Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



       T.C.
  Y A R G I T A Y 
 19. HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I                                        

Esas     Karar 
96/1484	 96/8486

                    Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi : Gediz Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi    : 18.7.1995
Nosu      : 375-402
Davacı    : T.İş Bankası A.Ş.vek.Av.Cenk Yarar vs.
Davalı    : Uğur Sayımoğlu vek.Av.Mesut Gürakan

	Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması
 sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak
 verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine
 ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. Av. Mehmet
 Duranoğlu ile davalı vek. Av. Mesut Gürakan'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya
 başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve
 temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi,
 gereği konuşulup düşünüldü:                   

                           K A R A R 

	Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı Halit Karakaş arasında
 akdedilen taşıt kredisi sözleşmesinin kefili olan davalının kredi borcunun
 ödenmemesi üzerine yapılan ilamsız takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız ve
 hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davalının itirazının
 iptaline, takibin devamına, 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini
 talep ve dava etmiştir.
	Davalı vekili cevabında, davacının borcu rehinle teminat altına
 aldığını, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması gerektiğini, rehinli
 mal alacaklının elinde bulunmayıp borçlu yedinde iken başka alacaklılar
 tarafından haczedildiğinden davacının rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip
 yapma imkanının bulunmadığını, bu şekilde kefilin durumunu ağırlaştıran
 bankanın kefil hakkında da takip yapamayacağını, müvekkilinin borcunun
 muaccel hale gelmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
	Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı bankanın
 kredi borcunun teminatı olarak 43 EY 515 plakalı aracı rehnettiği, rehinli
 aracın borçlunun elinde iken başka alacaklılar tarafından haczedilmesi
 nedeniyle rehin hakkının askıda kaldığı, bu durumda davacının ya rehinli
 aracı geri alıp rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması ya da rehin
 hakkından vazgeçerek haciz yoluyla takip yapması gerektiği, davacı bu
 haklarını  kullanmayarak kefilin durumunu ağırlaştırdığı, asıl borçlunun
 rehin hakkına itiraz etmemesinin kefili bağlamayacağı gerekçesiyle davanın
 reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir.
	Davalı, davacı banka ile dava dışı Halit Karakaş arasında akdedilen
 kredi sözleşmesinin müteselsil kefilidir. Kredi borcunun ödenmemesi üzerine
 banka tarafından ihtarname keşide edilerek takibe geçilmiştir. Kefil, asıl
 borçlu elinde bulunan rehinli taşıtın başka alacaklılar tarafından
 haczedilmesi nedeniyle rehin hakkının askıda kaldığını, bu şekilde kefilin
 durumunu ağırlaştıran davacı bankanın kefil hakkında takip yapamayacağını,
 borcun muaccel olmadığını savunmuştur.
	BK.nun 497. maddesi uyarınca kefilin, asıl borçluya ait defileri
 alacaklıya karşı ileri sürme hakkı vardır. Ancak kefil, taahhüdünün
 mahiyetine nazaran hariç kalması gereken defileri alacaklıya karşı ileri
 süremez. Rehin sözleşmesi ile ilgili defi, kefilin taahhüdünün mahiyetine
 göre hariç kalması lazım gelen bir defidir. Bu nedenle BK.nun 487. maddesi
 uyarınca müteselsil kefil hakkında takip yapılması mümkündür. Diğer taraftan
 rehin akdinin MK.nun 857. maddesi uyarınca askıda olması muacceliyeti
 etkileyen bir durum da değildir. Bu durumda mahkemece davacı bankanın takipte
 haklı olduğu miktarın gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak
 saptanması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
 Yasal bu yönler gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddinde isabet
 görülmemiştir.
	SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili
 Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen
 6.000.000.TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya
 verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine 1.10.1996 gününde
 oybirliğiyle karar verildi.

Başkan          Üye         Üye	      Üye	    Üye
Y.Mete Günel    N.Sucu      K.Acar    İ.Erdemir     A.Başkır
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini