 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
8.Hukuk Dairesi
Sayı:
Esas96-Karar97
10121 7295
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :KAVAKLIDERE Asliye Hukuk Hakimliği
KararTarih :11.7.1996
Esas ve Karar no :94/40-96/39
Beyazattin Dağdelen ile Melek Karataş, dahili davalılar Hafize
Dağdelen ve müşterekleri aralarındaki tescil davasının kabulüne dair
KAVAKLIDERE Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 11.7.1996 gün ve 40-39 sayılı
hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı Melek Karataş vekili
taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı uyuşmazlık konusu 306 ve 764 parsellerdeki davalıların
paylarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece
764 parsel ile 306 parseldeki bazı davalıların paylarına ilişkin davanın
reddine, diğer payların kabulüne karar verilmesi üzerine davalı Melek hükmü
avukatlık ücreti ve yargılama giderleri, davacı da reddedilen hüküm
bölümlerini temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık konusu her iki parselin 1977 yılında ölen tarafların ortak
murisi Hasan Dağdelen'den kaldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarına göre her iki parsel 1968 yılında
muris Hasan adına tesbit ve tescil edilmişlerdir. Davacı 764 parseli
29.2.1976 tarihinde kayıt maliki muris Hasan'dan haricen satın aldığını, 306
parselin de muris Hasan'ın ölümünden sonra 16.2.1978 tarihinde tüm
mirasçıların katılmış oldukları uzlaşma belgesi ile kendisine bırakıldığını
ileri sürerek her iki parselin davalılar üzerindeki paylara ilişkin kaydın
iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 764
parselin kayıt maliki Hasan tarafından haricen satıldığı 29.2.1976 tarihinde
tapuda kayıtlı bir yer olduğunu tapulu bir yerin haricen satışının geçersiz
olduğundan hareketle davanın reddi yönüne gidilmiştir. 764 parsel harici
satışın yapıldığı tarihte kadastro yolu ile tapuya bağlanmış olduğuna göre
böyle bir yerin haricen satışı MK.nun 634. maddesi hükmü karşısında hukuken
bir değer taşımaz. Red gerekçesi bu bakımdan doğru ise de davalılar
15.11.1994 günlü yargılama oturumunda davayı kabul ettiklerini
bildirmişlerdir. Davalıların kabulünün 306 parselle birlikte 764 parseli de
kapsadığının kabulü gerekir. Davalıların kabul beyanları gözden kaçırılarak
bu parsel hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının 306 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Az önce yukarıda
açıklandığı üzere muris Hasan'ın ölümünden sonra 16.2.1978 tarihinde tüm
mirasçıların katılmış olduğu uzlaşma senedi ile bu yer davacıya
bırakılmıştır. Davacının dayandığı 16.2.1978 günlü belgeye göre yapılan işlem
taksim mahiyetinde olup, taksimde 306 parsel davacıya verilmiştir. Hakkındaki
davası reddedilen davalı Melek Karataş ile Gülsüm Kırıkoğlu belgenin
düzenlendiği tarihde henüz mirasçı durumunda olmayıp, 1987 yılında ölen
anaları Fatma uzlaşma senedine parmak basmak suretiyle katılmış ve bu
parselin davacıya bırakıldığı kabul edilmiştir. Uzlaşma senedi usulüne uygun
olarak onandığına göre külli halefiyet yolu ile davalı Melek ve Gülsüm bu
belge ile bağlıdırlar. Mahkemece bu yön gözden kaçırılarak Melek ve Gülsüm'ün
paylarına ilişkin davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Tüm
bu açıklamaların ışığı altında davacının temyiz itirazları yerinde
bulunmaktadır. Davalı Melek'in temyiz itirazlarına gelince: Kabul şekline
göre Melek hakkındaki dava reddedildiğine göre yargılama giderleri ve
avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekir. Davacı ile davalı Melek'in
temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün
açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve 499000 lira peşin harcın istek halinde
temyiz edenlere iadesine 17.11.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
H.H.Özdemir S.Sapanoğlu M.Kaşıkçı H.Erdoğan C.Şat
|