Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ

ESAS      KARAR
1996/11093  	1996/11310

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi  : Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 
Tarihi     : 4.6.1996
Nosu       : 1994/1134-1996/472
Davacı     : Kula Mensucat AŞ. Vek.Av.Baki Okan
Davalı     : Büyükşehir Bel.Başk.Vek.Av. Adnan Çelikkol

	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
 kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Belediye Encümeninin 16.7.1984 tarihli kamulaştırma kararıyla 14.656
 m2'lik yer usulüne uygun biçimde kamulaştırılmış ve davacıya tebligat
 yapılmıştır. Davacı mal sahibi iflas halindeki Kula Mensucat AŞ., bu tebligat
 üzerine İdare Mahkemesine dava açmış, İdare Mahkemesince en son olarak onaylı
 imar planının 35 metrelik yolda kalan dava konusu taşınmaz bölümünün
 kamulaştırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilerek bu karar
 Danıştay 6. Dairesince onanmıştır. Bu durumda kamulaştırılan 14656 m2'lik
 alanın yolda kalan bölümü ile ilgili dava reddedilmiş, geri kalan bölümle
 ilgili olan kamulaştırma daha önce İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş ve
 bu karar kesinleşmiştir. O halde iptal davası sonunda bedel arttırım davasına
 konu olabilecek yer imar planında 35 metre genişliğindeki yol gövdesinde
 kalan bölüm olarak belirlenmiştir.
	Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen İzmir 1. İdare
 Mahkemesinin 1991/1241 esas 1992/257 karar sayılı dava dosyasında, hakkındaki
 iptal davası reddedilen bölüm, krokisinde imar planına uygun olarak
 gösterilmiş ve bu kroki ile birlikte ilk kısmi iptal kararı üzerine 8247
 m2'yi kapsamak üzere Encümence verilen 4.1.1988 tarihli olup, bedeli
 belirleyen karar ibraz edilmiştir.
	Danıştay 6. Dairesinin onama kararının kesinleşmesinden sonra davacı
 süresinde, 1.11.1993 tarihinde açtığı davaya ait dilekçede İdari Yargı
 tarafından kesinleşen iptal kararı dışında kalan bölümün yüzölçümünün halen
 kendisi tarafından bilinmediğini, şimdilik 1000 m2'lik bölüm için dava
 açtığını belirterek m2'si 250.000 TL.'den bedel arttırımı davası açmıştır.
	Daha sonra davacı 15.12.1994 tarihinde verdiği dilekçeyle, aynen "3.
 Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava sırasında (1994/30 Esas sayılı 1000
 m2'lik bedel arttırımı davası) davalı belediyece sunulan deliller içinde
 bulunan 4.1.1988 gün ve 17 sayılı Encümen kararından, kamulaştırılan alanın
 8247 m2 olarak değiştirildiği öğrenilmiştir." şeklindeki ifadeye yer vererek
 bu m2 üzerinden arttırım istemiyle ikinci davasını açmıştır.
	Davacının sözünü ettiği 4.1.1988 tarihli Encümen kararını ekinde
 bulunduran Belediye Başkanlığının 15.4.1994 gün ve 6792 sayılı davacı
 vekilinin atıfta bulunduğu yazı, 18.4.1994 tarihinde mahkemeye sunulmuş olup,
 davacı vekili 21.4.1994 tarihli oturumda bu dilekçe ve eklerini incelemek
 üzere mehil istemiştir.
	Davacı vekili, 1.11.1993 tarihinde açtığı ve Karşıyaka 3. Asliye Hukuk
 Mahkemesinin 1994/30 Esasında kayıtlı davayı takip etmeyeceğini, yeni bir
 dava açacağını 18.12.1994 tarihli oturumda bildirmiş ve bunun üzerine derdest
 davayı açmıştır.
	Yukarıdaki açıklamadan anlaşıldığı üzere kamulaştırma alanı 14656 m2
 iken, İdari Yargıda açılan dava üzerine verilen kısmi iptal kararı sonunda
 kamulaştırma alanı 8247 m2'ye inmiş, İdare Mahkemesi Kararı bunun açıkça,
 imar planına göre 35 metre genişliğindeki yolda bulunan yer olarak belirtmiş,
 krokisi dahi İdare Mahkemesine açılan dava dosyasına Encümen Kararı ile
 birlikte ibraz edilmiş, açılan ve daha sonra takibinden vazgeçilen bedel
 arttırımı dava dosyasına da sunulmuş, davacı vekili açtığı bu davaya ait dava
 dilekçesinde de kamulaştırma kapsamında kalan 8247 m2 ile ilgili Encümen
 Kararına 1994/30 esas nolu dava dosyasına davalı vekilinin verdiği 15.4.1994
 tarihli dilekçe ile muttali olduğunu da kabul etmiştir.
	Kamulaştırma Kararına karşı iptal davası açıldığında iptal davasının
 kısmen kabulü halinde idare, reddedilen bölüm için yeni bir kamulaştırma
 kararı almak durumunda değildir. Kesinleşmiş Yargı Kararı Anayasamıza göre
 kendiliğinden uygulanabileceği cihetle idarenin iptalden önce aldığı karar,
 iptal kapsamı dışında kalan bölümü hariç olmak üzere yürürlüktedir. İdari
 Yargı dosyasında iptal edilen bölümün hangisi olduğu krokisi ve yüzölçümüyle
 bellidir. Mahkeme kararında bir yüzölçümünden söz edilmemekte ise de, iptal
 dışında kalan alan bellidir. Davacı vekili bu alanın kaç metrekareden ibaret
 olduğunu hem dosyadaki belgelerden hem de dilediği takdirde inceleyeceği imar
 planından kolayca anlayabilir. Nitekim; 1000 m2 ile ilgili olarak açtığı
 davanın yargılaması sırasında kendisine yapılması gerektiği iddia edilen
 tebligat yapılmadığı halde bunu, dosyayı inceleyerek saptamış ve bunu dava
 dilekçesindeki ikrar ile 18.4.1994 tarihinde öğrendiğini bildirmiştir.
 Yukarıda belirtildiği gibi iptal kararı dışında kalan bölümle ilgili olarak,
 yeniden kamulaştırma kararı alınması ve idarece yeniden tebligat yapılması
 söz konusu değildir.
	Bu durumda, davacı vekili süresinde açılan 1994/30 Esasında kayıtlı
 davayı takipten vazgeçmiş ve bu davanın açılmamasına karar verilmiş; sonradan
 açtığı ve inceleme konusu davayı da Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinin 3.
 fıkrası hükmünde sözü edilen süre geçtikten sonra açmış bulunduğuna göre
 süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacının
 açılmamış sayılmasına karar verilen davada fazlaya ilişkin hakkını saklı
 tuttuğuna ve iptal dışında kalan kamulaştırılan alanın kendisine tebliğ
 edilmediğinden davanın süresinde olduğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde
 kabulü doğru görülmemiştir.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK'nun
 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde
 temyiz edene iadesine, 16.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.

  Başkan          Üye        Üye         Üye        Üye
Sait Rezaki   V.Canbilen   M.Tutar  A.Nazlıoğlu  İ.N.Erdal
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini