 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas 1996 Karar
1048 1263
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Samsun 3. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :27.10.1995
Numarası :1995/382-1995/707
Davacı :Dema İnşaat-İthalat-İhracat San.ve Tic.A.Ş.'ni temsilen
Vekilleri Av.Yalçın Gürtan, Cengiz Öztürk, Kani Macit
Davalı :S.S.Damla Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığı
Vek.Av.Faik Sezgin, Av.Gülay Deveci, Av.Cemil Deveci
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen
tetkiki davalı vekillerince istenmiş ise de, davetiye pulu olmadığından,
duruşma isteğinin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılması
kararlaştırılmış ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış
olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere göre, davalı kooperatif vekillerinin aşağıdaki
bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Borçlar Kanunu'nun 161/son maddesi gereğince; hakim, fahiş gördüğü
cezaları tenkis ile mükelleftir. Ancak, borçlu tacir ise, TTK.'nun 24.
maddesi uyarınca cezanın tenkisi istenemez. Somut olayda, borçlu, bir yapı
kooperatifidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca
"teşekkül" olarak tarif edilen kooperatifler, tacir sayılamazlar. Bu nedenle,
yapı kooperatifleri hakkında BK.'nun 161/son maddesinin uygulanması mümkündür
(H.G.K. 7.2.1996 gün ve 15/956-45 sayı). Mahkemece; işin niteliği, tarafların
durumu ve cezanın fahişliği gözden uzak tutularak, BK.'nun 161/son maddesi
uyarınca tenkise gidilmemesi isabetli görülmemiş, hükmün bozulması
gerekmiştir.
3-Öte yandan, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile
mütemerrit olur (BK. m. 101/I). Somut olayda, davadan önce davaya konu
alacağın, miktarı gösterilmek suretiyle ödenmesi yolunda alacaklının usulüne
uygun olarak borçluya gönderdiği bir ihtar bulunmamaktadır. Mahkemece, faize
başlangıç yapılan 10.2.1995 tarihli ihtar, yer teslimine ilişkin olup, alacak
ve miktarı yönünden temerrüt oluşturmaz. Bu durumda, cezai şarta dava
tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerekirken, yer teslimine dair
ihtar tarihinin esas alınması doğru olmamış, hükmün ayrıca bu nedenle de
bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın (2.) ve (3.) bendlerde açıklanan
nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, ve (1.) bend uyarınca davalı
vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, istek halinde ödediği temyiz
peşin harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 11.3.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Yücel Akman Ali M.Çiftçi E.Ertekin İ.Karataş Y.E.Selimoğlu
|