Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
Y A R G I T A Y
Birinci Ceza Dairesi

E.	1996/1350
K.	1996/2326
T.	18.6.1996

*  KASTEN ADAM ÖLDÜRMEK
*  KATİL KASTIYLA OLMAYAN YARALAMA
    SONUCU ADAM ÖLDÜRMEK
*  AĞIR TAHRİK

ÖZET : Sanığın, yakınları ve kendisi dövülürken bıçakla saldırıyı önlemek
 amacıyla, gece geç vakit, esas hedef Ercan'ı çok hafif yaraladığı; aynı kasıt
 altında ika ettiği maktülün karnındaki iki yaranın çok hafif olup ölümün
 bacaktaki büyük damarın kesilmesi sonucu meydana geldiği olayda, TCK.nun 452,
 51/2. maddelerine göre cezalandırılması gerekir.

(765 s. TCK. m. 448, 452, 51/2)

İsmail'i kasten öldürmekten ve Ercan'ı bıçakla yaralamaktan sanık Dolunay'ın,
 işbu ölümle biten kavgaya dahil olmaktan sanıklar Ersin ve Sinem, Ercan'ı
 adiyen yaralamaktan adı geçen sanık Ersin, Zeycan'ı adiyen yarlamaktan adı
 geçen sanık Sinem, Dolunay, Ersin ile Gülay'ı ayrı ayrı adiyen yaralamaktan
 sanık Ercan, Sinem'i adiyen yaralamaktan sanık Zeycan'ın yapılan
 yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine ve sanık Ali hakkındaki sarkıntılık
 suçundan dolayı açılan kamu davasının tefrikine ve adı geçen sanık Zeycan'ın
 üzerine atılı diğer müsnet suçtan beraatine ilişkin (İstanbul Yedinci Ağır
 Ceza Mahkemesi)'nden verilen 15.1.1996 gün ve 182/2 sayılı hükmün Yargıtay'ca
 incelenmesi sanık Dolunay, Ersin, Sinem, müdahil - sanık Ercan ile müdahiller
 Sato, Güller ile Murat taraflarından istenilmiş, sanıklar duruşma da talep
 etmiş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile
 Dairemiz'e gönderilmekle; sanık Dolunay hakkında duruşmalı, diğer temyiz
 veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul,
 sanık Dolunay'ın suçu dışında oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde
 suç niteliği tayin, sanık Ercan için cezayı azaltıcı sebebinin niteliği ve
 diğer sanıklar için kanuni ve takdiri sebebin varlığı kabul ve takdir
 kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya
 göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan
 sanık Dolunay vekilinin duruşmalı  incelemede; TCK.nun 49, 50. maddelerinin
 tatbiki gerektiğine, sanıklar Ersin ve Sinem için sübuta, mağdur-müdahil
 Ercan vekilinin, eksik soruşturmaya, sanık sıfatı ile  TCK.nun 51 ve 647
 sayılı Kanunun 4 ve 6. maddelerinin tatbiki gerektiğine, müdahil sıfatı ile
 tahrik bulunmadığına, müdahiller vekilinin; sanıklar haklarında tahrik
 bulunmadığına, öldürme suçunu sanıkların birlikte işlediklerine, sanık Ersin
 için TCK.nun 464/1. maddesinin tatbiki gerektiğini ilişen ve yerinde
 görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar Ercan, Ersin ve Sinem
 haklarındaki hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA).

