 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
4. Ceza Dairesi
BOZMA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas no :96/142
Karar no :96/1158
Tebliğname no:4/50093
Görevliye etkin direnme ve sövme suçlarından sanık Mehmet Dağaş
hakkında TCY.nın 266/1, 72, 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 520.000
lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne, diğer suçtan beraatine ilişkin BUCAK
Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1994/53 Esas,1995/24 Karar sayılı ve
24.2.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi o yer C.Savcısı
tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay
C.Başsavcılığının 28.12.1995 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 9.1.1996
tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına
göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar,
belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler
yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Oluşa göre; sanığın karakola davet üzerine zorluk çıkardığı, zorla
bindirildiği araçda camları tekmelediği karakolda görevlilere sövmesinin ise
bütün halinde etkin direnme eyleminin devamı olduğu gözetilmeden, T.C.
Yasasının 258/3. madde/fıkrası yerine yazılı biçimde hüküm kurulması;
2- Kabule göre; çoğul kullanarak söven sanık hakkında suç çokluğu
gözetilerek, T.C. Yasasının 71. ya da 80. maddelerden hangisinin
uygulanacağının tartışılması gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile tek suç
sayılması,
Yasaya aykırı ve o yer C.Savcısının temyiz nedenleri ile
tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın
bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın
esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 7.2.1996 tarihinde oyçokluğuyla karar
verildi. 16.2.1996.
Sami Selçuk Yücel Kocabay Hulusi Öğütçü Birol Kızıltan Fadıl İnan
Başkan Üye Üye Üye Üye
K.
KARŞIOY: Yüce C.Genel Kurulunun 21.9.1992 tarih ve 205/228 ve Yüksek
4. C. Dairesinin 13.10.1992 tarih ve 5784/7004 sayılı kararlarına yazdığım
karşıoydaki gerekçe doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği görüşündeyim.
Sami Selçuk
Başkan
K.
|