 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
19. HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I
Esas Karar
96/1521 96/9702
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 7.11.1995
Nosu : 188-1257
Davacı : Formtek Hassa Kağıt San.Tic.A.Ş.vek.Av.Ruhittin Kader
Davalı : Torular Kağıtçılık Ambalaj ve San.Tic.Ltd.Şti.vek.Av.
Fatih Çankaya
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması
sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak
verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı şirketin borcunu geç ödemesinden dolayı
müvekkili şirket tarafından 721.457.691. TL. vade farkı tahakkuk
ettirildiğini, davalının vade farkı ile ilgili faturayı kabul etmemesi
üzerine, alacaklarının tahsili için icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine
takibin durduğunu belirterek, haksız itirazın iptaliyle takibin devamına
karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında, asıl alacak ve vade farkı borçlarının
bulunmadığını, olayda BK.nun 113. maddesinin uygulanması gerekeceğini
savunarak, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, vade farkına ilişkin koşulların gerçekleşmediği
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz
edilmiştir.
Davacı tarafından düzenlenen faturalarda, vadeyi geçen ödemeler
sebebiyle vade farkı tahakkuk ettirileceği belirtilmiş olmasına karşın fatura
içeriğinden olan bu hususa davalı itiraz etmemek suretiyle vadeyi geçen
ödemeler yönünden vade farkı istenebileceğinin davalının bilgisinde olduğunun
kabulü gerekir. Nitekim bu konuda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda
düzenlenen raporda faturalarda yer alan vade farkıyla ilgili meşruhata davalı
yanca itiraz edilmemiş olduğu ve vadeyi geçen ödemeler sebebiyle davacının
yaptığı hesaplamanın ve bu nedenle talep ettiği miktarın geç ödenen
faturalarla uygunluğu saptanmış bulunmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafından düzenlenen faturalarda ve
fatura içeriğinden sayılan vade farkı tahakkuku ile ilgili kayda davalının
itiraz etmemiş olması, davacıyı vade farkı tahakkuku yönünden haklı kılar. Bu
durumda ayrıca taraflar arasında daha önce vade farkı uygulamasının varlığını
araştırmaya gerek yoktur. Diğer yandan vade farkı ile ilgili istem, niteliği
itibariyle faiz ya da faiz benzeri niteliğinde bulunmadığından, olayda BK.nun
113. maddesinin uygulama alanının bulunmadığını kabul etmek gerekir.
Bu yönler gözetilip, toplanmış ve toplanacak olan delillerle birlikte
değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken,
yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde
iadesine 5.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Y.Mete Günel N.Sucu K.Acar K.O.Şengün A.Başkır
|