Ancak;
Sanık Ersin, iki kızı ve öğretmen olan bayan misafiri Gülay ile bir lokantada
 akşam yemeği yedikleri, sanık Ersin'in, bir ara kızı Sinem ile yakında
 bulunan diğer bir lokantadaki arkadaşını görmeye gittiği, dönüşte Ali
 Rıza'nın eliyle sanık Ersin'in beline sarılarak cinsel tacizde bulunduğu,
 Ersin'in, Ali Rıza'yı itmesi üzerine yanında arkadaşı olan Ercan'ın
 arkadaşının turist olduğunu, böyle bir harekette bulunabileceğini söyleyerek
 hakareket ettiği ve eliyle tokat atmaya kaltıştığında, sanık Ersin'in masadan
 aldığı bir bardağı fırlatarak Ercan'ın kaşından yaralanmasına sebep olduğu ve
 bu arada Ersin'in de eli kesildiği, yemek yedikleri lokantaya dönerek bu
 hususta onlara bir şey söylemeyerek olayan birinci safhasının böylece
 bittiği, Ercan'ın kaşına pansuman yaptırdığı, bu arada çocukluk arkadaşı
 maktül İsmail'in geldiği ve yaralanmasının sebebini sorduğu ve bir bayan
 tarafından yaralanmış olduğunu öğrendiği, Ersin ve yanındakilerin bir saat
 kadar yemeklerine devam ettikleri, daha sonra lokanta yakınında araçlarına
 binmek için yanlarında lokanta sahibi Faruk ile yürümekte iken, ilk olayda
 yaralanan Ercan'a gelen bir çocuğun kendisini yaralayan kadının T....
 Lokantası'nda olduğunu söylemesi üzerine Ercan, maktül, Ali Rıza ve Zeycan
 olduğu halde lokantaya geldikleri, sanık Ersin'i bulamayınca araştırmalarında
 araçlarına binmek üzere yürüdüklerini görerek onlara saldırıya geçtikleri,
 öncelikle sanık Ersin'e mağdur- sanık Ercan'ın tekme tokat atarak dövdüğü,
 saçlarından yerde sürüklemeye kalkıştığı, bu arada annesine aniden saldırıyı
 önlemeye çalışan sanık Dolunay'ı darp ettikleri, dört kadının acımasızca
 dövüldükleri, bu arada sanık Ersin'in kuyruk sokumu (coccyx) kırığı meydana
 getirilecek derecede dövüldüğü, bir ara yakındaki bir lokantaya girip bıçak
 alan Dolunay'ın, "polis, dağılın" diye bağırarak üzerine gelenlere doğru
 rastgele bıçak salladığı, Ercan'ı karnından 2 kez, 5 gün iş ve güçten kalacak
 derecede yaraladığı, maktulü 2 kez, karnından, bir de bacağından olmak üzere
 3 yerinden yaraladığı, Adli Tıp Birinci İhtisas Kurulu'nun 20.12.1995 tarihli
 raporuna göre; sol bacakta ön orta kısmında tibalin arteriada tam kesi sonucu
 ölümün meydana geldiği, karındaki 2 adet yaranın öldürücü olmadığı,
 mücadeleden kurtulan sanığın araca binerek oradan uzaklaştıkları anlaşılmış
 ve mahkeme dosya içeriğine uygun olarak oluşu bu şekilde kabul etmiştir.

Bu oluş ve kabule göre;
Sanığın; annesi, kız kardeşi ve kendisi dövülürken lokantadan aldığı bıçakla
 sağa sola sallayarak, saldırıyı önlemek maksadı ile hareket ettiği, hareketli
 ortam içinde iken direkt hedef almasının mümkün bulunmadığı, gece geç vakit
 üzerlerine gelen şahıslardan esas hedef alması gereken Ercan'a karşı ika
 ettiği 2 yaranın hayati tehlike tevlit etmeksizin 5 gün iş ve güçten kalacak
 derecede olduğu, her iki saldırgana karşı aynı kasıt içinde hareket ettiği,
 bunlardan maktulün bacağındaki yaranın büyük damarları kesmesi ile ölümün
 meydana geldiği anlaşıldığından; sanığın, maktüle karşı eyleminden ötürü
 TCK.nun 452, 51/2 nci maddeleri ile cezalandırılması gerekirken, TCK.nun 448.
 maddesi uygulanarak suç vasfının belirlenmesinde hata edilmesi,

Yasaya aykırı olup, sanık Dolunay vekilinin duruşmalı incelemede ileri sürdüğü
  temyiz itirazı açıklanan nedenle yerinde görülerek, adı geçen sanık
 hakkındaki hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), 18.6.1996
 günü oybirliği ile karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini