 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1996/1297
K. 1996/1508
T. 18.3.1996
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* GÖREVLİ MAHKEME
* TUTANAĞIN KESİNLEŞMEMESİ
ÖZET : Davacı Mustafa, tesbit malikine husumet yönelterek yasal süre
içerisinde dava açtığına göre, tutanak kesinleşmemiştir. Tesbite itiraz
etmeyen kimse tarafından bağımsız olarak açılan davanın, itirazı komisyonca
reddedilen bir başkası tarafından süresinde açılan davaya katılma isteği
olarak kabul edilmelidir. Hazine tarafından açılan davanın, itirazı
reddedilen kişi tarafından açılan davadan önceki tarihli olması bu bakımdan
sonuca etkili değildir. Hal böyle olunca, Hazine'nin iddiaları sorulup,
göstereceği deliller toplandıktan sonra, işin esası hakkında karar verilmesi
gerekirken, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir.
(3402 s. Kadastro K. m. 25, 26, 27) (1086 s. HUMK. m. 7, 27)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda;
davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde
temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 1552 parsel sayılı 10.000 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit
edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen Mustafa, vergi kaydı ile
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, tesbite itiraz etmeyen Hazine ise
zilyetlik şartlarının oluşmadığı iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava
açmışlardır. Mahkemece, Mustafa davasının ispat edilemediğinden reddine,
Hazine davasının görev yönünden reddine ve dava konusu parselin davalı Ahmet
adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz
edilmiştir.
Mahkemece, tesbite itiraz etmeyen Hazine yönünden tutanağın kesinleştiği
gerekçesiyle Hazine'nin açmış olduğu davanın görevsizlik nedeniyle reddine
karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan
delillere uygun düşmemektedir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen
davacı Mustafa tesbit malikine husumet yönelterek yasal süre içerisinde dava
açtığına göre tutanağın kesinleştiğinden söz edilemez. Tesbite itiraz etmeyen
kimse tarafından bağımsız olarak açılan davanın, itirazı komisyonca
reddedilen bir başkası tarafından süresinde açılan davaya katılma isteği
olarak kabul edilmesi gerektiği Yüksek Yargıtay'ın süreklilik kazanan karar
ve uygulamaları ile benimsenmiştir. Hazine tarafından açılan davanın itirazı
reddedilen kişi tarafından açılan davadan önceki bir tarihte açılmış olması
sonuca etkili değildir. Hal böyle olunca Hazineden iddia ve istekleri sorulup
göstereceği deliller toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar vermek
gerekirken yazılı olduğu üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar
verilmiş olması doğru değildir.
Davacı (katılan) Hazine'nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün
açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 18.3.1996 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|