 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
96/1443 96/1586
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı Şuf'a davasına dair karar davalı-dahili davalı Halit Terme tarafından
süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Dava şufalı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece ilk satış bedeli ile şufa hakkının tanınmasına karar verilmiş ve
hüküm davalılar tarafından temyiz olunmuştur.
Şuf'alı pay dava sırasında bir başka şahsa veya satışı yapan paydaşa
satılırsa davacı, usulün 186. maddesi uyarınca seçimlik hakka haizdir.
Dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, isterse davayı tazminata
dönüştürerek dava ettiği şahıs hakkında yürütür. Bu itibarla davacıya
seçimlik hakkını kullanması yönünden mehil verilmesi gerekir. Şuf'alı payın
eski sahibine dönmesi davacının ilk satışla doğan şuf'a hakkına engel teşkil
etmez. Dava, şuf'alı payı iktisap eden paydaşa yöneltilirse onun hakkında
devam ettirilir.
İlk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi
satış bedelinden sorumlu olacağı konusu önem taşımaktadır. Son satın alan
şahsın iyi veya kötü niyetli olmasına göre durum değişir. Son satın alan
şahıs kötü niyetli ise davacı ilk satış bedeli ile aksi halde son satış
bedeliyle sorumlu olacaktır. Burada isbat külfeti de tabiatıyla davacıya
düşecektir. Davacı tanık dahil her türlü delille son satın alan ve dava
yöneltilen şahsın ilk satışı ve bedelini bildiğini, buna rağmen muvazaalı
olarak şuf'a hakkını önleme amacıyla bedelin fazla gösterildiğini kanıtlaması
gerekir. İkinci satış fazla bedelle ilk satana yapılmışsa, o kimse birinci
satışın tarafı olduğu için kötü niyetli olduğunun kabulü icabeder. Davacının
ayrıca delil ibrazına gerek yoktur.
Olayımızda: Şuf'alı pay 2.12.1993 tarihinde 1.700.000.- TL bedelle
davalılardan Feyzullah Kaya'ya satılmıştır. Bu satış sebebi ile 22.6.1994
tarihinde dava açıldıktan sonra aynı pay bu defa 300.000.000.- TL bedelle
diğer davalı Halit Terme'ye intikal ettirilmiş bunun üzerine dava HUMK.nun
186. maddesi gereğince 22.12.1994 tarihinde son alıcıya teslim olunmuştur.
Uyuşmazlık şufalı pay için son malikle ödenmesi gereken bedelin hangi
satıştaki bedel olması gerektiği noktasındadır. Sonraki malik bu payı iyi
niyetle iktisap ettiğini savunmuştur. Bu itibarla onun kötü niyetli olduğunu
davacı ispat etmek durumundadır. Davacı tanıklarının bu konuda hükme yeterli
bir beyanı bulunmamaktadır.
Davalı arasında bir akrabalık durumu dahi bulunmamaktadır. Bu itibarla
son alıcının kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığına göre son satış bedeli
üzerinden şufa hakkının tanınmasına karar verilmek gerekirken 2. davalının
kötü niyetli olduğunun kabulü ile ilk satış bedelinin esas alınması hatalı
olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, İstek halinde peşin alınan
temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 26.2.1996 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ö.N.Doğan M.Elçin S.Tükenmez Ş.K.Erol M.Tunaboylu
|