumiyetlerine
dair (TOSYA) Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 6.6.1995 tarihli hükmün
Yargıtayca incelenmesi C.Savcısı ile sanık Adnan tarafından süresinde
dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C.Başsavcılığının 3.1.1996 tarihli
tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği
düşünüldü:
1-Kamuya ait veya özel kurum ve kuruluşlarda, ülke güvenliği veya
toplum hayatı bakımından olumsuz sonuçlar yaratacak hırsızlık, soygun ve
yağma gibi eylemlere karşı güvenliklerinin sağlanması amacıyla 2495 Sayılı
Kanunla düzenleme yapılmış olup, Kanunun 3. maddesi bu amaçla özel güvenlik
önlemleriyle yetinilebileceğini, 5. maddesi fiziki ve diğer ek önlemlerin
belirtilen mercilerce aldırılabileceğini 18. maddesi denetim yetkisini, 19.
maddesi de denetim sonucuna göre alınacak önlemleri belirtmiş, 24. maddesinin
(b) bendi, denetim sonuçlarına göre yükümlülüklerini yerine getirmeyenler
hakkında müeyyide öngörmüştür.
Dosya içerisinde bulunan İçişleri Bakanlığı'nın 5.1.1990 gün ve 16003
sayılı genelgesinde (son günlerde yurdumuz genelinde sarraf ve kuyumculara
yönelik gerek delmek suretiyle, gerekse çeşitli usul ve yöntemlerle hırsızlık
ve silahlı soygun olaylarında artış gözlenmektedir) denilerek fiziki bazı
önlemlerin aldırılması Valiliklere bildirilmiş, 7.12.1994 tarihli ve Emniyet
Müdürlüğüne hitabeden yazıda da, 2495 Sayılı kanun ve buna bağlı Yönetmelik
hükümleri gereğince alınması gerekli önlemlerin kuyumculara duyurulduğu,
ancak yapılan kontrollerde bu önlemleri almadıklarının tesbit edildiği
belirtilerek sanıklar hakkında işlem yapılmasının istendiği görülmektedir.
Yukarıdaki tesbitlerin gösterdiği gibi, sanıkların eylemi, 2495 Sayılı
Kanunla düzenlenen alan içerisinde bulunmaktadır, Kanunun özel olarak
düzenlediği sınırlarını ve koşullarını belirlediği konularda suç oluşturan
eylemlerinin idari tasarrufla genişletilmesi ve TCK'nun 526/1 maddesinin
uygulanmasını gerektiren suç haline dönüştürülmesi mümkün değildir.
Bu nedenle sanıkların eylemlerinin yukarıda değinilen hükümleri ile
birlikte 2495 Sayılı Kanun kapsamında değerlendirilip tartışılması, sonucuna
göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken bu kanun
hükümleri nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uyğulamaya göre maddede öngörülen temel hafif para
cezasının TCK'nun Ek 1 ve 2. maddeleri ve suç tarihi itibariyle 78.000 lira
yerine 195.000 lira olarak fazla tayini, Bozmayı gerektirmiş, O. Yer
C.Savcısı ve sanık Adnan Ulukanlı'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde
görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA,
18.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
C.Özdikiş O.K.Keskin S.Çelik E.Güyer N.Baran
|