Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Hukuk Dairesi

E.	1996/13008
K.	1996/15346
T.	3.7.1996

*  TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİSİNİN İPTALİ 
*  ÜYE SAYISI OLARAK KAZANILMIŞ HAK 
*  SAHTECİLİK DAVASININ BEKLENMESİ 

ÖZET : Sendikanın; toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için, verilen Bakanlık
 yetkisinin iptali davalarında, itiraz edilmeyen bilirkişi raporunda tereddüt
 nedeniyle hesaplamaya dahil edilmeyen kişilerin de üye oldukları kabul
 edildikten sonra, kazanılmış bu hak aşılarak, yeni üye listesi verilemeyeceği
 gibi, yeni listedeki üyelerin kayıtlarıyla ilgili sahtecilik davası
 sonuçlanmadan karar verilmesi doğru değildir.

(2822 s. TSK. m. 12, 13, 15)

A......... Kulübü adına Avukat (B.E.) ile; 1- O....... Sendikası Genel
 Başkanlığı adına Avukat (H.A.), 2- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına
 Avukat (R.T.) aralarındaki dava hakkında, (Ankara Yedinci İş Mahkemesi)'nden
 verilen 21.5.1996 günlü ve 30-15 sayılı hüküm, davacı avukatınca temyiz
 edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı işveren vekili; işyerlerinde, davalı sendikanın işletme düzeyinde toplu
 iş sözleşmesi yapabilmesi için yetki veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik
 Bakanlığı'nın 22.10.1993 gün ve 36724 sayılı yazısının iptaline karar
 verilmesini talep etmiş olup; istek, mahkemece reddedilmiştir.

İptal konusu edilen yetki tesbit yazısında, işyerlerinde toplam 273 işçinin
 çalıştığı ve bu işçilerden 147'sinin davalı sendika üyesi olduğu
 belirtilmektedir.

Mahkemece, üç ayrı bilirkişi kurul raporu alınmıştır.

7.6.1994 tarihli bilirkişi kurul raporunda, "işyerinde 147 işçi çalıştığı ve
 bunlardan 70 adedinin sendika üyesi olduğu ve rapor hazırlanırken verilen
 Hüseyin, Şenel, Selahattin, Hüseyin, Osman, Osman ve Yusuf adlı işçilerle
 ilgili üye kayıt fişlerinde tereddütler bulunduğu ve nedenlerle hesaplamalara
 dahil edilmediği" belirtilmektedir.

Davalı sendika vekili; bu 7 kişinin eklenmesi suretiyle işyerlerindeki üye
 sayılarının toplam 77 olduğunu, 17.6.1994 tarihli dilekçelerinde kabul ve
 beyan etmişlerdir.

Davalı sendikanın bu kabul ve beyanları mevcutken, bu kere itiraz etmedikleri
 bilirkişi raporundaki isim listesinde isimleri yer alanlar dışında Sedat,
 Adef, Hüseyin, Mahyettin, Resul, Gazi adlı kişilerin de üyeleri oldukları
 iddiasıyla, üye kayıt fişlerini Bakanlık kanalıyla mahkemeye intikal
 ettirmişlerdir.

Bu fişleri ibraz edilen kişilerden 5 adedi, fişlerdeki tarihlerin yanlış
 olduğunu ve kendilerinin bu fişleri 1995-1996 yıllarında imzaladıklarını
 çeşitli kanallardan mahkemeye iletmişlerdir.

Bilirkişi kurulu sonraki tarihli raporlarında, bu kişileri de hesaba dahil
 ederek, sendikanın yasal çoğunluğu sağladığını belirtmişlerdir.

Yukarıda belirtildiği şekilde davalı taraf 17.6.1994 tarihli kabulleriyle,
 yine üyelikleri tartışmalı olan 7 kişinin de hesaplamalara dahil edilmesi
 suretiyle, tüm üye sayılarının 77 olduğunu kabul ve beyan ederken, bu kabulün
 dışına çıkılarak, bu kişilerin üye sayılması sonucu üyelik sayısı 83'e
 ulaşmakta olup, bu savunmayla ve kazanılmış hak ilkesiyle çelişkili bir
 durumu ortaya çıkarmaktadır.

Yine, İzmir Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1995/308 esas sayılı dava
 dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde, daha önce isimleri bildirilen
 Osman, Selahattin, Yusuf ve Hüseyin adlı kişilerin, üye fişleri altındaki
 imzaların kendilerine ait olmadığı belirlenmiş olup, bu davanın sonucuna
 ilişkin olarak mahkeme dosyasında kesinleşmiş bir karar bulunmamaktadır. Bu
 davanın sonucunun beklenmemesi hatalıdır.

Yukarıda belirtildiği şekilde, sendika vekilinin önce 77 üyeleri olduğunu
 kabul etmeleri ve bilirkişilerin tesbit ettikleri isim listesine itiraz
 etmemeleri ve daha sonra 6 yeni üye ismi vermeleri ve bu üyelere yapılan
 itirazların ve bu kişilerden bir bölümünün bizzat 1993 yılında üyelikleri
 olamayacağı şeklindeki beyanları üzerinde durulup tartışılmadan ve 4 üyenin
 sahtecilik iddiasıyla yaptıkları şikayet sonucu, İzmir Üçüncü Ağır Ceza
 Mahkemesi'nin 1995/308 esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmemesi ve
 bu dosyanın getirtilip incelenmesi yönüne gidilmeyerek tüm iddia ve
 savunmalar birlikte değerlendirilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı
 olup bozma nedeni sayılmıştır.

S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle
 (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
 3.7.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini