 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı :
YARGITAY İLAMI
ESAS KARAR
96/12987 96/13905
26.12.1996
Özet : Ayrılık kararındaki süre birlik yeniden kurulmadan dolduğunda
kural olarak iki taraf da boşanma isteyebilir. Ancak ayrılık hükmünde daha
ziyade kusurlu kabul edilenin boşanma davasının kabulü için, barışma
tekliflerini kusursuz olanın kabul etmemiş bulunması gerekir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici
sebeplere ve özellikle davalı kadın tarafından daha evvelce 29.3.1994
tarihinde açılan 1994/155 esas sayılı boşanma davasında kadının talebi
üzerine 27.12.1994 tarihinde tarafların 1 yıl süreyle ayrılıklarına karar
verilmiş ve 1 yıllık müddetin kararın kesinleşmesinden itibaren olduğu
belirtilmiştir.
Ayrılık kararı temyiz edilmeksizin 24.1.1995 tarihinde kesinleşmiştir.
Ayrılığa ilişkin hükümden davacı kocanın kusurlu olduğu
anlaşılmaktadır.
Eldeki bu dava (1) yıllık ayrılık müddetinin bitmesinden sonra koca
tarafından 31.1.1996 tarihinde açılmıştır.
Davacı koca (1) yıllık ayrılık süresi içinde barışma olmadığını ve
tarafların biraraya gelmediklerini ileri sürerek boşanma talep etmiştir.
Ayrılık halinde kural olarak iki taraf da boşanma talep etmek hakkına
sahiptir. Bununla birlikte kusursuz eş barışmak istemediği takdirde kusurlu
eş dahi boşanma isteyebilir. (MK. 140/2)
Fakat bu kusursuz eş müşterek hayata dönmeye hazır olduğu takdirde
kusurlu eşin boşanma talep etmek hakkı yoktur. (MK. M. 140/1)
Davalı kadın eldeki bu davada;
Ayrılık süresi içinde iki defa davacıya barışma teklif ettiğini,
teklifinin davacı tarafından kabul edilmediğini ileri sürmüştür. Ne varki bu
savunmasını doğrulayan tanık beyanı yoktur. Hal böyle olmakla birlikte davacı
koca, davalıyla müştereken malik oldukları, ayrılık müddeti içinde davalının
çocuklarıyla birlikte oturduğu (3) bağımsız bölüm no'lu meskenin daha evvelce
aldığı ilama müsteniden izalei şuyu yoluyla satışını talep etmekle ve satışı
gerçekleştirmekle müşterek hayata avdet imkanını ortadan kaldırmıştır. Bu
durumda ayrılığa dayanarak boşanma talep edilemeyeceğine göre yerinde
bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün
ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin
harcın mahsubuna oybirliğiyle karar verildi. 26.12.1996
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy A.İhsan Özuğur
|